GAYRiRESMİ 2022 NOTLARI-4

EKİM - Nöroiktisat, Prompter, Amasra Maden Faciası
Nureddin Nebati’nin canı sıkkın, ekonomiyle ilgili anlaşılmaz ifadeler kullanıyor, biz anlamayınca da kızıyor. Geçenlerde “Nöroiktisatla dalga geçenler, nöroloğa gitsinler” dedi. Yine anlamayınca “Ben de doçentim ben de akademisyenim” diye bizi azarladı. Sonra “Epistemiyoloji bilmesem nasıl doçent olurdum?” diye ekledi. Nureddin Nebati yüreğiyle ve duygularıyla ekonomi yönetiyor. Enflasyonu dünyanın algıladığı gibi algılamıyor. “Biz enflasyonu insan temelli bir yaklaşımla görüyoruz” dedi. Bizse nereden bakarsak, hangi temelden algılarsak algılayalım sonuç değişmiyor.

Cumhurbaşkanı Türk Birliği’ne odaklandı bu ay. Macron’u da davet ediyor birliğe, ama bir şartla. Karısını da alıp gelecek. İçeride ise, iktidarla birlikte ilk kez tanıştıklarımızı bize hatırlatmaya devam ediyor. AKP’den önce akşam saat 9’dan sonra sokağa çıkamıyormuşuz. Öyle uzun geldi ki bu iktidar, öncesinde ne yaptığımızı pek hatırlamıyoruz. Bu ayın CHP’ye yönelen cümlesi ise epey ağır. “CHP, çöp, çamur ve çukur demektir”

İçişleri Bakanı’nın uyuşturucuyla mücadele çalışmaları Ekim ayında da yoğun. Uyuşturucu mücadelesini TRT1 ekranlarında şarkıcı Alişan’a anlattı. Pek anlamadık, Alişan anlamıştır belki. Birkaç gün sonra ise bir canlı yayında, İçişleri Bakanı’nın başına bayrak düşüyor.

Devlet Bahçeli, Konya’daki mitinginde prompter bozulunca konuşmasını kesmek zorunda kaldı. Van’da bir vatandaş burnunu karıştırdıktan sonra, galiba elini Kemal Kılıçdaroğlu’nun ceketine sildi. Silmemiş olduğunu hayal etmek istiyoruz.

Aklımızda cevapsız sorular, Konyaspor taraftarı maçları artık jakuziden izleyebilecek mi? Türkiye’de geçerli tek para birimi Nagehan Alçı’nın istediği gibi “Euro” olacak mı? Göreceğiz.

Milli Eğitim Bakanı talimat verdi. 11. sınıfta kalan 22 bin öğrenci hiçbir koşul aranmaksızın 12. sınıfa geçirilecek. Bakan Karaismailoğlu, Türkiye’nin cep telefonuyla konuşma süresinde Avrupa’da birinci sırada olduğunu söyledi. Bu iyi bir şey mi ki?

Çok da kafaya takmamak lazım. AKP’li Özhaseki, vatandaşın derdini dinleyen Belediye Başkanı’na “He de geç” dedi. Ah, biz de “He deyip geçmeyi” öğrenebilsek, ne güzel olurdu. Böyle rahat olsak, içimizi dökebilsek… İstanbul’da düğünlerde zurna çalarak geçinen müzisyenin komşular şikayet edinde Kağıthane Tüneli girişinde prova yaparkenki rahatlığına ihtiyacımız var. Ama nerede? Geçen ay A101’de 79.999 TL’ye satılan tekneye bile zam gelmiş.

AKP’ye taze kan… Mehmet Ali Çelebi, “istifa ettim, bağımsız kaldım” kararsızlığından sonra nihayet AKP saflarına katıldı. Ne yazık ki rozet töreninde çocuk sayısını Cumhurbaşkanı’na beğendiremedi. Olsun, daha genç.

Ayın sonuna doğru AKP sözcüsü Ömer Genç, Yunanistan Genelkurmay Başkanı’na “Ergen” diyor.



Ama öyle bir şey yaşadık, içimiz öyle yandı ki, tüm ay yaşadıklarımızı bir daha hatırlamamak üzere unuttuk gitti. Amasra’da maden faciası yaşandı, 42 madenci hayatını kaybetti. Yine bir kaza, yine göçük altında madenciler, yine anlamsız açıklamalar. Cumhurbaşkanı “Artık madenlerimizde hiçbir eksik, hiçbir gereksiz risk görmek istemiyoruz” dedi. Bunu neden bize söylüyor. Neden?

