CHP'li Özçağdaş: Eğitim, kültür ve sanatla beraber iktidarın en başarısız olduğu alan

CHP'li Özçağdaş: Eğitim, kültür ve sanatla beraber iktidarın en başarısız olduğu alan
CHP'li Özçağdaş, Zonguldak'taki halk buluşmasında; "Eğitim Türkiye'nin ana gündemi ve maalesef Erdoğan'ın da kabul ettiği üzere yapılan bütün araştırmaların da gösterdiği gibi eğitim, kültür sanatla beraber iktidarın en başarısız olduğu alan" dedi.

CHP'nin eğitim alanındaki sorunlara dikkati çekmek için farklı illerde düzenlediği "Eğitim Buluşmaları" devam ediyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Zonguldak'taki halk buluşmasında; "Eğitim Türkiye'nin ana gündemi ve maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da kabul ettiği üzere yapılan bütün araştırmaların da gösterdiği gibi eğitim, kültür sanatla beraber iktidarın en başarısız olduğu alan" dedi.

CHP'nin "Eğitim Maratonu" programı kapsamında farklı illerde düzenlediği "Eğitim Buluşmaları" sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş'ın başkanlığındaki heyet, bu kez de Zonguldak'taydı. Heyet, Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü İsmail Hakkı Özölçer'i ziyaret etti. Ardından Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu'nu ziyaret eden heyet, daha sonra Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem ile görüştü. Akşam ise halk buluşmasında Zonguldaklılar ile bir araya gelen Özçağdaş, şunları söyledi:

"Bildiğiniz gibi Öğretmenlik Meslek Kanunu, bu yılın en çok tartışılan kanun teklifi oldu. Ve gelen büyük tepkiler, sendikaların ve sivil toplum örgütlerinin, vatandaşların tepkileriyle 22'nci maddede tartışmalar durduruldu. Ben birçok kez Milli Eğitim Bakanlığı'na çağrıda bulundum. Sadece öğretmenleri değil, Milli Eğitim'deki tüm grupları, müdürleri, şube müdürlerini, il müdürlerini, müfettişleri, rehber psikologları, temizlik görevlilerini, güvenlik görevlilerini, araştırmacıları herkesi kapsayan bir personel kanunu çıkarılması konusunda çalışmaya davet ettim. Parlamentonun içerisinde araştırma önergeleriyle, soru önergeleriyle, yasa teklifleriyle yoğun bir faaliyet yürütüyoruz. Bunun dışında gerek Öğretmenlik Meslek Kanunu, gerekse mülakata yönelik Danıştay'da başvurularımızı yaptık. Yürütmeyi durdurma kararı bekliyoruz. Hatta bizim ısrarlı açıklamalarımızdan sonra Sayın Bakan Danıştay'da bizim açmış olduğumuz davanın olumsuz sonuçlanıp sonuçlanmayacağını beklediklerini, o yüzden mülakattaki sonuçların açıklanmamasını söyledi. Dolayısıyla bu alanda mücadelemizi sürdürüyoruz.

Eğitim Türkiye'nin ana gündemi ve maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da kabul ettiği üzere yapılan bütün araştırmaların da gösterdiği gibi eğitim, kültür sanatla beraber iktidarın en başarısız olduğu alan. Eğitimin çok sorunu var. Okul öncesinden yüksek öğretime kadar, mesleki eğitimden hayat boyu öğrenmeye kadar yüzlerce farklı alanda sorunlarımız var. Fakat şunu söyleyebilirim; Türkiye'nin bugünkü 1919 koşullarından daha kötü değildir. 1919'da bu vatanın dört bir tarafı işgal edilmişken bu ülkeyi kurtaranların -ki Allah onlardan razı olsun- hepsine rahmet diliyoruz, şükranlarımızı sunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşları, silah arkadaşları başardıkları koşullarda bugünkünden çok daha zor şartlar altında olduklarını biliyoruz. Dolayısıyla eğitimin ihtiyacı olan şey bir ortak akıl. Eğitimin ihtiyacı olan şey bilimsel verilerden yararlanmak. Eğitimin ihtiyacı olan şey bireylerin değil, toplumun genel yararını önceleyen çıkar gruplarının değil, kamunun yararını önceleyen bir eğitim politikası geliştirmek."

