Galatasaray’da pek çok oyuncu şu ana kadar oynanan karşılaşmalarda müthiş bir performans sergiledi. Boey, Nelsson, Torreira, Oliveira, Mertens, Rashica, Kerem ve oynadığı maçlarda İcardi.

Bu performansı yüksek oyuncular içerisinde ise en kilit oyuncular Oliveira ve Mertens. Oliveira’nın oynamadığı maçlarda Galatasaray’ın orta saha üstünlüğünü kaybettiğini gözlemledik. Bu maçlardan birinde Kayserispor’a 2-1 mağlup olmuştu Galatasaray. Torreira-Oliveira-Mertens orta saha üçlüsü, bir makinanın dişlileri gibi birbirini tamamlayan oyuncular olarak da dikkat çekmişti.
Kadıköy’deki tarihi galibiyetten sonra kritik bir müsabaka olan Hatayspor karşılaşmasına Mertens’ten yoksun çıktı Galatasaray. Makinanın dişlilerinden birisi eksikti. Bu eksiklik ilk yarıda çok yoğun bir şekilde hissedilmesine karşın, Galatasaray ilk yarıyı 3-0 önde tamamladı. Üstelik 2 golü atan isim, Mertens’in yerine oynayan, Galatasaray’ın akışkan oyun anlayışının kaybolmasına neden olan, ilk yarının en kötü ismi Juan Mata’ydı!
İlk yarıdaki 3-0’lık üstünlük yanıltıcı olabilir çünkü ortada 3-0’lık bir oyun yoktu. Golün erken gelmesi, Muslera’nın kritik anlarda yaptığı ve dönüm sayılabilecek kurtarışlar, takımın yakaladığı özgüven, taraftarın yarattığı baskı dolu atmosfer ve kazanma alışkanlığı gibi pek çok parametre Galatasaray’a erken galibiyet getirdi. Maçın ikinci yarısında yine kırılma anları vardı. Galatasaray savunmasının doğru kademe anlayışı ile neredeyse sıfır hata ile oynaması ve Muslera’nın kritik zamanlarda yaptığı kurtarışlar maçın seyrinin değişmesine imkan tanımadı.
Yaşlı kurt Gomis girer girmez golünü atarak Galatasaray’ın maçı 4-0 kazanmasını sağladı. İcardi günün çalışkan ama gol bulamayan ismi olurken, Sacha Boey ve atom karınca Torreira maçın en iyileriydi.

Orijinal mevkisinde oynamayan Dubois, sol bek pozisyonunda aksayan isim olarak göze çarptı.
Kazımcan’ın sakatlığı, Aanholt’un yetersiz performansı sebebiyle bu sezon en çok aksayan bölgesiydi defansın sol tarafı. Sivasspor’dan Uğur Çiftçi ile her konuda anlaşan Galatasaray o bölgeye devre arasında takviye yapacak. Hatta dünyaca ünlü bir sol bek alınması dahi şu anda gündemde.
Abdülkerim Bardakçı’nın performansı her geçen gün yükseldiğini de yine belirtmekte fayda var.
İlk 11’i zorlayan bir diğer isim olan Barış Alper Yılmaz da iyice takımın önemli bir parçası olmaya başladı.
Galatasaray kendinden emin oynuyor. Galatasaray şu anda tutulamıyor. Galibiyet serisini 8 maça çıkardı.En yakın rakibi Fenerbahçe’nin 4, (maç eksiğiyle 7) puan önünde. Ligin en az gol yiyen, en çok pozisyona giren ve rakip ceza sahasında topla en çok buluşan takımı. Yakalanan bu seri galibiyetler ve istatistikler tesadüf değil. Sezon başında dezavantajlı fikstüre rağmen alınan başarılı sonuçlar ve derbilerde alınan galibiyetler, Galatasaray’a farklı bir hava kazandırdı. Futbolcuların ayakları yere sağlam basıyor. Bu rahatlık rakipler üzerinde baskı yaratıyor.
Futbol o kadar karmaşık bir spor ki tüm gelişmeleri birbiriyle bağlantılı sarmal bir labirent gibi!
Labirentte doğru istikamet yakalandığında labirentten çıkabiliyorsunuz!
Ahmet Kaya’nın deyimiyle “su akar yatağını bulur”! Su akıyor şu anda. Galatasaray labirentten çıkmak için doğru istikameti yakalamış gözüküyor!