Karar açıklandığında bir finans kuruluşunun yöneticileriyle toplantı halindeydim. Merkez Bankası’nın aldığı cesur karara kimse ihtimal vermiyordu. O sırada karar açıklandı ve önce bir şok ardından memnuniyet yaşandı.
Çünkü yapılması gerekenin tamamı yapılmıştı. Ayrıca TCMB’den yapılan açıklama oldukça dengeliydi. Daha önceki raporlarımda ve yazılarımda da ifade ettiğim gibi tek başına faiz artışı dertlerin tamamını çözmeyecek. Ancak yine de umutlanmak için yeterli sebebi oluşturdu. Ancak şunları hatırlamak lazım

• İthalatımızın % 85’i hammadde-ara malı-yatırım malı, bu sebeple ekonomi büyüdükçe artan cari açık sorunu var
• Dış borcumuzun Milli Gelire oranı % 55 civarında
• Ülkede tasarruf açığı bulunuyor ve vergilendirme mantığı bu açığı daha da büyütüyor
• Sürekli değişen mevzuat sebebiyle yatırımcıların aklı karışıyor, yatırım ortamı hala iyileşmiyor
• Fiyat istikrarı konusunda sıkıntılarımız var
• Aktif rasyosu, bankaları zorlamaya devam ediyor, hala kaldırılmadı
• Pandemiden önce başlayan işsizlik sorunu tüm hızıyla devam ediyor
• İç ve dış siyasette henüz sakinleşme yok
• Tüm bu ayrıntıların üzerine Merkez Bankasının rezervleri hala net olarak negatif
  Dolayısıyla “Döviz kurlarındaki sakinleşme kısa vadeli olacaktır” diye düşünüyorum. Ancak, korkulan seviyelere yükselmesi şimdilik önlenmiş oldu.
  Bu sayılanlara ek birçok madde yazılabilir. Ancak Sayın Ağbal ve TCMB Yönetimi oldukça basiretli bir karar alarak tekrar umutları artırdı.
  Ancak 2018 yılında da benzer bir yükselişle piyasalara mesaj verilmişti. Sonra işler tekrar bozuldu. Dileriz bundan sonraki adımlar da güçlü gelir ve ülkemizin hak ettiği verimli ortam oluşur.