Enflasyon hayatımızın gerçeği oldu !..

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranları öncesinde, İstanbul İTO Geçinme Endeksi açıklanmıştı. Endeks İstanbul’da şubat ayında %4,44 artışın olduğunu bizlere gösteriyordu. Böylece perakende fiyatlarda artış yıllık olarak %55 civarında gerçekleşmiş oldu. Bu son 20 yılın en yüksek oranıydı. Toptan eşya endeksindeki artış ise %59 civarında olmuştu.

Her ne kadar İTO endeksleri toptan eşya fiyatlarında yavaşlama varmış gibi açıklansa da bu umudun ÜFE’ye yansıyacağını sanmıyorum. Nitekim öyle oldu, ÜFE aylık %7’yi geçerek yıllık %105’i buldu. Tüketici enflasyonunda ise korktuğumuz başımıza geldi. Ancak bandı azıcık başa saracağım.

MODERN DÜNYANIN EN YÜKSEK ENFLASYONU
Ocak ayında İTO Geçinme Endeksi %13,78 ve TÜFE de %11,1 olarak açıklanmıştı. Buna göre TÜFE şubat ayında %4 açıklanırsa, yıllık olarak tüketici fiyatları %50’nin üzerinde çıkabilirdi. “Baz etkisinin” negatif unsurlarını birkaç ay daha üzerimizde taşıyacağımızı bildiğim için daha düşük bir oran için ümitlenmedim.

Maalesef TÜFE şubat ayında %4,81 ile beklentileri de aşarak yıllık bazda %54’ü geçti. En çok artanlar tarım ürünleri ve artış aylık %50’den fazla. En çok düşenler de giyim eşyaları ve düşüş genelde tek haneli. Harcama grupları içinde ise fiyatı düşen yok.

Yorumum şu: Hiperenflasyon yaşayan ülkeler bir kenara bırakılırsa, modern dünyanın ulusları arasında Arjantin’le beraber yüksek enflasyonu olan ülkeyiz. Ayrıca politika faizleri ve enflasyon arasında en çok fark olan ülke konumundayız. Fed’in 16 Mart’ta alacağı karardan sonra, faiz düşürmenin de bir imkânı kalmayacağı için, belki de adım adım yükseliş hareketine TCMB de katılabilir. Uzmanlar 2 ay içinde bu hareketin başlayacağını düşünüyorlar.

Böylelikle politika faizleri yükselirken piyasa faizleri de düşmeye başlayabilir. Başka bir çözüm de gözükmüyor açıkçası.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi