Ağır yenilgi

Ligin ilk önemli maçı. İstatistiklere bakıyorum dün geceden önce 100 kez kapışmış iki takım, son üç maçları berabere bitmiş. Rekabette örneği yok.

Trabzon kurulduğundan beri en çok golü Beşiktaş’tan yemiş hatırlatayım. Ama Beşiktaş da Trabzon karşısında son 10 maçın sadece birini kazanabilmiş. Zor olacağı belliydi anlayacağınız.

Kadrolar açıklandığında Beşiktaşlıları Şenol Güneş sürprizi bekliyordu. Bütün pahalı kramponları yedeğe çekmişti. Aboubakar’ın Afrika kupası sonrası hısımlarıyla sorun yaşadığı için takıma geç geldiğini biliyorduk ama Masuaku, Ghezzal, Chamberlain neden yedekti acaba?

Trabzonspor verilen milli maç arasını iyi değerlendirmiş, olabilecek en mantıklı 11’ini sahaya sürmüştü. Hele ki ileri uca dizdiği krampon insana basket maçına mı çıkıyoruz dedirtti? Onuachu’nun iki metre bir santim boyuyla 1,80’lik Necip’i zorlayacağı belliydi.

Trabzonspor tribünleri hınca hınç doluydu. Teknik adam Bjelica bunun mutluluğunu yaşarken, “Kartalların özgürlüğü fırtına çıkana kadardır” pankartı dikkatimi çekti. Karlı bir gün, fırtınanın tavan yaptığı yani, Pancu’nun füzesi geldi aklıma. 100. yılda şampiyon olmuştuk. Fırtınalı bir gündü evet.

14. dakikaya kadar sahasından çıkmakta zorlanan Beşiktaş’ta Rebic’in nefis pasıyla buluşan Fernandes topu ağlara yollayamadı ama Beşiktaş’ı kendine getirdi.

Zira bu dakikadan sonra karşı alana daha yerleşen rakibi kontraya zorlayan bir takıma büründü Beşiktaş. 15 dakikalık baskılı oyunundan sonuç alamayan Kartal 30. dakikada golü yedi. Trabzonspor’un tüm hatlarıyla yüklendiği atakta sol kanattan Bardhi’nin adeta eliyle atar gibi adrese teslim ortasında sahanın kulesi Onuachu kafayla tabelayı değiştirdi.

Roiser’in kaleci Uğurcan’ın bile üzerinden aşırdığı Rashica’nın olaya dahil olduğu pozisyonu değerlendiremeyen Beşiktaş’ı bir sürpriz bekliyordu.

Beşiktaş kendine gelemeden ikinci golü Bakasetas’ın ayağından yedi. Sağ kanatta kazanılan serbest atışta usta krampon adeta topu iğne deliğinden geçirmeyi başardığında dakikalar 41’i gösteriyordu.

Trabzonspor biraz daha şanslı olsa yani Mendy’nin şutu direkte patlamasa soyunma odasına 3-0 ile gidecekti.

İkinci yarıya aslında en başta yapılması gerekenleri yaparak başladı Şenol Güneş. Onur, Rebic ve Cenk kenara alındı. Masuaku, Muleka ve Aboubakar oyuna sürüldü. Trabzon’da da Abdulkadir yerini Trezeguet’e bıraktı. Ama ilk yarıda işaretlerini veren sakatlığı nüksedince sahanın boyu kısaldı. Onuachu acı ile sahayı terk etti Enis Destan sahadaydı.

Trabzonspor daha organize başladı ikinci yarıya. Ama değişiklikler de Beşiktaş’ı hareketlendirdi. Trezeguet karşı karşıya kaldığı Mert’i avlayabilse maç kopacaktı. Bu pozisyonun hemen arkasından 58’de Beşiktaş’ın Colley ile bulduğu gol hakem tarafından iptal edildi. Faul iddia edilen pozisyon bana göre tertemiz goldü.

Ama Trabzonspor’da Trezeguet’in yapamadığını 62’de Edin Visca yaptı. Rashica’nın kaptırdığı topu alan Mendy meşin yuvarlağı Trezeguet ile buluşturdu ve onun “al da at” pası Visca’nın ayağından ağlarla buluştu.

Beşiktaş üçüncü golü yiyince akla Ghezzal geldi. Rashica oyundan alınıp Ghezzal girdiğinde dakikalar 67’yi gösteriyordu.

Ve Beşiktaş ilk isabetli şutu 82. dakikada Ghezzal’ın ayağından buldu. Dramatik.

Beşiktaş ağır bir yenilgi ile dönüyor Trabzon’dan. Milli maç aralarının hiç yaramadığı takımdır öteden beri. Kadrosunda çok sayıda Afrikalı milliyi de barındıran Kartal için tehlike çanları şimdiden çalıyor.

Dün gece kadroyu 3 gol yedikten sonra dizen Şenol Hoca bu ağır mağlubiyetin muhasebesini yapacaktır. Enseyi karartmamak lazım daha ligin başındayız.

Dün hak eden kazandı.