Tunceli'de 'ittifak' çıkmazı! Emek Partisi: Görüşmelerimiz sürüncemede bırakıldı

Tunceli'de 'ittifak' çıkmazı! Emek Partisi: Görüşmelerimiz sürüncemede bırakıldı
Tunceli'de 31 Mart yerel seçimleri için Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Emek ve Özgürlük Cephesi (EÖC) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) yaptıkları açıklama ile ittifak için çalışmalara başladıklarını...
Tunceli'de 31 Mart yerel seçimleri için Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Emek ve Özgürlük Cephesi (EÖC) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) yaptıkları açıklama ile ittifak için çalışmalara başladıklarını duyurmuş ittifak dışında kalan güçleri de birleşmeye çağırmıştı.

İttifak açıklamasının ardından yaşanan gelişmeler üzerine EMEP Dersim İl Örgütü yeni bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "12 Ocak tarihinde DEM Parti seçime kendi adıyla ve kendi adayları ile gireceğini, adayları da kendi örgütü içerisinden delegeler ile ön seçim yaparak belirleyeceğini duyurmuştur. Bu açıklamanın yapılmasından önce ise görüşme taleplerimiz sürüncemede bırakılmış, tüm çabamıza rağmen örgütümüzle hiçbir temas kurulmamıştır" denildi, "Partimizin basın yoluyla yaptığı tüm açıklamalardan da DEM Parti’nin bu ittifakta mutlaka yer almasını ne kadar önemsediğimizi ifade ettiğimiz görülmektedir" ifadeleri kullanıldı.

Emek Partisi'nin açıklaması şöyle:

"Görüşme taleplerimiz sürüncemede bırakıldı"

"DEM Parti Merkezi’nin bugün yerel seçimler üzerine yaptığı basın toplantısında Dersim seçimlerine ilişkin açıklamaları üzerine, halkımızı bilgilendirmek amacıyla bu açıklamayı yapmak zorunluluk haline gelmiştir.

Öncelikle ifade etmek isteriz ki DEM Parti ve öncelleri, partimizin halka karşı duyduğu sorumluluk gereğince, 7 genel seçim ve 4 yerel seçimde ittifak yaptığı mücadele dostlarımızdır. Bu gerçek bugün de değişmiş değildir. 2023 baharında yapılan genel seçimlerde karşılıklı görüşmeler ve mutabakat neticesinde Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bir bileşeni olarak Yeşil Sol Parti logosu ile seçime girip, adaylarımızın olduğu- olmadığı her yerde tüm gücümüzle hep birlikte çalıştık, Dersim de bunun en somut örneklerinden biridir.

Hatırlatmak isteriz ki, Dersim yerelinde ortak hareket etmek üzere çabalarımız sürerken, henüz hiçbir ittifak bileşeni kamuoyuna açık bir açıklama yapmamışken, 12 Ocak tarihinde DEM Parti seçime kendi adıyla ve kendi adayları ile gireceğini, adayları da kendi örgütü içerisinden delegeler ile ön seçim yaparak belirleyeceğini duyurmuştur. Bu açıklamanın yapılmasından önce ise görüşme taleplerimiz sürüncemede bırakılmış, tüm çabamıza rağmen örgütümüzle hiçbir temas kurulmamıştır. Dolayısıyla Dersim’de yerel güçlerle yaptığımız ittifakı genişletmeye yönelik basın toplantısını “Henüz ittifak görüşmeleri sürerken yapılan ve ittifak hukukunu çiğneyen bir açıklama” olarak lanse etmek haksızlıktır, yanlıştır.

"Bu çizgimizde ısrarcıyız"

Emek Partisi, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Türkiye İşçi Partisi ve Emek ve Özgürlük Cephesi tarafından iki gün önce yapılan açıklama, denildiği gibi “Biz ittifakı kurduk, siz de gelip katılın” anlayışıyla yapılmış bir açıklama olmadığı gibi, ittifakın muhtevası da böyle değildir. Biz Emek Partisi olarak, bugüne dek yaptığımız tüm açıklamalarda en geniş ittifakın kurulmasının halkımızın yararına olacağını, bunun için sorumluluk almaya hazır olduğumuzu ifade ettik, bu konuda DEM Parti’yle her düzeyde açık yürekli bir biçimde değerlendirmelerimizi paylaşmaya çalıştık ve bu çizgimizde hala ısrarcıyız.Bugüne kadar şekillenen yerel birliğimiz, Dersim’de en geniş birlik olmaya adaydır ve hiçbir görüşme ve açıklamada DEM Parti’yi dışarıda bırakacak bir tutumda olmamıştır. Partimizin basın yoluyla yaptığı tüm açıklamalardan da Dem Parti’nin bu ittifakta mutlaka yer almasını ne kadar önemsediğimizi ifade ettiğimiz görülmektedir.

Dostane ve yoldaşça ilişkilerimizin zedelenmeyeceği bir zeminde ilişkilerimizi ve görüşmelerimizi sürdürmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmekten hiçbir zaman imtina etmedik, bundan sonra da etmeyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

Süreçte yaşananları halkla hakkaniyetli ve doğru biçimde paylaşmak herkesin sorumluluğudur.