Ekim’i 42 madencinin acısı yüreğimizde kapattık.

KASIM- Twitter, Cihan Kolivar, VPN, TOGG
Bu yıl 130 milletvekili TBMM’de hiç konuşmamışlar. Ne desinler ki?

Elon Musk Twitter’ı aldı, alıyor, alacak derken nihayet korkulan oldu, Elon Musk Twitter’ın yeni sahibi. Gelir gelmez ayarlarla oynamaya başladı. Karakter kısıtlamasını kaldıracağını söyledi, birçok kullanıcı adını Elon Musk olarak değiştirince, sahta hesapları apar topar askıya aldı, askılanma işleminden eski sevgili Amber Heard da nasibini aldı. Mavi tikten para da alacakmış. İlk tepki Mustafa Sarıgül’den geldi. “Eline, gözüne, dizine dursun. Bizim sana verecek değil 20 dolar, 20 kuruşumuz bile yok” Yürü be Başkan!

Artık yeni bir kahramanımız var: Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar. “Ekmek, aptal toplumların gıda maddesidir” dedi. Yalan mı? Bu sözün üzerine apar topar gözaltına alındı, ardından soluğu Silivri’de aldı. Gerçek kahramanlar asla pes etmez. Silivri’den de konuşmaya devam ediyor. “Silivri soğuk diyorlar, ama soğuk değil. Benim evde kalorifer yanmıyor, ama burada yanıyor” dedi.

İstiklal Caddesi’nde bombalı bir saldırı oldu, Altı vatandaş hayatını kaybetti saldırıda. Bunu yaşamak yeterince acıyken, internet erişimine kısıtlama geldi. Sosyal medyaya, haber sitelerine ulaşılamıyor. Korku, kaygı ve merak içindeyiz. İşte VPN’in hayatımıza girdiği an o andı. Sosyal medyada yapılan/yapılabilen paylaşımların peşine de Emniyet takıldı. Bu arada Twitter erişimini engelleyen BTK Başkanı, Twitter’dan başsağlığı mesajı yayınladı. Aklımızı başımızda tutmaya çalışıyoruz.



Ve ne kadar yerli olduğu şüpheli, yerli ve milli otomobil TOGG sahnede, ihtişamlı bir törenle beğenimize sunuldu. Cumhurbaşkanı direksiyona geçti, sipariş verdi, renk seçti. Bir hafta sonra TOGG’dan açıklama geldi. “Cumhurbaşkanı tarafından verilen ön siparişler dışınde sipariş almadık” Neyse önemli değil, iktidar her zorda kaldığında TOGG’a başvuruyor ve TOGG’u durduramayacağımızı söylüyor. İnkarın sıradışı aparatı oldu TOGG.

Melih Gökçek hasta olduğu ve bu yüzden kafasını kaldıramadığı çok belli güvercin fotoğrafını “Kabe’de secde ediyor” diyerek paylaştı. Birkaç gün sonraysa TSK harekatına ait olduğunu iddia ettiği video oyununun görüntülerini gösterdi bize. Melih Gökçek neden böyle?

İçişleri Bakanı’nın LGBTİ+ bireylerle mücadelesi sürüyor. Ona göre “LGBT (“İ” ve “+” eksik) getirecekler Türkiye’ye, erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla evlenecek. Ve bu tam Kılıçdaroğlu’na göre”

Gündem değişmiş gibi görünüyor ama hala asıl meselemiz pahalılık. Öyle acayip bir pahalılık var ki, bu konudaki terazimiz tamamen bozuldu. Bizden ne para istenirse, eğer cebimizde varsa veriveriyoruz. Geçen ay bir internet sitesinde 36 ay taksitle satılan ay çiçek yağı haberinden sonra, bir banka 36 ay vadeyle mont kredisi vereceğini açıkladı.

Yılın sonuna yaklaşırken felaketler de daha bir hızlandı sanki. Düzce’de sabaha karşı 6 büyüklüğünde deprem oldu. Depremden 8 saat sonra Celal Şengör’den haber alınamaması endişe yarattı.

