Ayrı Dünyalar (Ouistreham)

Doğruya doğru hem yazanın hem okuyanın iştahını kabartan, gerçekten ilginç bir kitap yazmış Florence Aubenas adlı Fransız kadın gazeteci. Dev bir gemideki 230 kamarayı her birine dört dakika düşecek şekilde temizlemeyi kabul eden işsiz ve çaresiz ev kadınlarının arasına karışarak onların hikayelerini yazmış.

Deneyimli yazar Emmanuel Carrere de bu kitaptan yola çıkarak yazdığı senaryoyu filme çekmiş. Daha önce 2005’te Bıyık adlı bir filmi yönetmişti, ama onun dışında yazar olarak kalmıştı. Bu kitabın ona filmini çekecek kadar ilginç gelmesi, bir yazar kadının içindekileri yansıtırken, temizlik işindeki meseleleri anlatması kuşkusuz.

Ayrıca, kadın gazeteciyi oynayan Juliette Binoche dışında, bütün kadınların sıradan kadınlar tarafından oynanması da Carrere’nin filme kattığı artılardan. Böylece onlardan hakiki ve samimi oyunlar almayı başarmış, üstelik bu filmin kendi inandırıcılığını da beslemiş.

Ama yine de unutmamalı ki, film bir toplumsal yaşam sorununa burjuva bakış açısıyla yaklaşıyor. İşsizliğin ve yoksulluğun acısını onları yaşayarak anlarsın, evet ama bir amaç uğruna yaşar, sonra aslına dönersin. Oysa o kadınlar için oradaki her şey gerçektir.

Aynı şey filme de yansıyor. Juliette Binoche alınmasın ama Carrere bu amatör oyunculardan daha da yararlanabilirmiş. Ne bileyim, gazetecinin hikayesini yazdığı kadını canlandıran Helene Lambert’in muhteşem oyunu da hatta öbür kadındaki Lea Carne’nin çabası da daha fazla değerlendirilebilirdi. Ama bu filmle bu kadar olmuş. Saf ve duru bir anlama ve anlatma çabası görülüyor sonuçta.

Fransız işçi sınıfından kadınların, hangi şartlarda, nelerle başa çıkmak zorunda kaldıklarını tasvir etmeye sıvanan, ama gazetecinin hikayesini bir adım önde götürmekten kendini alamayan, iyi niyetli bir film, her adımın iyi niyeti bizi doğru yola götürmese de…

(6.8)

Koloni (Tides)

Şimdi size post-apokaliptik desem, çoğunuz bilirsiniz. Ama bilmeyenler için açıklayayım: Doğal bir afet ya da ciddi bir savaş neticesinde geri kalan dünyanın felaket sonrasındaki durumu.

İşte bu post-apokaliptik filmlerin de Hollywood tarzı var elbette. İlk akla gelen, Mad Max olur nitekim, ama daha birçok örneği de vardır.

Alman asıllı ünlü yönetmen Roland Emmerich, aslında bu tür filmler çekmez. Daha çok felaketin dünyaya geliş gününü anlatır, Yarından Sonraki Gün ya da 2012 gibi filmler böyledir. Tabii, Emmerich deyince Kurtuluş Günü ya da Vatansever gibi başka büyük yapımlar da akla gelir. İşte bu yönetmen, İsviçreli bir yönetmene, ki felaket sonrası dünyayı anlatıyor, yapımcı olarak destek veriyor.

Paraları az elbette, ama kumla ya da gazla kaplı dediniz mi, dünyayı göstermek zorunda değilsiniz. Yönetmen Tim Fehlbaum’un ilk filmi Hell’de durum böyleydi. Şimdi ikinci filmi Koloni’de de böyle.

Salgın, savaş ve iklim nedeniyle dünyadan kaçarak başka bir gezegene sığınan seçkinler, orada da radyasyon sonucu kısırlaşmaya mahkum olurlar. Yeniden dünyaya dönüşün mümkün olup olmadığını anlamak için gönderdikleri ekiple de bağlantı kesilir. Islak, puslu ve boğucu dünyanın yeni sahipleri vardır.

Konu bu olunca, etraf sis kaplı, bir şey görünmüyor. Düşük bütçe için atmosfer uygun tabii. Ama sis yüzünden başka şeyler de kaybolup gidiyor. Filmin bütün iştah açıcı yanları iki dakikada sönüyor.

