Gidecekleri artık gün gibi ortada.
Bu nedenle bir panik havası var.
Bir yandan yapabilecekleri tüm ihaleleri yapıp şimdiden kendilerini alacaklandırmaya çalışıyor, bin yandan da muhtemel kaçış için hazırlıklar yapıyorlar.
İşte bu nedenle muhalefet partisi lideri memurları uyarıyor “Yasa dışı işler yapmayın” diye.
Çünkü fesat karıştırılan her ihalenin altında sonuçta devletin görevlilerinin imzaları var. Yarın siyasetçiler gittiklerinde onlardan hesap sorulacak malum.
Bu konuda uyarı yapmaktan daha doğal ne olabilir?
Nitekim bu doğal uyarıyı 2002’de iktidar olmadan önce Tayyip Erdoğan da yapmış.
Bu kadar normal bir şey yani.
Peki karşı taraf ne tepki veriyor bu uyarıya?
“Ateşle oynamayın” diyen var mesela.
“Mahalle kabadayısı” diye hor gören var.
Aslında en doğru şeyi yapıyor Kılıçdaroğlu.
Hem olası yolsuzlukların önünü alıyor, hem panik haldeki iktidarı daha da fazla yanlış yapmaya zorluyor.
Artık gırtlağına kadar gelmiş ve isyan eden halk, içindekini farklı cümlelerle söylüyor.
Halk “Yeter yediniz artık” diyor.
· · ·
Akıllı olan, her türlü sorundan kendini çıkarmayı bilir.
Cahil olansa illa araya torpil koymak zorunda kalır.
O torpil olmasa ne devlet dairesinde memur olabilir, ne hiç bilmediği işin ihalesini kazanabilir.
Hatta o torpil olmasa televizyonda yarışma programına bile giremez.
Bakın Murat Ağırel çıkardı ortaya.
TÜGVA üyelerinin eşlerini “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasına çıkarmışlar. Kazanılan paranın bir bölümü vakfa aktarılmış.
Şimdi TÜGVA ile ilgili bu gerçekler, torpil listeleri ortalığa saçılınca yapılan eleştirilere “İslam’a saldırıyorlar” diye cevap veriyorlar.
Cehalet kötü bir şey.
Unutmayın.
Akıl, cehaleti her zaman döver.