Meral Akşener veda konuşması yapıyor: Bu kürsüden son kez konuşuyorum

Meral Akşener veda konuşması yapıyor: Bu kürsüden son kez konuşuyorum
İYİ Parti’nin 5. Olağanüstü Kurultayı'nda konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, veda konuşmasını yaptı. Akşener, "Bugün bu kürsüden son kez konuşuyorum” dedi.

İYİ Parti'nin 5. Olağanüstü Kurultayı'nda yeniden aday olmayan Meral Akşener, genel başkan sıfatıyla son kez konuşma yaptı.

Akşener, konuşmasına ‘bugün son kez bu kürsüde karşınızdayım’ diyerek başladı.

Akşener, aldığı her kararın arkasında olduğunu vurgulayarak, "Rabbime şükürler olsun ki, bugüne kadar verdiğim tüm kararların, aldığım tüm tutumların, üstlendiğim tüm sorumlulukların hep arkasında durdum, bugün de durmaya devam ediyorum. Aklım da zihnim de rahat" dedi.

Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;

"5. Olağanüstü Kurultayımıza hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz. Bugün karşınızda bu kürsüden son kez konuşuyorum. Çünkü bugün emaneti devretme günü. Hayatımın 30 yılını farklı dönemlerde, farklı mekanlarda, farklı imkanlarla siyaset sahnesinde çalışarak geçirdim. Siyasi kariyerim boyunca beni motive eden tek bir şey vardı; tü eğitim hayatımda beni yatılı okutan milletimize, cumhuriyetimize ve devletimize karşı vefa borcumu ödemekti. Bu uğurda 30 yıl boyunca, bir kadın olarak zorluklarla, iftiralarla, tehditlerle karşılaştım. Her devrin fırsatçılarıyla, ahlaksızlarıyla, zalimleriyle mücadele ettim. Ama içtenlikle söylüyorum ki, zihnim de vicdanım da hep rahat oldu. Çünkü kişisel bir hesabım olmadı, utanacak bir yaram, vicdanımı susturabilecek bir güç olmadı. Tehdite, baskıya, zorbalığa eyvallahım olmadı. Allah şahit, toz zerresi kadar korkum da olmadı. Çünkü ecel, ne bir nefes evvel, ne bir nefes sonradır; buna iman etmişim.

"Yeri geldi herkes sustuğunda bile milleti sesini haykıran oldum"

Rabbime şükürler olsun ki, bugüne kadar verdiğim tüm kararların, aldığım tüm tutumların, üstlendiğim tüm sorumlulukların hep arkasında durdum, bugün de durmaya devam ediyorum. Hani derler ya; hakla batılın arasındaki farkı tarih belirlermiş. nitekim ben de buna hep şahit oldum. Ne zaman kısa vadede olmasa da zaman beni en nihayetinde her zaman haklı çıkardı. Mesela; 28 Şubat'ta herkes korkudan susup otururken, ölümle tehdit edilmeme rağmen, vesayetçilere karşı tutum aldım ve haklı çıktım. Mesela; 2001 yılında herkes makam-mevki hayalleri kurarken, Türk demekten imtina edenlerle yol yürünmez diyerek bir karar aldım, yıllarca sürecek bir iktidarın parçası olmamayı ben daha yolun başında seçtim. devletle milleti barıştıracağız diye gelenlerin, milleti birbirine küstüreceklerini ben daha en başında gördüm ve haklı çıktım. mesela 2010 yılında herkes yetmez ama evet diyerek demokrasi havarisi havalarında ortalıkta gezinirken, Türkiye göz göre göre ateşe atılmasın diye, iktidarın en tepesi de dahil olmak üzere önde gelenlerine bizzat gittim söyledim; yapmayın, etmeyin, bu garabet sizi de vuracak dedim, sonucunda ise maalesef ki milletimiz devletini sokaktan, köprüden toplamak zorunda kaldı ve haklı çıktım. Mesela; 2017 yılında devletimizin kerim anlayışını ortadan kaldıran, milletimiz de ucube bir sisteme mahkum eden partili cumhurbaşkanlığı sistemi referandumuna hayır demek için il il gezdim. Bu sistem Türkiye'yi uçuruma sürükler dedim ve maalesef haklı çıktım. 2018'de, 2019'da, 2020'de ve nihayetinde 2023 yılında da milletle inatlaşılmaz diyerek, hem iktidarı hem de ana muhalefeti defalarca uyardım. Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye'ye nefes aldırmak için yeri geldi feragatte, yeri geldi fedakarlıkta bulundum, yeri geldi herkes sustuğunda bile milleti sesini haykıran oldum. Çok değil, daha geçen yıl söylediklerimi o günlerde hararetle reddedenler, şahsıma her türlü hakareti, iftirayı, hatta küfrü edenler, bugün benimle aynı şeyleri söylemeye başladılar. Hatta bazıları, kısık sesle de olsa, 'haklıymış' diyorlarmış, öyle diyorlar. Ne diyeyim; sabah şerifleriniz hayrolsun.

Rahmetli İnönü'nün bir sözü var; Tarih kürsüsünden halinizi seyrediyorum... İşte ben de bugün bu arkadaşları acıyarak seyrediyorum. Benim meselem, benim haklı çıkmam değildi, milletimizin çırak çıkmamasıydı. Adaletsizliğin, hukuksuzluğun 5 yıl daha hüküm sürmemesiydi, Türkiye'nin 5 yılını daha kaybetmemesiydi.