Bir yanıyla hesaplaşma, bir yanıyla çatışma, yuvarlanıp gidiyor macera. Filmi seyretmek de kasvetli bir deneyim oluyor böylece…   

(5.0)

PLATFORMLARDAN FİLMLER/DİZİLER

Bird Box  / Netflix

Susanne Bier, ülkesi Danimarka’da çektiği birkaç başarılı filmin, özellikle de Düğünden Sonra filminin ardından, Yitirdiğimiz Şeyler ile Amerikan sinemasının desteğini alan bir iş yaptı. Ama beklenen parayı kazanamayınca yine ülkesine dönüp Daha İyi Bir Dünyada ile başlayan birkaç film çekti. Sonra da Gece Bekçisi adlı dizisiyle büyük başarı yakalayıp bu filmi aldı.

Kafes adlı kitaba çoğunlukla sadık kalan bir uyarlamaydı bu. Kendisini gören insanları intihara sürükleyen gizemli bir varlığın etkisi altında kalan dünyada, gözleri sıkıca bağlı olarak dışarı çıkabilen bir ev dolusu insanın geçirdiği 5 yıllık bir zaman sürecini anlatıyordu. Felaket tablosunu gerilim duygusuyla iyi anlatan bir film olmuştu.

Sandra Bullock başrolde, John Malkovich ve Trevante Rhodes yardımcı rollerde.

(7.4)

Bright / Netflix

David Ayer, ki daha önce Jake Gyllenhall ile Michael Pena’nın oynadığı Tehlikeli Takip, Brad Pitt ile Shia LaBeouf’un oynadığı Fury ve Will Smith ile Margot Robie’nin oynadığı İntihar Takımı filmlerini çeken yönetmen, 2017’de çektiği bu filmde,

belirsiz bir zamanda, ayrımcılığın her türlüsüne maruz kalan bir Ork ile (ki Ork’ları ve Elf’leri Tolkien’ın Orta Dünya’sından hatırlarsınız) benzer ayrımcılığa maruz kalan siyahi ortağının, polis olarak mizahtan fanteziye uzanan maceralarını anlatırken, asıl amacı gösterişli aksiyona varmak sonunda, bu noktada da bayağı başarılı oluyor. Yalnız hikayenin zengin arka planını anlatmada geri kalıyor. Will Smith ve makyaj altındaki Joel Edgerton çok iyiler, Noomi Rapace da var ayrıca.

(7.0)

Victim Number 8  / Netflix

Kalabalık bir caddede patlayarak, tam 7 kişinin ölümüne ve birçoğunun yaralanmasına neden olan bombanın içinde olduğu kamyoneti oraya terk eden sürücünün, Müslüman bir genç olduğu ortaya çıkınca, herkes olayın ardında bir terör örgütü olduğunu düşünür. Üstelik Ömer adlı sürücü kaçaktır. Polis onu dört koldan ararken, bir yandan Ömer’in ailesiyle, bir yandan da kurbanların aileleriyle görüşür.

8 bölümlük İspanyol dizisi 8 Numaralı Kurban, hem terör yüzünden Batı’da yükselen önyargılı İslam korkusunun yansımalarını hem çeşitli ailelerin yaşadığı sıkıntıları, hem de amansız polis takibini adım adım veren, heyecanlı bir polisiye dram…

(7.4)

Rita  / Netflix

Danimarkalı yaratıcı yazar Christian Thorpe’un yaptığı işler arasında en parlak olan bu. Herhalde sebebi de çok açık. Bütün gıcıklığı, ağzı bozukluğu, dağınıklığına rağmen, açık fikirliliği ve toparlayıcı çözümleriyle seyircinin gönlünü kazanan, boşanmış bir anne olarak üç yetişkin evlat ve bir öğretmen olarak yüzlerce küçük çocukla onları anlayarak uğraşan Rita’yı canlandıran Mille Dinesen’in oyunculuğu.

Kuşkusuz kızından oğluna, müdürden iş arkadaşına, çevresini kuşatan bütün oyuncular da katkıda bulunuyor, bu Danimarka yapımı 40 bölüm 5 sezonluk dizinin başarısına.

Çılgın ve keyifli bir yapım Rita…

(7.8)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Hakan Arşivi