"Eğitim sistemi, asla yürütülemeyecek bir şekil aldı"

CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul ise şöyle konuştu:

"Ülkemizde eğitim sistemi öyle bir hale geldi ki ne idarecisi memnun, ne öğretmeni memnun, ne eğitim alan öğrenciler memnun, ne veliler memnun. Eğitim sistemi, yapboz halinden artık asla yürütülemeyecek bir şekil aldı. Bu sorunun düzeltilmesi için tekrar laik ve bilimsel eğitimin ışığında ilerleyebilmek için bu toplantının çok önemli olduğunu düşünüyorum."

"Kindar ve dindar nesil yetiştirmek için tüm hızlarıyla olaya müdahale ediyorlar"

Ayşegül İpek Gök isimli bir katılımcı şu ifadeleri kullandı:

"Kindar ve dindar nesil yetiştirmek için tüm hızlarıyla, tüm koşullarıyla olaya müdahale ediyorlar. Birçoğumuz eğitimdeki her sorunun içindeyiz. Öğrenci olarak, veli olarak, öğretmen olarak bunları tekrar dile getirmenin çok faydası yok. Çünkü yaşıyoruz biz bunları zaten. Bugün bir çocuğumuzun üniversiteye hazırlanması da paranın gücüyle olan bir şey. "

"Çocuklarımız üniversitelerde perişan"

Başka bir katılımcı şunları kaydetti:

"Eğitim hayatının bütün sıkıntılarını ve sorunlarını yaşadık. Benim söyleyebileceğim şey; eğitimin özerk olması. Üniversitelerde YÖK kaldırılmalı. Yoksa Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi, 'ben listecim oldu, okulu da kapatırım, oraya da gitme, onu da söyleme'. Nitelikli eğitim çok önemli. Üniversiteler her ilde, her ilçede, her beldede açıldı. Ama YÖK gibi bir belayla karşı karşıyayız. Çocuklarımız üniversitelerde zaten perişan."

Bir başka katılımcı ise asosyal bir toplum oluştuğuna değinerek şunları söyledi:

"Liseye giderken desteklerimiz vardı. Milli Eğitim bazı şeyleri karşılıyordu. Ama şu anda bir okul aile birliği üyesi olarak da okullarımıza hiçbir destek olmadığını görüyoruz. Veliler haklı olarak aidatlardan şikayet ediyor. Para niye veriyoruz diyorlar. Ama gerçekten okullarda o kadar çok eksikler var ki bunların tamamlanması başka türlü olmuyor. Çocuklarımız meslek seçimine geldikleri zaman hiçbiri hiçbir şey bilmiyorlar. Puanlar geldiği zaman tercihleri yapacaklarını söylüyorlar. Orada da şunu görüyorum şu andaki gençlerde; evden çalışacakları işlere yöneldiler. Artık asosyal bir topluma dönmeye başlıyoruz."

"Çocukların uygulamalı bir şekilde öğrenmeleri de engellenmiş durumda"

Özçağdaş, vatandaşların problemlerini dinledikten sonra sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Burada kritik nokta, bizim Türkiye'deki uygulayacağımız eğitim programının baştan tasarlanması. Ders kitaplarının, ders materyallerinin, öğretmenlerin kendilerinin de rol alabileceği şekilde tek bir yapıya büründürülmesi ve ek kaynaklar da gerektiğinde dijital teknolojilerden de yararlanarak öğrencilerin bunların hepsinden bütünlüklü olarak yararlanmasını sağlamaktır. Başka eksik olan bir şey, sadece basılı materyallerden bahsediyoruz. Oysa okullarımızda laboratuvarlar vardı. Maalesef bunların hiçbirisi neredeyse yok artık. Sadece göstermelik şekilde var. Dolayısıyla çocukların uygulamalı bir şekilde öğrenmeleri de engellenmiş durumda."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar