Bakan Nebati: Bütçemiz dünyanın en güçlü bütçelerinden biri
Hazine ve Maliye Bakanı ve AK Parti Mersin milletvekili adayı Nureddin Nebati, Güneydoğulu iş insanlarıyla bir araya geldi. Nebati, CHP Lideri ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun vizesiz Avrupa Birliği ülkelerine giriş vaadine "Bir vize uğruna ülkeyi satıyorsunuz. Allah muhafaza ülkenin bölünmesine yol açacak kavgaları başlatıyorsun sen sebep oluyorsun ve ülkenin bu müthiş büyüme trendini bir anda aşağıya çekiyorsun" dedi. Türkiye bütçesine de değinen Nebati "Bütçemiz de dünyanın en güçlü bütçelerinden bir tanesi" dedi.
Nebati, ülkeye her alanda yatırımlar yapıldığını, işçilerin, kamu çalışanlarının ve emeklilerin gelirlerinin artırıldığını dile getirdi.
"BÜTÇEMİZ DÜNYANIN EN GÜÇLÜ BÜTÇELERİNDEN BİR TANESİ"
6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomiye etkileri hakkında konuşan Nebati şöyle dedi:
"Bu deprem, normal şartlar altında bir ülkeyi 1 yıl boyunca durdurur. Ama biz işimize devam ettik. Şubat ayının o ilk günlerindeki olumsuz etki artık tamamen gitti. Biz ikinci yarıda toparlanmayı beklerken ilk çeyrekteki etki az, ikinci çeyrekten itibaren toparlanma başladı. Çünkü Türkiye altyapı yatırımlarını bitirmiş bir ülke. Borçluluğa baktığımızda, dünyada en az borçluluğa sahip ülkelerden birisiyiz. Reel sektör, kamu, hane, bunların tamamında biz Maastricht Kriterleri'nin altındayız. Uluslararası tüm kuruluşlara göre altlardayız ve aynı şekilde bütçemiz de dünyanın en güçlü bütçelerinden bir tanesi."
"BİR VİZE UĞRUNA ÜLKEYİ SATIYORSUNUZ"
Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Avrupa Birliği'ne vizesiz giriş vaadine ilişkin değerlendirmede bulunan Nebati, şunları anlattı:
"Bir vize uğruna ülkeyi satıyorsunuz. Allah muhafaza ülkenin bölünmesine yol açacak kavgaları başlatıyorsun, sen sebep oluyorsun ve ülkenin bu müthiş büyüme trendini bir anda aşağıya çekiyorsun. Böylelikle kasayı da IMF'ye teslim ediyorsun. Türkçesi budur. Yani 'Bir vize uğruna Ya Rab ülkenin bekasını devret.' Onun için biz 14 Mayıs'ı bir iktidar mücadelesi olarak görmüyoruz. Türkiye'nin bekasına karşı savaşan içerdeki ve dışarıdaki işbirlikçilerle mücadele olarak görüyoruz"
