Su Fakiri bir Ülke: Türkiye

Açtığı kuyulardan sonu gelmeyecekmiş gibi su çeken, bunu yaparken hiçbir tavsiyenin, yönlendirmenin yapılmadığı ve bu yüzden gölleri kurutan insan şimdi yağmur yağsın diye kurban kesiyor.

Bu duruma nasıl geldik?

Türkiye Asya ve Avrupa arasında yer alır ve gölleri de içeren 779 452 km²lik bir yüzeye sahiptir. Anadolu doğuya doğru aşamalı olarak yükselen yüksek bir platodur. Türkiye’de pek çok iklimi görülmektedir, Karadeniz Bölgesinin ısısı İç Anadolu’ya göre farklıdır ve Ege ve Akdeniz Bölgeleri de İç Anadolu’dan farklıdır. Yıllık yağış miktarının aritmetik ortalaması 642,3 mm ve bu miktar toplam su hacminin 501,0 km³’üne tekabül etmektedir.

Türkiye’nin yüzey suları potansiyeline ilişkin rakamlar şöyle ifade edilebilir: 186,05 km³ akış hacmi, akış katsayısı %37, tüketilebilir-kullanılabilir su hacmi 95,0 km³ ve gerçek tüketilen su miktarı 25,9 km³, yeraltı suları için yıllık kullanılabilir yeraltı suyu potansiyeli 12,0 km³, yeraltı suyu hacmi 7,6 km³ ve gerçek kullanım miktarı olarak 5,7 km³ biçimde paylaştırılmıştır.

Türkiye, toplam sulanabilir tarım alanı olan 25.853.674 hektarın sadece 4.200.623 hektarını sulayabilmektedir ve toplam tarım alanı da 28.059.397 hektardır. Bugünün şartları 8.500.000 hektar alanın ekonomik olarak sulanabilmesine olanak sağlıyor, bu geri kalan alanların sulanabilmesi için altyapı sistemlerinin inşa edilmesinin gerekli olduğu anlamına gelmektedir.

Türkiye’nin tahmini olarak toplam 4,2 milyar m³ kentsel suya ihtiyacı vardır. Dağıtım sistemi-şebekesi kayıpları açık olarak izah edilmiyor, fakat çoğu kentsel yerleşim alanında bu oran %30 olarak tahmin ediliyor.

Sulama suyu arzına yönelik talep son yıllarda arttı ve bu aynı zamanda nüfusun yeniden dağıtımında büyük bir etkiye sahip. Sulama suyu talebi söz konusu olduğunda, ürün-hasat suyunun %74’ü bu sektörde kullanılıyor. Tarla sulama suyu kullanım yöntemlerinin revizyona ihtiyacı var, şu andaki vahşi sulama teknikleri ile su kaybı yaklaşık %30-40 oranında.

Bir insanın biyolojik yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli olan su miktarı 25 lt/gün olarak belirlenmiştir. Bu dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın, gerekli su miktarıdır ve doğal yaşam hakkıdır. Modern kentlerde sağlıklı yaşam için içme, yemek, banyo, bulaşık, çamaşır ve benzeri gereksinimler için hesap edilen su miktarı 150 lt/gündür.

Dünya genelinde bölgelere göre kişi başına su tüketim miktarları sanayileşmiş ülkelerde 266 litre iken Afrika’da 67, Asya’da 143, Arap ülkelerinde 158, Latin Amerika’da 184 litredir. Türkiye’de ise kişi başına günlük su tüketimi ortalama 111 litredir. DSİ Genel Müdürlüğü verileri, 2030 yılında su kaynaklarının %100 verimle kullanılacağını öngörür. 2030 yılında nüfusu 100 milyona ulaşacak olan Türkiye’de kişi başına düşen kullanılabilir su 1100 m³ olacak ve şu anda gerçekleşmesi mümkün olmayan bu hedefe ulaşılsa bile Türkiye su sıkıntısı çeken ülke durumuna gelecektir.

Kişi başına düşen su kullanımı, toplumun gelişmişlik seviyesiyle doğru orantılıdır. Gelişmiş ülkelerde bu oran oldukça yüksek olmasına rağmen, gelişmekte olan ülkelerde ise düşüktür (ABD’de 1692 m³, Avrupa’da 726 m³, Afrika’da 244 m³ tür).

