“Yapay zekâ unutmaz, biriktirir, gerektiğinde aleyhinize kullanabilir”
Algoritmik kültürün yaygınlaştığı günümüzde, yapay zekâ ile kurulan iletişim giderek geleneksel arkadaşlık ilişkilerinin yerini almaya başladı. Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü’nden Prof. Dr. Feride Zeynep Güder, bu dönüşümü “algoritmik arkadaşlık” olarak tanımlıyor.
Güder’e göre yapay zekâ ile kurulan bağ, eşitler arası bir ilişki değil; verilerin sürekli kaydedildiği tek yönlü bir iletişim biçimi.
“Yapay Zekâ Unutmaz, Kayıt Altına Alır”
Güder, yapay zekâya duygu ve düşüncelerin aktarılmasının risklerine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Yapay zekânın arkasındaki kara kutuyu bilmeden onunla konuşmak, içten pazarlıklı birine sır vermeye benzer. Çünkü yazdığınız hiçbir şey silinmez. Zamanı geldiğinde lehinize ya da aleyhinize kullanılabilir.”
Duygusal Derinliği Olan İlişkiler Yerini Kaybediyor
Prof. Dr. Güder, dijital yalnızlık çağında insanların dertlerini, planlarını ve travmalarını bir insanla değil, yapay zekâ modelleriyle paylaşmaya başladığını ifade etti.
“Yapay zekâ empati kuramaz, risk alamaz. Ayna nöronları yoktur. Bu nedenle insan-insana ilişkilerin sağladığı duygusal derinliğin yerini tutması mümkün değildir,” dedi.
Kısa Vadeli Rahatlık, Uzun Vadeli Risk
Yapay zekânın ani yalnızlık ve kaygı durumlarında geçici rahatlık sağlayabileceğini kabul eden Güder, bu durumun zamanla bağımlılığa dönüşebileceğini vurguladı:
“Sürekli yapay zekâ ile iletişim kuran biri, gerçek ilişkilerin ‘pürüzlü’ doğasına karşı daha tahammülsüz hale gelebilir. Sosyal beceriler körebilir ve yalnızlık kronikleşebilir.”
“Yapay Zekâ da İnsanın Kurdudur”
Güder, sorunlu insan ilişkilerinden kaçan bireylerin algoritmik dostluğu daha güvenli bir alan olarak görmeye başladığını fakat bunun “daha karanlık bir yalnızlık” olduğunu söyledi.
“Evet, insan insanın kurdudur. Ama yapay zekâ da insanın kurdudur. İnsanı ikame eden bu dijital dostluk, gerçek bağları zayıflatır,” ifadelerini kullandı.

Çözüm Yine İnsan İlişkisinde
Yapay zekânın insan sıcaklığını, dokunuşunu, bir bakışın anlamını veya paylaşılan kahkahayı asla taklit edemeyeceğini belirten Güder, şu değerlendirmeyle sözlerini tamamladı:
“Yapay zekâ, insan ilişkilerinin yerine geçmemeli. Tam tersine, gerçek ilişkilere açılan bir köprü olmalı. İnsan ruhunun karanlık evrende yanan bir mum olduğunu düşünürsek, onu koruyacak olan yine başka bir insanın ışığıdır.”
Kaynak:Haber Merkezi