1,8 milyon lisanslı satranç sporcusu var, neden bir dünya şampiyonumuz olmasın?
Türkiye Satranç Milli Takımı ile Gürcistan’ın Batum kentindeydik. Zorlu turnuva maratonunun ortasında, satranç sporcuları; hedeflerini, satrancın kendileri için ifade ettiklerini ve özellikle genç sporcular için kritik öneme sahip kariyer yolculuklarını anlattı. Türkiye’nin dünyaca ünlü şampiyonlar yetiştirmesi için neler yapılması gerektiğini konuştuk. Takım kaptanı GM Mustafa Yılmaz, büyük zorluklarla dengeledikleri okul ve spor hayatının odağında, satrancın bir meslek olarak kabul görmesinin önemine dikkat çekti. ABD'de burslu okuyan milli sporcular, satrancın sunduğu uluslararası fırsatların kapısını araladı.
Gürcistan’ın Batum kentinde 4–15 Ekim tarihleri arasında 2025 Avrupa Takımlar Satranç Şampiyonası vardı. Türkiye Satranç Federasyonu ana sponsoru İş Bankası’nın davetiyle turnuvayı Gazete Pencere adına izleme fırsatı buldum. Millî takım sporcuları, Avrupa’nın güçlü ekiplerine karşı mücadele etti. Dokuz tur süren zorlu mücadelelerin ardından, milli sporcular turnuvayı gururla noktaladı. Milliler, genel kategoride 10’uncu, kadınlar kategorisinde ise16’ncı sırada yer alarak şampiyonayı tamamladı.
NEREDEN, NEREYE?
Turnuva molalarında Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen ve Türkiye’nin satranç dehalarıyla sohbetlerimiz oldu.
İş Bankası, Türkiye Satranç Federasyonu’nun ana sponsoru. 20 yıldır üstelik. Yani, satrançta Türkiye adına yaşanan mucizelerin dönüm noktası 20 yıl önce bu adımla başlamış. Bu abartılı bir ifade değil gerçekten… Çünkü bakın 20 yılda satranca yapılan yatırımla nereden nereye gelinmiş…
• Lisanslı satranç sporcu sayısı 30.000’ken 1.776.074’e yükseldi.
• Satranç antrenörü sayısı 2.000’den 83.710’a çıktı.
• Satranç turnuvaları sayısı 400 kadardı, şimdi 17.000 satranç turnuvası düzenleniyor.
• Satranç kulüplerinin sayısı 600’den 3.811’e çıktı.
• Ünvanlı sporcu sayısı 6’dan 303’e yükseldi.
Satrançta altyapının böylesine gelişmesine paralel olarak başarı grafiği de yükseldi, Türkiye uluslararası camiada bir ‘satranç ülkesi’ olarak anılmaya başlandı.
Dünya şampiyonaları, Avrupa ve uluslararası turnuvalarda kazanılan toplam madalya sayısı 842 oldu.
* 45 dünya şampiyonluğu, 41 dünya ikinciliği, 46 dünya üçüncülüğü,
• 111 Avrupa şampiyonluğu, 106 Avrupa ikinciliği, 90 Avrupa üçüncülüğü olmak üzere 439 adet madalya elde edildi.
İşte bu sonuçlar ‘Nereden, nereye?’ dedirtiyor. Bu başarılarla çıta hayli yükselince geleceğe dair ‘1,8 milyon lisanslı sporcu var neden bir dünya şampiyonumuz olmasın?’ sorusu da akla geliyor tabii ki…
Satrancın efsane isimleri Karpov, Kasparov gibi, günümüzün efsanesi Magnus Carlsen gibi…
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, 20 yıl önce satranç sporunun daha geniş kitlelere yayılabilmesi, daha çok çocuğumuzun satrançla buluşması amacıyla sponsorluğa başladıklarını belirterek, “Aradan geçen sürede satrançta önemli bir dönüşüm yaşandığını, hem satrancın yaygınlaşması hem başarılar anlamında büyük mesafe kat edildiğini görüyoruz. TSF bugün Türkiye’de en çok lisanslı sporcusu bulunan Federasyon haline geldi. Satranca olan ilginin artması ve kitlesel bir spor haline gelmesi sayesinde antrenörleri, kulüpleri, turnuvalarıyla kendi içinde işleyebilen bir ekosistem oluştu” diye konuştu.
Satrançta başarılı bir kuşağın yetiştiğine ve çok özel satranç sporcularına sahip olduğumuzu işaret eden Sözen, bu sporcularımızın arkadan gelenler için çok iyi birer rol model olduklarını belirterek, “Geçmişte ülkemizden bir satranç sporcusunun uluslararası müsabakalarda iyi dereceler yapması konusunda cam bir duvar vardı. Bu cam duvarları aşan, başarılarıyla satrancın ülkemizde popüler bir spor olmasına katkıda bulunan kadın, erkek sporcularımızdan oluşan Millî Takımlarımız bugün Avrupa Takımlar Şampiyonası’nda ülkemizi en iyi şekilde temsil ediyor. Onlara hem büyük bir içtenlikle teşekkür ediyor hem de başarılarının devamını diliyorum” dedi.

