Ya Tersi Olsaydı...

Mourinho haklı. Bu maç farklı bitse, Fenerbahçe kazansa felaket olurdu Bu Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’nde 8 maç yapar, muhtemelen sıfır çekerdi. Dünya kadar teknik analiz yazılabilir, yazdım nitekim ama anlamı yok. Bu maçın böyle bitmesi birkaç nedenle doğal. Biiir, Benfica’nın daha iyi bir kadrosu, doğru yapılmış transferleri, daha kuvvetli bir oyunu var. İkiiii, İstanbul’daki maçta avantaj elde edilmeliydi, üüüüç Fenerbahçe Başkanıyla, yönetimiyle Şampiyonlar Ligi’ne hazır değildi ve sanki istemiyorlardı. Hoca ise hiçbir şeyi takmayıp, bildiğini okuyan apayrı bir hikaye.

Deve misali Fener’e deseler ki “neren eğri?” cevabı belli “nerem doğru ki…” Hafta içi tam bir kötü yazılmış Yeşilcam senaryosu vardı ortalıkta. Ali Koç taraftarları, karşıtları birbirine yüklenirken Mourinho ateşe körükle gidip, yönetimi transfer beceriksizliğiyle eleştirince sosyal medyada kıyamet koptu. “Kendini kovdurup tazminat almak istiyor” diyerek Mourinho’yu eleştirenler mi daha renkliydi, “adam haklı yahu” diyenler mi karar vermek zor. Arada kaynayan daha yakın zamanda Aziz Yıldırım’dan herkesin içinde “Otur lan yerine” azarı işiten Hamdi Akın oldu. Benfica takımını kolay rakip olarak gösterdiği için Mourinho kendisini “kim bu arkadaş tanımıyorum” diyerek bir kere daha madara etti. Ama basın toplantısında yönetimi eleştiren, neredeyse “bu maçı Benfica alır” diyen Mourinho’nun, masadan kalktıktan sonra yanına gelen bir kamerana “bu maçı alırız, en kötü penaltılarla alırız” deyip göz kırpması ise bu senaryonun en “fetbaz” anıydı. “Mourinho bu işte” dedirtti kendisini yakından takip edip, tanıyanlara…

Mourinho sahaya son dönemde çokça kullandığı 3-4-1-2 dizilişiyle çıktı. Livakoviç’i tecrübesi nedeniyle tercih etmiş gibiydi, ilerde Nesyri’nin yanında Duran yerine Talisca’yı tercih etmesi duran toplar içindi. Ayrıca Talisca’dan orta sahaya da destek istemişti. Talisca’nın maçın adamı olma şansı vardı, olmadı.

Livakoviç 3. dakikadaki kurtarışıyla “ben doğru tercihim” dedi ama 10. dakikada bir kornerde defans yanlış yerleşince saçma bir gol geliverdi. Ancak 2 dakika süren incelemeden sonra VAR enteresan bir şekilde ofsayt kararını orta hakeme bıraktı. O da pozisyonu izledikten sonra ofsayt kararı vererek golü iptal etti.

Ardından Kerem’in soldan kullandığı serbest vuruşta Benfica ikinci kez gol attı ama orta hakem bu kez “itme” nedeniyle golü iptal etti. Ve “Allah’ın hakkı üçtür” diyen Kerem Aktürkoğlu oldu, Mert Müldür lüzumsuzunun “asistini” değerlendirip maçın tek golünü attı.

Hiçbir işe yaramayan EnNesyri, duran topları Syzmanski’den bile kötü kullanan Talisca ve kritik maçların “futbol zararlısı” Mert Müldür tam bir hayal kırıklığıydı. “Kim iyiydi?” derseniz ben de “Archie Brown bile kötüydü” derim. Benfica Fenerbahçe’nin sol kanadından her pozisyonda rahatça ceza sahasına gelebildi ve Mourinho buna tedbir alamadı, engel olamadı. Fenerbahçe’nin ofansif şansı ise sakatlanan Semedo’nun yerine Çağlar girip sağ kanat Mert Müldür’e kalınca bitti. Takım olarak çıkamayan Fenerbahçe’yi sağ kanattan Semedo taşıyabilirdi. Yerine Mert geçince o ihtimal de bitti. Oğuz Aydın girse biraz daha farklı olabilirdi. Sonuçta Fenerbahçe 3 gol yediği ilk yarıyı tek farkla mağlup kapattı.

İkinci yarıya Amrabat’ın yerine İsmail’le başladı Mourinho. Biraz daha istekliydi Sarı Lacivertliler ve önde baskı çabası vardı. Dakika 63’te Brown ve Mert’in çıkıp Oğuz ve Duran’ın girmesi doğru ama biraz geç kalmış hamleydi. Bu değişiklikler Fenerbahçe’yi ileri taşıyıp pozisyon üretmesine yardım ettiyse de Talisca’nın 3 dakika içinde yaptığı iki saçma faulle aldığı iki sarı karttan atılması tüm ümitleri söndürdü.

Yapılması gereken “her şeyde bir hayır var” deyip, lige ve Avrupa Kupasına dönmek. Bu saatten sonra Koç yönetimi muhtemelen transfer yapmak istemez ama eğer Mourinho ile devam edeceklerse istediği birkaç adamı almak zorundalar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi