Uğur Ergan
Kaan, vatan hainliği ve bir anı
AKP iktidarı ile sosyal medya trolleri ve kalemşorlarının topluma empoze etmeye çalıştığı bir şey var.
İktidar ne yapıyorsa, hiç sorgulamadan, “Alkışlar, bravo, harika, muhteşem” diyeceksiniz. Aksi durumda, vatan hainisiniz. Sanki vatan sevgisini onlara soracağız, onlardan öğreneceğiz.
Bu durum özellikle son dönemde, “Terörsüz Türkiye” projesi ve savunma sanayiindeki gelişmelere yönelik eksiklikleri, eleştirileri ortaya koyduğunuzda karşınıza çıkıyor.
“Demokrasinin hiçe sayıldığı, CHP’yi hedef alan akıl almaz operasyonların sonunun gelmediği, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala başta olmak üzere burada isimlerini saymaya kalksak köşeyi kaplayacak siyasi tutukluların zindanlarda çürütüldüğü bir Türkiye’de açılım falan olmaz” diyorsunuz, hemen “Terör sevici” oluyorsunuz.
Türkiye’nin PKK terörüyle mücadele ettiği 40 yıl aşkın sürenin yarısından fazlasında AKP iktidarda; kalkmış Erdoğan, geçmişte işlediğini iddia ettiği suçlarından biraz olsun arınmak için CHP’ye bu projeyi desteğe davet ediyor. “Hesap, kitap ortada. 23 yıldan beri iktidardasın sen kendi geçmişine bak” deyince suç oluyor. Hemen “Terörden beslenici” damgasını yiyorsun.
Böyle bir ortamda “Terörsüz Türkiye” projesinin işlemeyeceğini, asıl hesabın Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçtirmek olduğunu söylediğinde, AKP’li ve MHP’li troller yetmezmiş gibi bir de bunlara şimdi Pervin Buldan’cı DEM’li troller eklendi.
Hemen burada bir parantez açayım. DEM tabanında özellikle Buldan ve ekibinin Erdoğan ve Bahçeli hayranlığına çok büyük tepki var. AKP’nin bunu fırsat bilip Terörsüz Türkiye projesi bahanesiyle DEM Parti’yi bölme planları bir başka yazı konusu. Parantezi kapattım.
Savunma sanayii meselesine gelirsek. Elbette bir ülke kendi güvenliği için savunma sanayiine önem vermeli. Buna bir şey dediğimiz yok. Ama bu, bize sunulan her şeyi sorgulamayacağımız anlamına gelmiyor.
Endonezya’ya 10 milyar dolar karşılığında 48 adet KAAN savaş uçağı satılacağı söyleniyor. Ortada uçak falan yok. Var olan şey, test uçuşunda 14 dakika havada kalmış, toplama prototip bir uçak. Söylenene göre gövde ve teknik aksamların yüzde 90’ı yerliymiş.
Peki bu uçağı hangi motor uçuruyor?
Ortada motor falan yok. Uçan prototipin motoru da F-16’dan sökülmüş bir motor.
İktidarın yarı resmi yayın organı Hürriyet’e konuşan Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş da söylemiş zaten:
“Motor üretimimiz için ‘2030’ları bulabilir’ deniyor ve muhtemelen bizim ilk uçaklarımız da Amerika’dan gelen motorlarla üretilecek.”
Yani madem KAAN üretiyorsun, niye Eurofighter peşinde koşuyorsun; “KAAN F-35’den daha güçlü” diyorsun neden ABD’ye “yeniden F-35 projesine alın” diye yalvarıyorsun; neden ABD’den 40 adet yeni F-16 Blok 70 savaş uçağı ve mevcut filonun yenilenmesi için de 79 adet F-16 modernizasyon kiti satın almak istiyorsun?
Bunlara dikkat çekince de kolayından “vatan haini” oluyorsun.
Geçenlerde yandaş medyanın manşetlerini Endonezya’ya 48 adet KAAN satışı süsleyince, emekli büyükelçi Selim Kuneralp’ın X hesabından yayınladığı bir anısı dikkatimi çekti. Yazıyı Kuneralp’in bu ansıyla bitireyim:
“Daha motoru dahil pek bir şeyi olmayan Kaan uçağından 48 adetin 10 yıl içinde Endonezya’ya satılacağına ilişkin haber bana şöyle bir anımı hatırlattı. 28 Şubat dönemiydi. Rahmetli Erbakan hala başbakandı. Türkiye’nin başlıca hedefi AB’ne üyelik adaylığıydı. Veya biz öyle sanıyorduk. Fransa Dışişleri Bakanı Charette Ankara’ya geldi. Tabii başbakanı ziyaret etti. Ben Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Genel Müdürü olarak görüşmede hazır bulundum. Haliyle biz başbakana AB adaylığımız konusunda bir konuşma notu hazırlamıştık. Fransızlar da bu konuyu açmasını bekliyordu, hazırlıklarını ona göre yapmışlardı. Ancak Başbakan AB konusunu açmadı. Fransız bakan bari gelmişken birkaç Airbus satayım dedi. Ancak rahmetli Erbakan’ın cevabı çok şaşırtıcı oldu. ‘Biz artık ne Airbus ne Boeing alacağız, D8 çerçevesinde Endonezya Cumhurbaşkanı dostum Habibie ile birlikte kendi uçağımızı üreteceğiz’ dedi. Bunun üzerine Charette ince bir tebessümle ‘Habibie benim de iyi dostumdur, gerçekten odasında birçok uçak maketi var, ama hiçbiri uçmadı’ dedi. Görüşme öyle bitti.”