Sueda Kent Sitesi davasında kayıplarını anlatan müşteki: "Müteahhitler, devlet suçlu değilse kim suçlu?"

Sueda Kent Sitesi davasında kayıplarını anlatan müşteki: "Müteahhitler, devlet suçlu değilse kim suçlu?"
Adıyaman'daki Sueda Kent Sitesi davasının beşinci duruşmasında kardeşlerini kaybeden Hatice Özçiriş, "Müteahhitler ve devlet suçlu değilse kim suçludur?" diyerek tepkisini dile getirdi.

Haber: Mehmet OFLAZ

(ANKARA) - Adıyaman'da 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerle yıkılan ve 65 kişinin hayatını kaybettiği Sueda Kent Sitesi davasının beşinci duruşmasında, iki kardeşini kaybeden müşteki Hatice Özçiriş, "Müteahhitler, belediyeler, devlet suçlu değilse kim suçludur? Benim kardeşim toprağın altına yatıyor, sanıklar aileleriyle dışarıda hayatlarını sürdürüyor" dedi.

6 Şubat depremlerinde Adıyaman Merkez Yeni Mahalle'de bulunan Sueda Kent Sitesi B bloğunun yıkılması sonucunda 65 kişi hayatını kaybederken, 14 kişi de yaralandı.

Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, binanın yıkımına ilişkin olarak müteahhitler Mehmet Murat Bulut ve Muhittin Büyük ile şantiye şefi, statik proje sorumlusu ve fenni mesul Ömer Yılmaz hakkında "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçuyla 22 yıl 6'şar ay hapis cezası istemiyle; binanın yapım döneminde Adıyaman Belediyesi'nde görevli Aysel Ertemir, Bedir Leblebici, İrfan Günay Çelik ve Mehmet Bağcı hakkında ise "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçuyla 15'er yıl hapis cezası talep ederek dava açtı. Her iki dava dosyası sonrasında birleştirildi. Dosyada şu an tutuklu sanık bulunmuyor.

Davaya Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilirken, duruşmaya depremde yakınlarını kaybedenler, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katılım gösterdi.

"Yeniden Bilirkişi raporu alınsın"

Sanık Aysel Ertemir, 2004-2007 yılları arasında belediyenin imar müdürlüğünde görev yaptığını ve binanın inşaatının kendi görevden ayrılmasının ardından başladığını aktararak, "dosyada sehven yer aldığını" ifadelerinde bulundu. Ertemir, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını ve beraatini talep etti.

Sanık Bedir Leblebici ise, binanın 2008 yılında ruhsat aldığını, kendisinin 10 Temmuz 2009'da göreve başladığını ve 3 ay süreyle vekaleten imar müdürlüğü yaptığını belirterek, herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını söyledi.

Firari sanık Ömer Yılmaz'ın avukatı, dosyaya yeni eklenen bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek, "Yeniden ek rapor alınmasını talep ediyoruz" cümlelerinde bulunarak itiraz etti.

Müteahhitlerin avukatları ise yeni bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak ve taraflı olduğunu savunarak, yeni bir rapor alınmasını istedi.

"Sanıkların tutuklanmasını talep ediyorum"

İki kardeşini kaybeden ve annesiyle enkazdan yaralı kurtulan Hatice Özçiriş, sanık avukatlarının müvekkillerinin suçsuz olduğu yönündeki beyanlarını eleştirerek, "Peki, kim suçludur? Müteahhitler, belediyeler, devlet suçlu değilse kim suçludur? Benim kardeşim toprağın altına yatmaktadır. Sanıklar aileleriyle dışarıda hayatlarını sürdürmektedir. Sanıkların kasten adam öldürmekten yargılanarak tutuklanmalarını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

Oğlu, gelini ve torununu kaybeden Dilek Gölgelikaya da, "Ben müteahhitlerin ve belediye yetkililerinin kasten adam öldürmekten yargılanmasını istiyorum" diyerek duygularını paylaştı.

Müşteki avukatları yeni raporun açık olduğunu ifade ederek, sanıkların ceza alması gerektiğini savundu.

Duruşma 28 Kasım'a ertelendi

Mahkeme, sanık Ömer Yılmaz hakkındaki yakalama emrinin devamına ve infazının beklenmesine, diğer sanıkların adli kontrolünün sürdürülmesine, sanıkların tutuklanma taleplerinin ise bu aşamada kabul edilmemesine karar verdi. Bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazların celse arasında incelenmesine hükmeden mahkeme, duruşmayı 28 Kasım'a erteledi.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar