SİYASETÇİLERİN ALAN ÇALIŞMASI ESNAF ZİYARETİNDEN İBARET 

Siyasilerin müthiş (!) alan çalışması bakkal, manav, çarşı, pazar gezmekle sınırlı. T.C.’de esnaf sayısı 2 milyon. Toplam oy kullananların sayısı 64 milyon. 32 milyonu kadın, 5 milyonu en genç kesim. Gel gör ki kadınlar ve gençler kapsama alanında yok. AKP, din siyaseti yaptığı için dinin merkezinde de kadının yaşam biçimi olduğu için hedefi net. Ya muhalefet kadınlara ne vadediyor? Örtülü örtüsüz kadınların ortak sorunlarına ne çareler sunuyor? Ya yurt dışına kaçmak isteyen gençlerin oranı yüzde 85 iken onlara yönelik hangi ufuk açıcı, inandırıcı projeleri var? Bilen var mı? 

 

BU SEÇİM PARTİLERİN KENDİ GÜCÜNÜ SINAMA SEÇİMİ

 

İktidar bloku birbirine daha da kenetlenmişken muhalefet blokunun tek tek parçalara ayrılması nasıl bir puzzle oluşturur? Partilerin yönetici kadroları kendi seçmen kitlelerinin çemberine sıkışarak oy artışını nasıl bekleyebilmektedir? Genel seçimlerdeki ittifak sadece birkaç taktik hatayla seçimi kazanmayı ıskalamışken, muhalefet partilerinin birbirine cephe alıp köşelerinde top sektirmesi bu memlekete ne fayda sağlar? Muhalefet partileri tek tek boyumuzun ölçüsünü alalım diye ortaya çıktılarsa aslında boy ölçüleri şimdiden bellidir. Kimi biraz uzar, kimi biraz kısalır, toplamda halk kaybeder.

 

BÖLÜNMÜŞLÜK SINIFSAL DEĞİL KÜLTÜREL VE GELENEKSEL 

 

Bekir Ağırdır’ın tespitine katılıyorsanız şunu da görüyorsunuz; orta sınıf eridi, mavi yakalılar lümpenleşti, işsiz gençlik örgütlenmeden uzak bireysel çıkış arıyor, yoksullar devlet yardımının artışını bekliyor. Buna rağmen hala ve hala partilerin oy oranları değişmiyor. O halde partiler, siyaset yapma stratejilerindeki yanlışları tespit edemiyorlar. Atatürk simgeleri, laik düzenin ne demek olduğunu izah etmeye yetmiyor. “Başörtüsüne karşı değiliz” demek kadın haklarını savunmaya yetmiyor. “En değerlimiz gençlerdir” demek gençlere bir gelecek vadetmiyor. Her ne kadar Mehmet Yılmaz’ın yazdığı gibi ana sorun sınıfsal da olsa toplumsal bölünmüşlüğün sınıfsal değil kültürel ve geleneksel olduğu görülüyor. Siyasilerin ve yorumcuların söylemleri, televizyon dizilerinin bile gerisine düştü.

 

GAZETECİLERİN MUHALEFET YAPMA TATMİNİ 

 

Gazetecilik özü gereği muhalefet etmektir. Toplumsal düzende yanlış, eksik bozuk olan ne varsa sorgulamak sorumlularını tespit etmek ve haberleştirmektir. Sansür nedeniyle iktidara muhalefet edemeyen gazeteciler, kendi mesleki tatminleri için CHP’nin yakasını bırakmıyorlar. Bu şekilde iktidara istemeden hizmet ediyorlar. İktidarın ajan gazetecileri, zaten fazlasıyla CHP’yi yaylım ateşine tutarken gerçek gazeteci arkadaşlar bir topa bassalar iyi olur.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Çiğdem Anad Arşivi