Yer küreye yılda yaklaşık 1000 mm yağış düşerken, bu rakam Türkiye için 640 mm’dir. Diğer önemli husus, bu yağış gereksinim duyulduğu zaman ve gereksinim duyulduğu yere yağmamakta, zamansal ve mekânsal dağılımı çok değişim göstermektedir. Su güvenliği açısından, Türkiye’ye gelen suyun çok iyi regülasyonu ve çok daha dikkatli kullanması gerekmektedir.

Türkiye’de toplam nüfusun %68’ine kanalizasyon hizmeti verilmektedir. Belediyelerin sadece %8’inde arıtma tesisi vardır. Toplam nüfusun %36’sının atık suları arıtılmaktadır. Türkiye’nin kullanılabilir su potansiyeli 110 milyar m³ olup, ülkemiz bu potansiyelin 40 milyar m³’ünü kullanmaktadır. %15’i içme ve kullanmada, %75’i tarımsal sulamada, %10’u da sanayide tüketilmektedir

Şehir içme suyu şebekelerinde, şebekedeki kayıplar kesin olarak bilinmez, ayrıca kaçak kullanımlarda büyük boyutta olmasına rağmen kesin bir rakamsal ifadesi yoktur. Genel olarak kaçakların %40 ile %65 oranları arasında olduğu söylenegelmektedir. Yerel yönetimler bu kayıpları tüm teknik olanaklarını kullanarak %25 mertebesine indirmeye çalışmaktadır.

Meteoroloji’nin kuraklık araştırmasına göre, 2005 yılında 13 il kurak, 10 il çok kurak, 4 il de çöl haline geldi. Son 30 yılda değişen tablo Türkiye’yi hızla su fakiri ülkeler arasına sokuyor, haritalar yeşilden sarıya dönüyor.

Türkiye’nin iklim değişikliğinden çok fazla etkileneceği daha önce yapılan birçok çalışmada vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri'nin uzay programı olan NASA Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Doğu Akdeniz Havzası ile ilgili kuraklık uyarısı yapmıştır. Bu uyarıda, son 900 yılın en kurak yıllarının yaşandığı tespiti yapılmıştır. Kısacası, son yıllarda Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzasında kuraklık meselesi iklim değişikliğine bağlı olarak giderek şiddetlenmektedir.

Türkiye’de enflasyon oranının yüksek olmasında önemli bir rolü olan gıda fiyatlarının düşmesi, aynı zamanda Türkiye’de enflasyon faktörünün daha düşük seyretmesine yol açacaktır. Düşük oranda seyreden enflasyon oranı, tüketici kadar üretici girdi maliyetlerinin de düşmesine sebep olmaktadır. Deyim yerindeyse, zincirleme etkiyle, düşük enflasyon ile birlikte ortaya çıkacak fiyat istikrarı başta faizler olmak üzere, kurda ve birçok makro göstergede iyileşmeyi sağlayacaktır.

Sonuç olarak, Dünya’nın en gelişmiş ekonomilerinin dahi tam olarak çözüm bulamadığı ve önlem almayı başaramadığı kuraklık olayını, Türkiye’nin ilgili kurumları daha fazla önemsemeli ve bu konudaki araştırmalara daha fazla bütçe ve zaman ayrılmalıdır. Aksi takdirde kuraklığın sonuçları ekonomik kriz ve kıtlık gibi büyük maliyetli sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlar doğurabilme potansiyeli içermektedir.

Su Azlığı ve Fazlalığı Olan Bölgeler

Su fakirlik İndeksi (Türkiye 147 ülke arasında 74’üncü sıradadır)

MGM tarafından (2014) SPI Metodu ile 2013-2014 Tarım Yılı 12 aylık kuraklık değerlendirmesi haritası.

Dünyada ve Türkiye’de su kaynaklarının durumu (Sarrafoğlu, 2013’ten değiştirilerek).

Çeşitli Yerlerde Kullanılan Su Miktarı. Kaynak: (WWF, 2006: 1)

1700- 2000 Yılları Arasında Tahmini Tatlı Su Tüketimi. Kaynak: (McNeill, 2005: 138)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi