AKP’nin 23 yıllık iktidarı boyunca en fazla tepki gösterdiği kelime ne diye sorsanız, karşınıza çıkacaklardan birisi “Rahatsız” olur.
“Rahatsız”ın neden olduğu en son kriz 25 Şubat 2017’de yaşanmıştı. Bizzat şahit olduğum için çok kısa anlatayım.
Zamanın Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a yönelik eleştirilere ilişkin doğrudan Genelkurmay Karargahı’ndan Hürriyet Ankara Bürosu’na gönderilen bilgi notu, birinci sayfada manşetten “7 eleştiriye 7 yanıt” diye verilmişti. Ancak bilgi notunun ayrıntılı şekilde anlatıldığı devam sayfasındaki manşet ise “Karargah rahatsız” diye atılmıştı.
AKP ve yandaşları devam sayfasındaki manşetten rahatsız olmuş, Hürriyet’i haksızca çok ağır ifadelerle askeri darbeye çanak tutmakla suçlamışlardı. Unutanlar, merak edenler “Google”a girip ayrıntıları okuyabilirler.
Bugün “rahatsızlık” duyduğu iddia edilen kesim ise askerler değil tam aksine siviller. Duyduğumuz iddiayı anlatmaya başlayalım.
Malumunuz dün Türkiye, CHP’nin kurultay davasına kilitlendi. Nedenini tahmin ediyorsunuzdur, hemen herkesin beklediği oldu ve dava 8 Eylül’e ertelendi.
Oysa aldığı kararlar Anayasa Mahkemesi’ne bile götürülemeyen Yüksek Seçim Kurulu (YSK), CHP’nin iptali istenilen 38. Kurultayı ve 21. Olağanüstü Kurultayı’nda alınan kararları kesinleştirmiş; CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel’dir. Nokta.
Dünkü dava öncesi YSK’daki AKP Temsilcisi Recep Özel’in geçen hafta Nefes Gazetesi’ne verdiği demeç de her şeyi çok net ortaya koyuyordu. Recep Özel’in söylediklerini hatırlatmakta fayda var:
“YSK’nın verdiği kararı, asliye ceza mahkemesi ya da ağır ceza mahkemesi bozamaz. Bozmamalı. Böyle bir şey olamaz. Bütün sistem allak bullak olur eğer mahkeme bu kararı bozarsa (…) Siyasi partilerin davalarında, kongrelerinde ‘yok hükmünde kabul edilmesi’ gibi bir karar görülmüş bir şey değil. O kongrenin seçimle ilgili kısımlarında karar verme süreçlerini, itiraz süreçlerini, mazbatanın verilmesi gibi konuları belirleyen seçim kurullarıdır. En son da YSK’dır. Bunların kararlarını ortadan kaldıracak herhangi bir karar olamaz. Sistemin özüne de terstir. Seçim hukuku, seçim mecrası içerisinde Anayasa’nın 79. maddesine göre YSK yetkili kılınır, herhangi bir mahkemenin yetkisi olamaz.”
Başkent kulislerinde kulağıma gelen iddialara göre Recep Özel’in bu sözleri sadece kendisinin değil aynı zamanda YSK yönetiminin de görüşünü yansıtıyor. Yani iddia odur ki, YSK yönetimi rahatsızlığını Recep bey üzerinden kamuoyuna duyuruyor.
Bakalım YSK’nın bu rahatsızlığı bundan sonra dikkate alınacak mı yoksa oyları her geçen gün eriyen Erdoğan ve partisi, millet açlığı, sefaleti, işsizliği, hukuksuzluğu, adaletsizliği konuşmaktan uzaklaşsın diye her türlü yargı oyununu oynama ısrarını sürdürecek mi, göreceğiz.
Aslında CHP yönetimi şunu görmeli:
Özgür Özel ne zaman elinde bir litrelik şişeyle kürsüye çıkıp mazot fiyatını dile getirdi, Erdoğan bundan çok rahatsız oldu. Cevap vermeye çalıştı ama daha da çuvalladı. Özgür bey bu nedenle halkın gündemini daha çok kürsüye taşımalı.
Çünkü halk Erdoğan’ın oyununa düşmüyor. Ne yazık ki, Kemal Kılıçdaroğlu ve yanındaki bir avuç yandaşı ise gönüllü olarak bu oyunda başrol almayı içlerine sindiriyor. Çok klişe olacak ama insanın aklına tam da bu noktada şair Murathan Mungan’ın o efsane sözü geliyor:
“Türkiye’de her şey olabilirsiniz ama bir tek rezil olamazsınız.”