SATRANCIN YILDIZLARI
Bizim de Karpov-Kasparov olma umudu veren satranç yıldızlarımız var. GM Ediz Gürel, GM Mustafa Yılmaz, GM Emre Can, GM Vahap Sanal, GM Işık Can, IM Ekaterina Atalik, WIM Gülenay Aydın, WIM Sıla Çağlar, WFM Elif Zeren Yıldız, WFM Ceren Tırpan… Ve niceleri…
En genç büyükusta Yağız Kaan Erdoğmuş mesela. FM Baver Yılmaz mesela.
Türkiye’de bir satranç ekosistemi oluştu. Böylesi bir altyapıya ve satranca yönelen bu ilgiye sahip çıkılması çok önemli kuşkusuz.
Türkiye’den dünya satrancında ilk 100’e girebilen ilk isim olan GM Mustafa Yılmaz, ‘‘Tüm takımlarla kafa kafaya oynayabilecek güçteyiz” diyerek milli sporcu arkadaşlarına ne kadar güvendiğini ortaya koyuyor sohbet ederken.
SATRANÇTA KARİYER…
Bu noktada satrançta daha yukarılara çıkabilmek için neler gerektiğini sorgularken neredeyse tüm sporcuların dile getirdiği ortak kaygı ‘‘Satranca devam mı, yoksa tutkularına veda edip kendilerine daha iyi gelir getirebilecek ve daha iyi bir hayat yaşatabilecek mesleklere, kariyerlere mi yönelmeli?’’ sorusunda birleşiyor.
Küçük yaşlarda satranca başlayıp muhteşem başarılar kazanmalarına rağmen ‘geçinme’ endişesiyle bu ikilemi yaşadıklarına tanık olmak üzücü…
Aileler açısından da çok belirleyici bir nokta tabii ki.
Burada satrancın olimpik spor sayılmadığı için uluslararası başarılarda devlet tarafından satranç sporcularına Cumhuriyet altını ödülü verilmediğini de hatırlatmak gerek. Oysa satranç sporcuları da yarışmalarda kürsüye çıkıp Türk bayrağını tüm dünyada dalgalandırıyor ve Türkiye’nin dünyaya tanıtılmasında çok önemli bir rol üstleniyorlar.
11. sınıftaki genç satranç sporcusu, ‘‘Satranç mı, okul mu?’ sorusuna ‘‘Satranç daha önemli. Benim için şu anda 1. planda" yanıtı veriyor. ‘‘Okulda biraz zorlanıyorum ama...’’ derken. Zorlanıyorum dediğine bakmayın bunca zamandır turnuvaları izliyorum, dersleri kötü olan bir satranç sporcusuna rastlamadım.
KARİYER ÇIKMAZI: TÜRKİYE’DE SİSTEM EKSİKLİĞİ
‘Satrancın hayatlarına kattığı en önemli şey nedir?’ sorusu, Büyükusta Emre Can’ı satrancın geleceği konusunda kritik bir noktaya getirdi. Emre, “Düşünmeyi ve bir şey yapmadan önce bir plan yapmayı size öğretiyor. Hayatın her evresinde kullanabileceğiniz bir spor bu” sözleriyle satrancın katkılarını anlattı. Ancak Emre, satranç kariyeri yapmak isteyenlere tavsiye vermekte çekinceli olduğunu belirtti:
“Bırakmak istiyor musun, istemiyor musun gibi bir durum oluyor. Hani şunu söyleyebiliyor olmak lazım: ‘Ben profesyonel A milli takım oyuncusu olduğum zaman hayatımı şu şekilde devam ediyorum’ diyebilsem, ailem de bana başka bir kariyer için ‘Gerek yok, tamam’ diyecek.”
Bu noktada devreye giren Sıla Çağlar ve Işık Can, satrancın kariyer fırsatlarını uluslararası boyuta taşıdı.

SPORCULARA ABD’DE ÜNİVERSİTE BURSU FIRSATI
Sıla, kız sporcular için rekabetin bir yerden sonra üniversite sebebiyle azaldığını vurguladı. Kendi deneyiminden yola çıkarak, ABD üniversitelerinin satranç burslarında çok daha fazla olanak sağladığını anlattı:
“Türkiye’de okumak istediğim için satrancı bırakmayı düşünüyordum. Tıp okumak istiyordum. Ama annem, yurt dışındaki üniversitelere bakmaya başladı. Amerika, satranç turnuvaları daha yaygın olduğu için çok daha iyi burs veriyor. Çünkü hani Türkiye'de %100 burslu okusanız bile en basit yurt masrafı, yemek masrafı falan bir sürü ekstra faturalar çıkıyor. Ama Amerika öyle değil. Direkt her şeyimizi karşılıyorlar. Ve hani Amerika'ya gittiğim için hem satrancım aktif kaldı. Hem de hani Türkiye'de okuyabileceğim herhangi bir okuldan daha iyi bir okula gittim. O yüzden hani kızların satrançla üniversiteyi garanti sağlayabileceklerini bilmesi lazım.”
Sıla’nın St. Louis Üniversitesi’nde ve Işık’ın Missouri Üniversitesi’nde tam burslu olarak ABD’de okuyor olması, satrancın gençlere sunduğu en büyük fırsatlardan biri olarak öne çıkıyor.
Federasyon Başkanı: "Bu Sporu Meslek Haline Getirmeliyiz"
Sohbette Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Fethi Apaydın da sporcuların dile getirdiği kariyer meselesi için şunları söyledi:
“Türkiye’deki satrançta, satrancı meslek haline getirebilmek için çalışıyor olmamız gerekiyor.”
Satrancın diğer sporlardan farklı olarak seyirci, forma, TV gibi gelirlerinin olmaması sebebiyle zor bir spor olduğunu belirten Başkan Apaydın, bu genç sporcuların gösterdiği fedakârlığın çok büyük olduğunu ve ne destek verilse az kalacağını dile getirdi. Mustafa Yılmaz ve Emre Can gibi sporcuların, satrancı meslek olarak yapmaya çalışan gençlere bir yol açmaya çalıştığını da vurguladı.

Kaynak:Nilay Can