Nisan Yağmuru

Tüm kış kendini hastalıklardan koru, bahar yaza ererken hasta ol… Olacak iş mi bu şimdi? Geçtiğimiz cumartesi günü, Yalova’da Nisan yağmuru ile bir hayli vakit geçirince kapıverdik şifayı…” Kısa sürer, Nisan yağmurudur.” diye düşünsem de, kısanın görece bir kavram olduğunu hatırlamak gerekiyormuş… Özetle; yatak döşek yatırmasa da sinüzit, bol baş ağrısı, burun tıkanıklığı ve boğazda (akıntıdan dolayı) tahriş yapıyor. Allah beterinden saklasın, kısa sürede atlatırız inşallah…

Trabzonspor da benim gibi Nisan yağmuruna yakalanıp, halsizleşmiş anlaşılan… Lige erken havlu atan Trabzonspor’un ana hedefinin Türkiye Kupası’nı kazanmak olduğunu, sağır sultan bile duydu. Tek atımlık barutu var yani Bordo Mavililerin. Abdullah Avcı, hedefi sektirmeden tutturmak zorunda… Çünkü ancak Türkiye Kupası’nı müzesine götürerek, bu seneki başarısızlığını unutturabilir. Yarı finaldeki rakibi de daha birkaç hafta önce, 5-1 yendiği Karagümrük… Elbette maçların kâğıt üzerinde değil, sahada kazanıldığını bilirim. Ancak; sezonun bitimine 5 hafta kala ligde kalmak için uğraşan bir takıma karşı, Trabzonspor’un daha sert, daha agresif, daha istekli bir futbol oynamasını beklerdim açıkçası. Şimdi; “on kişi kalan takım galip gelmeyi bilmiş, sen neyin peşindesin hemşerim?” de diyebilirsiniz… İyi de kardeşim; tüm ilk yarı boyunca, maç 11’e 11 oynanırken de Trabzonspor etkili değildi ki…

Futbol temas oyunudur. Oynadım, anlattım, yönettim, yazıyorum bilirim… Ancak bu temas, rakibin sağlığını tehlikeye sokmamaya ve sakatlamamaya kadar uygundur. Bu sınırını geçersen, kırmızı kartı görür, erken duş alırsın. Yani gereksiz işler yapmayacak futbolcu kısmı. Kurallar çerçevesinde oynayacaklar. Trabzonsporlu Enis Destan’ın yaptığı gibi, rakibinin karnına yumruk atmayacaklar… O yumruk yüzünden Trabzonspor, bu kadar kötü Karagümrük karşısında, hedefinden olabilirdi.

Türkiye Kupası formatı gereği, yarı finaller rövanşlı oynanıyor. Trabzonspor ve Abdullah Avcı, dün akşamki maçı doğru kurgulayıp, doğru oynayabilse, 8 Mayıs’ta oynanacak maça daha rahat çıkarlardı. İstanbul’daki taraftarlarına şov yapmaya gelirlerdi. 180 dakikalık maçın ilk ayağı bu kadar kötü oynanmaz, oynanamaz… Kendi evindeysen, ana hedefin bu maçsa, kaderin bu maça bağlıysa bu kadar kötü oynayamazsın Abdullah Avcı… Ligde can çekişen, “aman düşmeyeyim” diyen ve bir ay önceki performansından fersah fersah uzak olan Karagümrük’e bu kadar pozisyon verilmez… On kişi kalsan da verilmez…

3-2’lik skor ebetteki avantaj. Her türlü galibiyet ve beraberlik Trabzon’u finalist yapar. Matematik olarak kolay da gerçekte Trabzonspor finalist olur mu, bilemiyorum? Bunu on beş gün sonra öğreneceğiz… Eğer Abdullah Avcı, inatlarından vazgeçmez ise, finalist olmak da kolay değil…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi

Cemre

26 Şubat 2024 Pazartesi 07:00