Pencere’ye Veda

Gazetecilik hayatım, Almanya’dan Cumhuriyet gazetesine gönderdiğim yazılarla başladı. Almanya’da Yeşiller’in efsane ismi Joschka Fisher, 1985’de Hessen Eyaleti’nin Çevre Bakanı olduğunda, “Dünyanın, yeşilci ve çevreci ilk Bakanı” ünvanına da sahip oldu. (1998-2005 yılları arasında Almanya Dışişleri Bakanı olarak da görev yaptı.)

Kot pantolonlu, spor ayakkabılı, çevreci Fischer’le röportaj yapan ilk Türk gazeteci oldum. Bu röportaj Cumhuriyet’in o zamanki Pazar ilavesine kapak oldu. Gazeteciliğe beni teşvik eden de Cumhuriyet’in o yıllarda haber müdürü olan Yalçın Bayer’di.

ugur-ergan.jpeg

Daha sonra hem Almanya’da (Köln/Bonn ve Frankfurt) hem de Türkiye’de (Ankara) Hürriyet’li ve Sabah’lı yıllar başladı.

AKP iktidarının verdiği ayarlarla son dönemde iyice acınası hale gelen ve benim gazetecilik hayatımın büyük bölümünü geçirdiğim Hürriyet’ten 2022 yaz başında ayrıldım.

Hürriyet’ten ayrıldıktan sonra yaklaşık üç ay kafa dinledim. Üç ay sonunda çoğunu yakından tanıdığım Gazete Pencere’deki arkadaşlarımla buluştum. İki yıl kadar hobim olan resim sanatında Ankara’da neler olup bittiğini anlatmaya çalıştığım haftalık yazılar yazdım. Yaklaşık bir yıl önce sevgili Nilay Can, “Sanatın yanı sıra siyasi meseleleri de yazsanız ne iyi olur” önerisini getirince, kabul ettim.

Memlekette olup bitenlere eleştirel yaklaştım ve yazdıklarımın okuyucudan olumlu tepki alması tabii ki beni mutlu etti.

Bu, Gazete Pencere’ye veda yazım.

Ancak şunu samimiyetle söylemek isterim ki, bundan önceki yazıda yaptığım “Bir süreliğine yaz tatili molası” anonsu, bu vedanın ön habercisi değildi.

Hayat insanın önüne beklemediği anda bazı şeyleri çıkarıyor. Aynı gazetecilik duruşumu başka bir mecrada devam ettireceğim.

Başta sevgili Yavuz Oğhan, İzzet Doğan, Nilay Can, Saffet Korkmaz olmak üzere tüm Gazete Pencere emekçilerine ve okurlarına en içten duygularımla çok teşekkür ediyorum.

Her şeyin çok daha güzel olacağına inancınızı yitirmeyin ve enseyi hiç karartmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Ergan Arşivi