AKP Grup toplantısında Cumhurbaşkanı konuşurken sıralardan “Kemal, pabucu yarım, aday ol da oynayalım” tezahüratı yapıldı.

Narkoz etkisindeki bir vatandaş ameliyattan çıkar çıkmaz “Kılıçdaroğlu aday olmasın” dedi.

Sahi, Altılı Masa adayını ne zaman açıklayacak?

ARALIK- EYT, Dünya Kupası, Nusret
Aralık içinde en uzun geceye doğru giderken, kalıcı yaz saati uygulamasındaki inat senelerdir devam ediyor. Çoluk çocuk gecenin ortasında işe, okula gidiyoruz. Biyoritmimiz diğer yerlerimizle beraber alt üst halde. Enerji Bakanı Fatih Dönmez, kalıcı yaz saati uygulamasını “Saat değişiklikleri depresyona neden oluyor” diye savunuyor. Sanki ruh halimiz çok umursanıyormuş gibi.

Markete her girişte aynı ürün zamlanmış oluyor. Her gün farklı fiyata adapte olma çabasından çoktan vazgeçtik. Beyaz peynirin kilosu 180 TL oldu. Yeni Akit gazetemsisi peynire gelen fahiş zamlar sonrası “Peynirin hiç bilinmeyen zararları” başlıklı haber yaptı. Sabır telkini işe yaramıyor artık, ayarımız hepten kaçtı. Boş dürüm ve tosttan sonra baklava da dilimle satılmaya başlandı. Ankara’da bazı kadınlar azıcık daha ucuz tencere alabilmek için birbirlerini “ısırdı” İflah olma noktasından çok uzağız artık.

Bursa’da yaşayan bir vatandaş, Dünya Kupası final maçı öncesinde, Lionel Messi’nin gol atması için 2000 kişiye lokma dağıttı. Vatandaşın istediği oldu, Arjantin kupanın sahibi. Keşke bu kadarla kalsaydı. Kültür elçimiz ve milli kasabımız Nusret final maçının bitmesinin ardından sahaya fırladı ve Messi’yle fotoğraf çektirmek için ünlü futbolcunun kolundan tutup çektik. Başkasının adına utanma adını topluca yaşadık. Olayın ardından FIFA soruşturma başlattı. Biz bunu hak edecek ne yapmıştık?



Cumhurbaşkanı “Bunca yıldır ülkeyi yöneten birinin elbette eksikleri, hataları olabilir” dedi. Seçim yaklaşıyor. Numan Kurtulmuş, Cumurbaşkanı’nın kendisini bir fani olarak gördüğünü bile söyledi. Ya nasıl görecekti ki? Bir seçim yatırımı olarak birkaç aydır EYT gündemde. Sonuca bağlanacağına dair umudumuz yok, sadece ortalıkla dolaştırılan lafından bile seçim için medet umuluyor. Nereden mi biliyoruz? Nureddin Nebati kendisine EYT ile ilgili soru soran muhabire “EYT?” diyerek anlamsız gözlerle baktı. Dışişleri Bakanı ise “Bütçemiz bittiğinde Maliye Bakaımıza gidiyoruz, gözlerine bakıyoruz. Gözlerinde ışıltı varsa talebimizi iletiyoruz” dedi.
İbrahim Tatlıses’in doğduğu mağara müze olarak ziyarete açıldı.

AKP Torbalı İlçe Başkanı İlçe Başkanı dansözlü, içkili alem görüntülerinin sosyal medyada yaınlanmasının ardından “TOGG’u durduramazsınız” dedi.

Cumhurbaşkanı “Enflasyonla mücadelemiz Allahın izniyle zaferle sonuçlanacaktır” dedi. İşimiz Allah’a kalmıştı. Konu da, yıl da böylelikle kapandı.

Bu son yazıyla beraber Muhalif Takvim’in gözünden de yılı bitirdim. Bir dilekle veda etme zamanı, iyi ve mutlu bir yıl dileyeniniz çok olmuştur. Ben bu dileklere ek olarak hafızamızı canlı tuttuğumuz, yaşadıklarımızı, bize yaşatılanı unutmayacağımız, bizden sürekli talep edilen sabrı daha anlamlı kullanabileceğimiz, hayatımıza sahip çıkabileceğimiz bir yıl diliyorum. Zamanın geçişini içimizde hissederek!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Anıl Özgüç Arşivi