Türkiye NEET oranında OECD birincisi

Türkiye NEET oranında OECD birincisi
İstanbul Ticaret Odası’nın yaptığı araştırmaya göre; Türkiye’de ne istihdamda ne de eğitimde olan gençlerin oranı OECD üyesi ülkelerin zirvesine çıktı.

Türkiye gazetesinin haberine göre; ‘Eğitimde ve istihdamda olmayan (NEET) gençler’ Türkiye için en acil politika geliştirilmesi gereken konulardan biri. Çünkü Türkiye’deki NEET gençlerin oranı OECD zirvesinde.

Bu çarpıcı konuya yönelik son olarak İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi, kapsamlı bir araştırma yaptı. ‘Ne eğitimde ne istihdamda’ olarak bilinen çalışmalara ‘ne yetiştirmede’ ifadesini de ekleyerek açıkladıkları ‘NEİY’ raporunda önemli tespitler var.

CAM FANUSTA YETİŞİYORLAR

Araştırmaya katılan bir gencin, ailenin üstlendiği görevi ‘en güçlü işsizlik sigortası’ olarak ifade etmesi dikkati çekiyor. Aşırı korumacı ebeveynliğin zararlarının da anlatıldığı araştırmada öne çıkanlar şöyle:

●Katılımcılar, eğitim sisteminin yeterince destekleyici olmamasından ve mesleki yönlendirme eksikliğinden şikâyet ederken, iş gücü piyasasına girişte deneyim eksikliği, düşük ücretler ve güvencesiz çalışma koşulları gibi faktörlerin, onları NEİY statüsünde kalmaya ittiğini belirtiyorlar.

●Zorunlu eğitim dönemindeki akademik başarı düzeyi, bireyin gelecekteki mesleki ve eğitimsel fırsatlara erişimini belirleyici bir faktör olarak öne çıkıyor.

●Araştırmalar, aşırı korumacı ebeveynliğin çocukların sosyal becerilerini ve duygusal iyi oluşlarını olumsuz yönde etkileyebileceğini gösteriyor. ‘Cam fanusta yetişmek’ ifadesi, gençlerin güvenli ve korunaklı bir ortamda büyütülmeleri sonucu dış dünyadaki zorluklara karşı savunmasız kalmalarını temsil ediyor.

TÜKETİME YÖNELİYORLAR

●Araştırmalar, sosyal beceri eksikliğinin, NEİY gençlerini ‘sosyal dışlanma’ ve ‘akran zorbalığı’na karşı daha açık ve savunmasız hâle getirebildiğini ortaya koyuyor.

●Gençlerin aldığı eğitimleri bir yatırım gibi düşünmek yerine, hazır tecrübeli işçileri en az maliyetle istihdam etme anlayışı gençlerin NEİY olma riskini besleyebiliyor.

●Uzun yıllar çalışarak ev ya da araç alabilme düşüncesinden uzaklaşan gençler, hayata daha realist ve sonuç odaklı bakabiliyorlar. Bu durum, hâliyle tüketim toplumunda gençleri hazza ve statüye dayalı eşyalara sahip olmaya sevk ediyor.

●Sosyal hayattan izole olmak, bireyin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayamaması sonucunda ortaya çıkarken, günümüzde gençler giderek daha çok içe kapanıyorlar.

Kaynak:Alıntı

Öne Çıkanlar