Bir Tablonun Anlattıkları: “Dokumacı Kadınlar”

Diego Rodríguez de Silva y Velázquez (d. 6 Haziran 1599 – ö. 6 Ağustos 1660), Kral IV. Felipe'nin sarayında baş ressam olarak çalışmıştır. Barok döneminin kendine özgü ressamlarındandır ve portreleriyle ünlenmiştir. İspanyol Kralı'na olan yakınlığı nedeniyle birçok soylunun ve saray yaşamının resimlerini yapmıştır. Resimlerinde ışık ve gölgeyi ustalıkla kullanmıştır. Kendi döneminde hâkim olan sadece güzel olanı resmetmek geleneğini kırdığından ve doğal olan her şeyi resmeden ressamların ilklerinden biri olduğundan “gerçeğin gerçek ressamı” olarak anılmaktadır.

Büyük çapta portre ressamı olan Velazquez, resimlerinde stil ve konu bakımından gündelik yaşamdan insan tasvirlerine öncelik tanımıştır. Kompozisyonlarında figürler, dönemin özelliklerini taşıyan kıyafetlerle resmedilmiştir. Gerçekçi ve doğal anlatımıyla dikkat çeken Velazquez, başta gündelik yaşam sahneleri olmak üzere düşünsel ve mitolojik konuları bir araya getirmesiyle de resim sanatında seçkin bir yer edinmiştir.

Dinsel konuları doğalcı bir anlayışla ele alan ressam, erken yapıtlarında gerçekçi bir yaklaşımı tercih etmiştir. Ayrıca Venedik renk anlayışına bağlı olarak ele almış olduğu erken dönem eserlerinde, güçlü ışık ve gölge karşıtlığıyla Caravaggio etkilerini yansıtmaktadır. Gündelik konulu çalışmalarında, figürlerin yüzlerindeki ifadelerle günlük yaşamın sıradanlığını yok edip, figürlere soylu bir hava katmıştır. Yapmış olduğu portre çalışmaları, fırça vuruşlarının etkisi ve renklerin zarif uyumuyla fotoğraf özelliği taşımaktadır. Velazquez’in portrelerinde, yüzeylerdeki parlaklığı veren fırça darbeleri ve figürün yüz ifadesini yakalayan kararlı el becerileri dikkat çekmektedir. Bu durum Papa X. Leo portresinde karşımıza çıkmaktadır.

Geleneksel olarak, resmin Santa Isabel'in goblen atölyesindeki kadın işçileri tasvir ettiğine inanılıyordu. Ancak 1948'de Diego Angula, ikonografinin, tanrıça Athena'ya bir dokuma yarışmasında meydan okumaya cesaret eden ve yarışmayı kazandığında kıskanç tanrıça tarafından bir örümceğe dönüştürülen ölümlü Arachne'nin hikayesi olan Ovid'in Arachne Masalını akla getirdiğini gözlemledi. Bu artık genel olarak resmin doğru yorumu olarak kabul edilmektedir.

Resim, 18. yüzyılda İspanyol kraliyet koleksiyonuna girmiş ve muhtemelen 1734'te Royal Alcazar of Madrid'deki yangında hasar görmüştür. Yanlara (toplam 37 cm) ve kanvasın üstüne 50 cm'den fazla yeni bölümler eklenmiştir. Resim genişletilmiş boyutta kalmıştır, ancak şu anda bir ekranın arkasında, yalnızca orijinal boyutları ortaya çıkaran bir kesit bölümü üzerine eklenmiş bir çerçeve ile görüntülenmektedir. Hafiflik, boyanın ekonomik kullanımı ve İtalyan Barok'un açık etkisi gibi üslup unsurları, birçok bilim insanının, resmin 1657'de yapıldığını iddia etmesine neden olmuştur.

1657 tarihli Dokumacı Kadınlar adlı eseri, “Nedimeler” kadar tanınmasa da ressamın sanatının doruğu olarak kabul edilir. Resimde, Madrid’deki Santa Isabel halı fabrikasından bir sahne vardır: Ön planda iş başındaki dokumacı kadınlar, geri plandaysa üç kadının hayranlıkla seyrettiği ve Arakne temasının işlendiği bir halı görünür. Tabloya uzaktan bakıldığında derinlik kazanırken yakından bakıldığında her şey birbirine karışır. Soylularla çalışanları bir arada gösteren bir resimdir. Zenginlik, ihtişam, zarafet çeşitli nesnelerle, soylu kadınların sağlıklı duruşları ve neşeli halleriyle ve ışıkla vurgulanmıştır. Dokumacıların etrafında az ışık ve koyu renk görülürken mutluluğun rengi olan pembe soylulardan birinin giysisinde göze çarpar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi