Yeni yılda daha üretken ol!

Benim çocukluğumda yılın son haftası bir sonraki yıl nasıl olmak istediğimiz ve davranış değişikliklerimiz konusunda yazılar yazar, dilekler tutardık. Hatta o zamanlar TRT halka gelecek yıl nasıl olacaksınız, neleri bırakacaksınız diye sormayı alışkanlık edinmişti. Bu sokak röportajlarında ise “yeni yılda sigarayı bırakacağım” demek bir klişe haline gelmişti. Daha entellektüel ortamlarda sorulduğunda ise “daha iyi bir insan olacağım” cevabı gelirdi. Şimdi geçmişe bakıyorum da dünya olarak ne kadar “naif”mişiz!

Gelin bu davranış değişikliği faaliyetlerini, yeni nesil uygulamalara bırakalım da, yeni yılda daha verimli, daha üretken olmak için neleri kullanmak gerektiğini açıklayalım.

Bu yılın üretkenliği en geliştiren yazılımlarının başında hayatımızı organize etme yazılımları geliyor. her ne kadar kullandığınız telefonun işletim sisteminde mutlaka bu konu ile ilgili bir uygulama olsa da, bu ücretsiz gelen yazılımlar çoğunlukla pek de bir derde derman olamıyor. Özellikle “todo” uygulamaları arasında çok ciddi rakipleri varken üretkenlik yarışında ne Apple ne de Google başarılı bir uygulama çıkarabilmiş değil. Bu da zaten dünyada var olan iki telefon işletim sistemi android ve iOS’un verimlilik noktasında başka uygulamalara ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

Gelin bu hafta verimlilik tarafında hem kullanıcı hem de web uygulamaları geliştiricisi olarak derlediğim bir potpori ile yılı sonlandıralım.

Omnifocus

Yıllarca iyi bir proje yönetim uygulaması aradım durdum. Omnifocus ailesi “todo” uygulamalarından yola çıkarak, kişisel proje yönetimi alanındaki neredeyse bütün ihtiyaçları karşılayan bir yapıya sahip. Tabii yazılım mimarisi açısından bakıldığında neredeyse ortalama bir şirketin onlarca projesini yönetecek ve bu projeler altında yüzlerce kişinin iletişimini kuracak kadar sağlam kasları var. Yani Omnifocus kompleks ve çok ihtiyaçlarınız olması durumunda bunları karşılayacak kadar güçlü bir program.

Ben Omnifocus’u birden fazla Apple cihazıma kurdum. Hepsinde harika çalıştı ve birbirleri arasındaki iletişim de son derece iyiydi. Bu da çalışma aşamasında ciddi esnek imkanlar sunuyor. Tabii aynı şey çoklu kullanım için de geçerli. Çevik çalışma ortamlarında da çok başarılı olma imkanını veriyor.

Calliope (Extend Themes)

Wordpress, her ne kadar ilk kullanıldığında, blog siteleri için çok uygun bir altyapıya sahip olsa da, bir süre sonra kod ile tasarımı ayıran bu yapının bir etkisi olarak kişisel ve kurumsal tanıtım siteleri için de kullanılmaya başlandı. Tabii bu durumda sayfa yapılarını değiştiren ve blog’dan ayıran temalar ortaya çıkmaya başladı. Tabii wordpress’in yaratım amacı dışında kullanılması, bu temaların hem özelleştirilmesini hem de sistemin devamlılığını zorlar hale geldi. Hatta Wordpress’in sahibi olan Automatic bu durumu görmüş olacak ki, Gutenberg isimli yeni bir editörle, tasarımları bloklara bölerek temalarla altyapı arasında zayıflayan ilişkiyi güçlendirmeye çalıştı.

Her ne kadar Gutenberg’e karşı çıksam da, yıllardır temalar üzerinde çalışırken, özelleştirme için wordpress ve temaların kodlarıyla oynadım.

İşte Extend Themes’in yaptığı Calliope temasının vaadi neredeyse hiç kodla oynamaya ihtiyaç duymadan wordpress üzerinde neredeyse her sayfayı, her öğeyi en ince ayrıntısına kadar değiştirme imkanı veriyor. Uzun süre wordpress ile çalışınca bu söylediğim eminim size çok garip geliyordur ama ben de hayretle bunun gerçek olduğunu görüyorum. Üstelik temanın içinde neredeyse yüzlerce çalışılmış son derece güzel alt öğeler var. Bunların bir tanesini bile yapmak günler alacakken, iki tık ile harika sonuçlar alabilmek mümkün.

Ben herkesin kodlama öğrenmesinden ziyade internette kendini ifade etmesi gerektiğini önemsiyorum. Hatta bu amaçla özellikle wordpress üzerinde kişisel site yapımı ile ilgili birçok yerde eğitimler vermeye çalışıyorum. Bu tip bir eğitimi en son Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği’ndeki BÜMED Akademi’de planladık. Bundan sonraki ilk eğitimimde internet üzerinde tanıtım yapmak isteyen danışanlarıma kesinlikle Calliope’yi önereceğim. Gerçek bir oyun değiştirici olduğunu söylemek isterim.

Things 3

Todo uygulamaları arasında en öne çıkanlardan bir diğeri de Things 3. Kolay kurulumu, cihazlar arası senkronizasyonu ve takım çalışmalarında özellikle dikkat çekiyor. Ben Things’i yıllar önce kullanmıştım ve yaptıklarının yanında biraz karmaşık gelmişti. Ancak yeni tasarımı dikkat çekici oranda sade ve kullanışlı. Bu nedenle neredeyse her cihazda kolaylıkla kullanılabiliyor. Bu nedenle özellikle kişisel “todo” yani yapılacaklar liste çalışmaları için, özelleştirilebilir yapısı ile kolay ve hızlı bir kullanım imkanı sunuyor.

Özellikle haftalık yapacakların düzenlenmesi ve kontrolünde Things 3’ün çok kolay kullanılan ve minimal bir yapısı olduğunu görüyoruz. Bu yapısı ile gerçekten dikkat çekici bir “todo” uygulaması olduğunu söyleyebilirim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi