Yanardağ: Ülkede ve devlet düzeninde kurumsal bir çöküş yaşanıyor; bir kabile düzeni oluşuyor, düzen mafyalaşıyor

Yanardağ: Ülkede ve devlet düzeninde kurumsal bir çöküş yaşanıyor; bir kabile düzeni oluşuyor, düzen mafyalaşıyor
Silivri Cezaevi’nde aylardır tutuklu bulunan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, kaleme aldığı yazıda, Türkiye'nin tuhaf bir ruh hali içinde olduğunu belirtti. Yanardağ, "Toplumsal gerilimin yükselmesi, ülkenin üzerine...

Silivri Cezaevi’nde aylardır tutuklu bulunan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, kaleme aldığı yazıda, Türkiye'nin tuhaf bir ruh hali içinde olduğunu belirtti. Yanardağ, "Toplumsal gerilimin yükselmesi, ülkenin üzerine çöken karamsarlık, tükenmişlik ve umutsuzlukla beslenen ve giderek kabaran öfkenin temel nedeni, 14-28 Mayıs seçim sonuçlarıdır. Çünkü adil ve demokratik olmayan koşullarda yapılan bu seçimler bütün beklentileri (AKP’ye oy verenlerin bile) boşa çıkardı" dedi.

Yanardağ, "Bütün devlet olanakları seferber edildiği halde yalan ve iftiraya dayalı kampanyaya karşın ancak “burun farkı” denilebilecek küçük bir oranla seçimleri alan iktidar bloku, derin bir meşruiyet krizine sürüklenmenin eşiğinde bulunuyor. Ancak ne yazık ki muhalefet başını kaldırıp böyle bir sorgulamayı ülke gündemine taşıyamıyor" ifadelerini kullandı.

Yanardağ yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Ülkede ve devlet düzeninde kurumsal bir çöküş yaşanıyor. Bir kabile düzeni oluşuyor, düzen mafyalaşıyor. Bir “medeniyet” yitimi ve krizi yaşanıyor. Derinliği, birikimi, geleneği, kültürü olmayan bir kasaba yobazlığı ve bedevi gericiliği ülkeye egemen oluyor. Hukuksuz, kuralsız, despotik bir patrimonyal sultanlık hüküm sürmeye başlıyor. İslamcı faşist bir rejim kuruluyor. Her faşist rejim gibi kurumsal ve hukuksal birikimi imha ediyor. Keyfi ve her şeyi “başyüce”nin belirlediği bir âlem oluşuyor.

Kurumsal çöküş, sadece devlet mimarisinde bir yıkıma dönüşmüyor; hukuk düzenini ve kamusal hayatı da bir önceki çağa (döneme değil, çağa) iade ediyor. Bu tabloyu sadece toplumun eğitimli, kentli, seçkin ya da muhalif kesimleri değil; sokaktaki sıradan insanlar da –en azından sezgisel olarak- kavrıyor ya da anlıyor. İşte bu durum ülkede yeni ve öne çekilen, yani bir 5 yıl daha beklemek istemeyen bir “değişim” talebinin yükselmesine yol açıyor. İşte bu nedenlerle bütün gözler ağır ağır yerel seçimlere çevriliyor."

Yazının tamamı için tıklayın...

Öne Çıkanlar