Bir Tablonun Anlattıkları “İlkbahar”

Rönesans resim sanatının gelişmesinde büyük rol oynamış bir sanatçı olan Botticelli 15. yüzyıl Floransa’sının en varlıklı ailelerinden olan Medicilerin himayesinde yıllarca çalışmış ve onlar için birbirinden kıymetli resimler yapmıştır. Sanatçı, 1482 baharında bugünkü şöhretinin temelini atan Mitolojik resimlerinden bir seri oluşturmuştur. Bunların arasında yaklaşık 530 yaşında olan İlkbahar adlı eseri 1482’de Medici Ailesinden yeni evlenen bir çifte düğün hediyesi olarak gelinin yatak odası için sipariş edilmiştir. Ahşap üzerine tempera tekniği ile yapılmış olan bu çalışma bugün 15.yy’ın en büyük duvar panosu resmi olarak kabul edilmektedir. Resim portakal ağaçlarının ve çiçeklerin arasında yer alan Merkür, Üç Güzeller, Venüs, Eros, Flora ve Zefir gibi figürlerin bir araya gelmesinden oluşmaktadır.

Kompozisyonun solunda sol kalçasının üzerine kılıç takmış kırmızı giysili genç bir adam bulunmaktadır. Kaldırdığı sağ elinde bir çubuk tutmaktadır. Onun yanında şeffaf giysi giyen ve birbirlerinin elini tutan üç genç bayan vardır. Resmin merkezinde sağ elini garip bir hareketle kaldıran, daha mütevazı giyimli başka bir genç kadın vardır. Eros onun üzerinde bir ok ve yay ile donatılmış ve gözleri bağlı bulunmaktadır. Merkezdeki figürün sağında, bir adım önde bulunan ve çiçek desenli bir elbise giymekte olan başka bir kadın figür vardır. O elbisesinin eteğine doldurulmuş çiçek yığınına uzanmaktadır. Onun yanında ise şeffaf beyaz giyinmiş genç bir kadın bulunmaktadır.

Genç kadın yanındaki kadına doğru yürüyormuş gibi görünmektedir fakat başını kompozisyonun sağındaki yanakları üfleme pozisyonunda olan ve çalıların, ağaçların ortasından öne doğru yüzer gibi görünen bir erkek figüre çevirmiştir. “Sahnenin sol tarafındaki genç adamın ayakkabılarında kanatları bulunmaktadır ve elindeki yılan dolanmış çubuğu ile küçük bir sis ve bulut yığınını bölmek ve dağıtmak için dürtmektedir. Yılan dolanmış çubuk ve kanatlı ayakkabılar açıkça göstermektedir ki bu figür Jüpiter ve Peri Maia’nın oğlu Merkür’dür. Merkür, hem tanrıların habercisi hem de tüccar ve hırsızların tanrısı olarak, baharın müjdecisi ve kış rüzgârlarının kovucusu olarak kabul edilmektedir.

Resmin sol tarafındaki kompozisyonun daha görkemli olduğu düşünülebilir. Ancak resmin sağ tarafı çok daha dinamiktir. Soldaki sahnenin daha durağan olması ile sağdaki sahnenin daha aktif olması bir zıtlık oluşturmaktadır.

Kompozisyondaki figürlerin gerçek kişiliklerinin tanımlanamaması kendi özellikleri ile resimdeki figürlerin özelliklerinin benzememesinden kaynaklanmaktadır. Eserdeki oyun karakterlerinin açık dizilimini ve resimsel önemini daha açık anlatacak olursak; kompozisyondaki Zefir, damat olan Lorenzo di Pierfrancesco de' Medici’yi, Flora da gelin Semiramide Appiani’yi temsil etmektedir.

Kompozisyondaki Venüs ise bir kişilikten çok evlilik düşüncesini temsil etmektedir. Venüs’ün bitkilerinden biri evliliği, cinsel isteği, çocuk doğurmayı simgeleyen mersin yaprağıdır. Tanrıça cinselliğin evlilik ile olması gerektiğini destekler. Kompozisyonda Venüs’ün arkasında yer alan mersin ağaçları aynı zamanda bir hare görünümü yaratmaktadır. Farklı kaynaklarda Meryem olarak da geçen figür üzerindeki hare ile evliliğin kutsallığını vurgulamış olabilir. İlkbahar’daki aşk tanrıçası çıplak değildir ve giyinmiştir. Yani resimde evlilik dışı arzu ve dizginlenemeyen şehvetle daha az ilgisi olan iffetli bir Venüs vurgulanmaktadır. İffet fikri tanrıçanın boynundaki hilal şeklinde tasvir edilmiş bir aşk muskası ile ima edilmiştir. Hilal geleneksel olarak, tüm taliplerine direnen, hatta en ateşli hayranlarını püskürmek için tüm vücudunu kir ve pislikle kaplayan av tanrıçası, İffetli Diana’nın bir özelliği olarak kabul edilmektedir. Bu gelenek doğrultusunda, hilal, görsel sanatlarda iffetin sembolü olarak anlaşılmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi