Bal gibi devletin içinde organize edildiği anlaşılan evrakta sahtecilik olayında da AKP Sözcüsü Ömer Çelik, hemen her skandal sonrasında olduğu gibi partisini aklayıp, zeytinyağı gibi üste çıkma alışkanlığını sürdürdü.
Çelik’in açıklamasına göre, devletin ilgili kurumları başta üniversite diploması olmak üzere birçok evrakta yapılan sahte düzenlemelerle ilgili hareketlilikten bir yıldan beri haberdarmış.
Çelik açıklamasının devamında, “Devletteki bu şebekeleşme, bu tip faaliyetleri yapanlar devlet hayatından ya da devlet hayatına musallat olan bütün bu yapılar jiletle kazınacaktır” diyor.
Müthiş, çok güzel…
Ancak Çelik’in açıklamasından sanısınız ki, bir yıl öncesine kadar bu ülkeyi CHP yönetiyor; AKP iktidara yeni gelmiş, CHP iktidarı döneminde devlete sızmış sahtekarlar tespit edilmiş ve bu sahtekarlara karşı “Jilet operasyonu” başlatılmış.
Ömer beye tavsiyem, artık 86 milyonun aklıyla alay etmekten bir an önce kendini kurtarmasıdır.
Belki farkında değil ama bu ülkeyi, aklamaya, paklamaya çalıştığı AKP tam tamına 23 yıldan beri yönetiyor.
Bir yıl öncesine kadar nerelerdeydiniz Ömer bey?
Öyle 15-20 yıl gibi çok öncelere gitmeye gerek yok.
CHP lideri Özgür Özel, Tuzla mitinginde açıkladı. CHP, 1 Aralık 2022’de sahte diploma olayını Meclis’in gündemine getirmek istemiş ama her zaman olduğu gibi AKP oylarıyla reddedilmiş.
Üç yıl önce jiletiniz kör müydü?
Dünyanın bir ucunda 8.8 şiddetinde deprem olur, kimsenin burnu kanamaz. Bizde 7.8 şiddetindeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybeder, ardından hemen alışık olduğumuz açıklama gelir:
“Devlet yaraları saracak. Bu kadar insanının ölümüne neden olan hırsız, sahtekar müteahhitler hakkında gereken yapılacaktır.”
Ormanlar yanar, yeşil vatan ve içindeki canlılar yok olmasın diye onlarca orman işçisi, doğa gönüllüsü can verir, yapılan açıklama yine benzerdir:
“Devlet yaraları saracak, sorumluları hakkında gereken yapılacak.”
“Cek”le “Cak”la yönetilen bir devlet.
Şimdi buna bir de “Jiletle kazıma” eklendi.
Unutmayın ki, liyakat yerine lidere sadakati ön planda tuttuğunuz sürece, jiletle kesmeye çalıştıklarınız daha gür çıkar.
Jileti boşverin, liyakata önem verin.
SUÇLU KEŞİF KÖPEĞİ Mİ?
Terör örgütü PKK’nın kullandığı mağarada arama-tarama faaliyetinde 12 askerin metan gazından zehirlenerek şehit olmasıyla ilgili yürütülen tahkikatın sonucunu Yaşar beyin başında olduğu Savunma Bakanlığı açıkladı.
Açıklamaya göre, tim giriş yapmadan önce keşif köpeği mağaraya gönderilmiş, köpek ölmeyince gaz ölçümüne gerek olmadan mağaraya girilmiş. Açıklamada, “İdari tahkikatta olayda doğrudan bir ihmal ya da kasıt unsurunun bulunmadığı, herhangi bir disiplin zafiyeti veya kontrol-yönetim eksikliğinin söz konusu olmadığı” belirtiliyor.
Yani kimse suçlu değil, suçlu ölmeyen keşif köpeği mi?
Madem insan hatası yok, o zaman neden timin bağlı olduğu 13. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Nasuhoğlu’nu görev süresini tamamlamadan emekliye ayırdınız.
Bu işin uzmanı emekli bir özel kuvvet mensubu diyor ki:
“Ben tim komutanı olsaydım, çatışma ortamı olmadığı için köpek falan dinlemem NBC (Nükleer, biyolojik, kimyasal silahlarla mücadele) ekibi çağırır, onların ölçümünden sonra giriş yapıp, yapmamaya karar verirdim.”
Liyakatsizlik bir yerde değil ki…
Her yerde almış başını gidiyor.