"Bedel ödeme sırasında da en önde, karşınızda duruyorum"

Gelelim bugüne... Bildiğiniz gibi 31 Mart seçimlerine hür ve müstakil olarak girdik. Bu karar aslında bizim için fabrika ayarlarımıza dönmek demekti. Çünkü bir, İYİ Parti'yi, iki kutba mahkum edilen Türk siyasetinin yaşam odası olması için kurduk. Çünkü biz, İYİ Parti'yi milletimize yeni bir seçenek kurmak için kurduk. Çünkü biz, İYİ Parti'yi biz kişiye, bir zümreye ya da başka bir partiye kaldıraç olması, imkan sağlaması, kariyer basamağı olması için değil, ülkenin, milletin, memleketin istikbali için kurmuştuk. Dolayısıyla hem kendimin hem de partimin bu kararının da arkasında durdum. Ne kadar zorlu bir yola çıktığımızın farkındaydım. İftiralarla, karalamalarla, çirkin oyunlarla üzerimize gelineceğinin farkındaydım. Satın alınmışlara karşı yürekten inanmışların mücadelesini yürüttüğümüzün farkıdnaydım. Taşın altına elini, gövdesini koyanların farkında olduğum gibi, o taşın bizi ezmesi için çalışanların da iştahla el ovuşturanların da elbette farkındaydım.

Ez cümle aldığımız riskin elbette farkındaydım. İşte bu yüzden, bugüne kadar olduğu gibi bugün de Türkiye'nin alıştırılmış normallerinin dışında, sadece söz söyleme sırasında değil, bedel ödeme sırasında da en önde, karşınızda duruyorum. Bugüne kadar olduğu gibi, kimseden bir beklentim olmaksızın bedel ödemeyi bildi. Bundan dolayı da asla pişman olmadım. Bugün de pişman değilim. Çünkü, haklılığımızın elbet bir gün anlaşılacağını biliyorum. Ve bugün, üzerime düşen her şeyi yapmış olmanın huzuruyla son kez karşınızdayım. Hiçbir hesaba, hiçbir pazarlığa, hiçbir sahtekarlığa girmeden, milletin sesini duyurmuş olmanın mutluluğuyla son kez karşınızdayım. İYİ Parti olarak, varlığımızı, onurumuzu, duruşumuzu pazarlık masalarına meze ettirmemiş olmanın gururuyla son kez karşınızdayım.

Bu partiyi kurarken, size bir şey söylemiştim: “Nereden ve nasıl geldiğimizi unutmayın!” demiştim.

İyi niyetimize, vatan sevgimize ve hasletlerimize rağmen; Nasıl zulme uğradığımızı unutmayın!

Nasıl taarruz altına alındığımızı unutmayın! Yokluklar içinde bir araya gelip, nasıl ayakta kaldığımızı unutmayın! Sırf bize oy veriyor diye, ekmeğiyle oynanan, standı basılan; Ve hatta, şiddete maruz kalan, kardeşlerimizi unutmayın! Ben, hiçbir zaman unutmadım. O yüzden de, şahit olduğum bin bir emeğe; Dil uzatanların diline; el uzatanların eline, mani oldum. Yağmur nereye yağarsa, tarlasını oraya çekenlere mani oldum. İYİ Parti’nin ve İYİ Partilinin fedakârlığını, taşıyamayanlara mani oldum. “Tek kişi kalsam da, bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim.” dedim; asla da vazgeçmedim. “Gerekirse bedelini ödeyeceğim.” dedim; Ve bugün de karşınızda; aziz milletime ve sizlere karşı, bir kez daha söylemek isterim ki; Ben, bu bedeli ödemeye razıyım. Türkiye’nin iyi ve cesur evlatları; Kennedy’nin, çok meşhur bir sözü vardır; “Zaferin bin babası vardır, mağlubiyet yetimdir.” der.

"İYİ Parti’yi, sizlere bir ev, bir yuva yaptım"

İşte ben, o bin babanın, kaçıştığı yerde; O yetim mağlubiyeti, öksüz bırakmadım! Haksız olduğumuz için değil; söz verdiğim için bırakmadım! Başarısızlığı ben aldım; Artık başarıyı, siz yakalayacaksınız!

Bedeli ben ödedim; Artık hesabı, siz tutacaksınız!Kiminiz “abla”, kiminiz “kardeş”, kiminiz “anne” diye geldiniz. Benden bir ev, bir yuva istediniz. Ben de İYİ Parti’yi, sizlere bir ev, bir yuva yaptım.

Ocağını tüttürdüm, içini ısıttım, sofrasını kurdum, bahçesini genişlettim. Yıkmak isteyenlere, dağıtmak isteyenlere, çökmek isteyenlere, müsaade etmedim. Ama bugünden sonra artık; bu evi, siz koruyacaksınız! Bu evi, artık, siz ayakta tutacaksınız! Bu eve, artık, siz bakacaksınız!Şairin de dediği gibi;“Bizdik o hücumun, bütün aşkıyla kanatlı;Bizdik o sabah, ilk atılan safta yüz atlı…Dünyâya vedâ ettik; atıldık dolu dizgin…En son koşumuzdur bu; Asırlarca bilinsin!..”Bu vesileyle, Genel başkan adaylarımıza başarılar diliyor;Kurultayımızın, milletimiz, memleketimiz ve partimiz için;hayırlara vesile olmasını diliyorum.Yolunuz, bahtınız açık olsun.