AB bariyeri, istifa ve Ekrem İmamoğlu

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yakın tarihinde hiç duymadığımız şehit haberlerine de AKP iktidarı döneminde şahit olduk.

Bir askeri birlikte “sıvı kaybı” nedeniyle yani susuzluktan şehit düşüldüğünü insan eş-dost muhabbetinde duysa inanmaz ama ne yazık ki, 25 Temmuz’da İskenderun’un kavurucu sıcağında talim yapmaya mecbur tutuldukları iddia edilen iki denizci erin ölümüyle ilgili Milli Savunma Bakanlığı’nın resmi açıklaması bu yönde.

Gencecik iki ana kuzusunun şehit olmasının nedeni, aşırı sıvı kaybına bağlı çoklu organ yetmezliği.

Bu olaydan 19 gün öncesine gittiğimizde ise karşımıza metan gazı faciası çıkıyor.

Şimdilerde pek makbul olan terör örgütüyle üç yıl önce girilen çatışmada şehit düşmüş Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt'un naaşını arayıp bulmak için 6 Temmuz’da Pençe-Kilit Operasyon bölgesindeki mağarada arama-tarama yapan askerlerden 12’sinin gerekli eğitim ve teçhizat noksanlığı nedeniyle metan gazından etkilenerek şehit düşmesini de unutacak değiliz.

Allah aşkına “pisi pisine ölümler” değil mi bunlar?

Hani “Artık Türkiye’ye bariyerleri kaldırsın” dediğiniz Avrupa Birliği (AB) var ya…

İşte o AB’nin üyesi bir ülkede 19 gün içinde herhangi bir çatışmaya girmeden, tamamen üstlerinin anlamsız tutumu nedeniyle 14 asker ölürse o ülkede yer yerinden oynar, Savunma Bakanı da Genelkurmay Başkanı da halktan özür dileyerek istifa eder.

Ama biz de biliyorsunuz şehit hesabı “tane” ile “kelle” ile yapılıyor.

Hatırlayın Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in TBMM’de geçen 23 Nisan’da yaptığı açıklamayı.

Güler’in resepsiyonda kendisine yöneltilen soru üzerine, “Dün bir tane dron atıyorlar, dron da geliyor bizim bir tane Mehmetçiğe çarptı. Ve sonra hastaneye götürdük, kurtaramadık ama, şehit oldu, Allah rahmet eylesin” sözlerini kimse unutmuş değil.

Şimdi sormak hakkımız değil mi Milli Savunma Bakanı Güler’e?

İstifa etmeniz için sizin tabirinizle “kaç tane” daha askerin hiç uğruna şehit düşmesi gerekiyor?

EN DENEYİMLİ ORMAN İŞÇİLERİ EMEKLİ

Sadece Güler mi?

Yangınlarla mücadelede hayatını kaybeden 10’dan fazla orman işçisinin, gönüllünün hesabını kim verecek?

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı hiç aklından geçirdi mi acaba istifa etmeyi?

Yıllardan beri milletin dilinde tüy bitti, “bu ülkeye en donanımlı yangın uçaklarını kazandırın” diye, duyan oldu mu hiç?

Bırakın uçak almayı, Orman Genel Müdürlüğü, geçen yıl orman yangınlarında en fazla deneyime sahip 4 bin 500 personeli kaybetmiş.

Nedeni ne biliyor musunuz?

2024 yılında emekli olmalarının, 2025 yılına göre daha avantajlı olmaları.

Hiç şüpheniz olmasın, liyakat yerine lidere sadakat dönemi sürdükçe, bu ülkede böyle acıları daha çok yazar dururuz.

Şimdiye kadar yazdıklarımla alakası yok ama yazıyı bitirirken ilgilisine kısa bir not iletmem gerektiğini de hatırladım.

Üniversite diplomasından sonra yüksek lisansını da iptal ettiğiniz Ekrem İmamoğlu var ya…

Onun doğum belgesi de sahte.

Yani Silivri’de tuttuğunuz sahte İmamoğlu.

Benden duymuş olmayın da...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Ergan Arşivi