Bence; Orman yangınları ilahi ikazdır!
İslam inancında cehennem ve ateş birlikte anılır; Nar-ı Cehennem, kötülüklerin cezalandırılması için ilahi bir tecellidir. Günahlardan arınmak için de bir nimet...
Ciğerlerimiz yanıyor; orman yangınları ülkeyi cehenneme çevirdi; Sayın Bakan, bir günde 76 büyük yangına müdahale etmek durumunda kaldıklarını söyledi. Aynı anda, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adana-Kozan, Mersin Silifke, Antalya, Serik ve Gazipaşa, Denizli, Uşak, Bursa-Keles ve Gürsu, Karabük-Safranbolu ve Ankara’da ormanlar yanıyor. Daha önce Eskişehir, Bolu, Sakarya, Manisa, Muğla ve İzmir’de günlerce süren büyük yangınları yaşadık; onlarca insanımızı ateşlere şehit verdik.
Korkarım ki bu durum devam edecektir...
Orman Yüksek Mühendisi olarak 8 yıl Orman bölge şefliği yaptım; onlarca orman yangınına katıldım, dehşeti yaşadım. Yangın içinde kalan canlıların çığlıklarını unutamam; cehennem ateşi böyle bir şey olsa gerek...
Yangında her şey anormalleşir; rüzgar bile delirir; sık sık yön değiştirir. Bu durumlarda “Kontrol edilemeyen yangın” belirlemesi zamanında ve doğru yapılmalıdır; bu tür yangınları söndürmek için insanları sahaya süremezsiniz, sürmemelisiniz.
Ayrıca yangınları ilk çıktığında söndürebilirsiniz, müdahale etmekte gecikirseniz yangın kendi rüzgarını kendisi geliştirir; yangının önüne geçemezsiniz, yakacağı orman kalmayıncaya kadar devam eder.
Orman yangını, yangın söndürme konusunda eğitim almış ve bölgeyi iyi tanıyan ormancılar ve o bölgenin köylüleri tarafından söndürülür, diğer unsurlar ancak yardımcı eleman olurlar.
İklim değişikliği gerçeği ve muhtemel sonuçları artık ülkemizin en önemli gündem konusu olacaktır. Yöneticilerin bu hususu dikkate almaları ve gereğini yapmaları gerekmektedir.
Meteoroloji’ye göre, Türkiye'de hava sıcaklığı mevsim normallerinin 6-12 derece üzerinde seyrediyor. Geçen hafta en yüksek sıcaklık 50,5 dereceyle Şırnak'ın Silopi ilçesinde ölçülmüş. Mardin Kızıltepe'de termometreler 49,6 dereceyi, Cizre'de 49,4 dereceyi ve Nusaybin'de 49,3 dereceyi göstermiş.
Yangın gerçeği tüm dünyanın ve insanlığın bir sorunu haline geldi. Atmosferin aşırı ısınması ile oluşan sıcaklıklar, fırtınaya dönüşen rüzgarların etkisi ile “önlenemeyen yangınlara” sebep olmaktadır.
Sera gazları ile atmosferin koruyucu tabakasının zayıflaması sonunda güneşten gelen enerjinin yakıcı sıcaklığı sonucu iklimler değişti ya yanıyoruz ya donuyoruz ya da sellerde boğuluyoruz; meselenin yalın anlatımı bu...
İklim bilimcilerin ifadesi ile söylersek; “İnsanlar, Sanayi Devriminden bu yana dünyayı olması gerekenden yaklaşık 1,2 derece daha fazla ısıttı. Fosil yakıt emisyonlarında önemli bir azalma olmadan ve havadan karbondioksiti çekecek teknolojiler çoğalmazsa ısınma, birkaç yıl içinde 1,5 santigrat dereceyi geçebilir”
Bu tespit her yıl artarak kendini yenilemektedir;
Avrupa Birliği’nin (AB) uydu izleme sistemi Copernicus İklim Değişikliği Servisi, 22 Temmuz günü Ege Denizinde deniz yüzeyi sıcaklığının verilerin en güncel olduğu 1992-2020 ortalamasına göre 3 derece daha sıcak olduğuna dikkat çekti. Halbuki bu rakam aynı kuruma göre 2023 temmuz ayında 0.5 dereceydi.
Bu sonucun sorumlusu olan sanayileşmiş emperyalist ülkeler ve onların gözü dönmüş yöneticileri, bilimin tüm ikazlarına rağmen fosil yakıtların tüketimine sınırlama getirilmesini kabul etmiyorlar; 191 ülkenin imzaladığı Paris İklim Antlaşmasını imzalamıyorlar ve atmosfere sera gazlarını sınırsız gönderiyorlar. Son verilere göre küresel emisyonların yüzde 50’sinden fazlasını Çin, ABD, AB ve Hindistan üretiyor.
Atmosferin aşırı ısınmasının muhtemel sonuçları insanlığın sonu olabilir. Özellikle kuraklık, su kıtlığı ve açlık sebebiyle kitlesel ölümler ve denizlerin yükselmesi ile milyonlarca insanın göçmek zorunda kalması gibi toplumsal olaylar 21. Yüzyılın küresel sorunu olacaktır.
Geçen yüzyılda aynı küresel güçler yaklaşık yüz milyon insanın ölümüne sebep olan iki dünya savaşı sonunda “savaşsız bir dünya” kurmak yalanıyla bugünlere geldiler. Şimdi çok daha tehlikeli bir oyun oynuyorlar; iklim değişikliği ile milyarlarca insanı ölüme sürüklüyorlar...
Ayrıca, nükleer ağırlıklı yeni bir dünya savaşının ayak sesleri duyulur oldu.
Ülkemiz, orman yangınları ile boğuşurken bir yandan da sınırlarımıza dayanan küresel savaşın ateşine de hazır olmalıdır; BOP devam ediyor...
Terörsüz Türkiye gayretleri boşa çıkacak gibi...
ABD, KCK ve YPG şimdi başka şeyler söylemekte...
İç cepheyi güçlendireceğiz diye ÖZNE’yi sulandırmak pahalıya mal olabilir!
Yangın ilahi bir ikazdır!
