15 Temmuz'un yanıtlanmayan 6 sorusu!

15 Temmuz'un yanıtlanmayan 6 sorusu!
T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz, 15 Temmuz hain darbe girişiminin dokuzuncu yıl dönümünde, o gecenin en kritik aktörleri olan dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yönelik yanıtlanmamış soruları gündeme taşıdı.

T24 yazarı Yılmaz, bu soruların dokuz yıldır neden aydınlatılamadığını sorgularken, kamuoyunun ve özellikle şehit ailelerinin bu cevapları hak ettiğini belirtti.

Darbe girişiminin sır perdesi bir türlü aralanamadı ve darbenin siyasi ayağı bir türlü ortaya çıkarılamadı...

1- BİNBAŞI'NIN İHBARI NEDEN 'DARBE GİRİŞİMİ' OLARAK DEĞERLENDİRİLMEDİ?

Mehmet Y. Yılmaz, 15 Temmuz 2016 günü saat 14.45’te MİT’e gelen, “üç helikopterle MİT Müsteşarı kaçırılacak” şeklindeki ihbarın neden bir darbe girişimi olarak görülmediğini sorguluyor. MİT Müsteşarı Fidan’ın, ihbar sonrası Genelkurmay'daki görüşmenin ardından akşam yemeğine gitmesini ve Genelkurmay Başkanı Akar’ın saat 18.30’da hava sahasını askeri araçlara kapatma emrini bu durumun kanıtı olarak gösteriyor.

Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar ve Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın TBMM komisyonundaki ifadelerine atıfta bulunan Yılmaz, "Kışlalar terk edilmeyecek" gibi temel bir emrin verilmemesinin darbe girişiminin önlenememesindeki en büyük etkenlerden biri olduğunu belirtiyor. Yazar, bu emir verilmiş olsaydı, Malatya’da Albay Hakan Keleş'in yaptığı gibi, girişimin daha başlamadan kışlalarda bastırılabileceğini ve yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesinin engellenebileceğini vurguluyor.

15-temmuz-akar-erdogan-fidan.jpg

2- MİT MÜSTEŞARI CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANI NEDEN HEMEN UYARMADI?

Yılmaz'a göre, MİT Müsteşarı Fidan'ın, kritik ihbara rağmen darbe girişimini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya bildirmemesi en büyük soru işaretlerinden biri. Fidan'ın, Marmaris’te tatilde olan Cumhurbaşkanı'nı uyandırmak için ısrarcı olmaması ve Başbakan Yıldırım'ın darbe girişimini ancak 15 dakika sonra korumalarından ve vatandaşlardan öğrenmesi, bu konunun aydınlatılmasını zorunlu kılıyor.

3- CUMHURBAŞKANI NEDEN YAVERLERİNE NEREYE GİTTİĞİNİ SAKLADI?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatile giderken asker yaverlerini yanında götürmemesi ve yerini onlardan gizlemesi, yazarın dikkat çektiği bir diğer önemli nokta. Yılmaz, bu durumun, Cumhurbaşkanı'nın bir darbe şüphesi taşıdığına işaret ettiğini savunuyor ve eğer bir şüphe varsa, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı'nın aynı şüpheyi neden paylaşmadığını soruyor.

15-temmuz.jpg

4- GENELKURMAY KARARGÂHINDAKİ SUBAYLARI FETÖ'CÜLER ARASINDAN KİM SEÇTİ?

Darbe girişimine katılan Genelkurmay Karargahı'ndaki subayların büyük bölümünün Fetullahçı olması, yazarın bir diğer sorusunu oluşturuyor. Yılmaz, TSK geleneklerine göre, Genelkurmay Başkanı'nın onayı olmadan karargâha atama yapılamayacağını hatırlatarak, Orgeneral Akar'ın elinde Fetullahçıların darbe girişiminde bulunabileceğine dair MİT raporu olmasına rağmen bu atamalara nasıl izin verdiğini sorguluyor. Yazar, Mehmet Partigöç ve Mehmet Dişli gibi FETÖ’nün önemli isimlerinin TSK içinde bilindiği gerçeğine de değiniyor.

5- DARBECİ DİŞLİ, KRİZ MERKEZİNDE NİYE TUTUKLANMADI?

Darbe girişiminin ardından Orgeneral Hulusi Akar'ın, kendisini derdest eden Mehmet Dişli'yi yanında Çankaya Köşkü'ne getirmesi ve Dişli'nin akşam saatlerine kadar Başbakanlık Kriz Merkezi'nde kalması da yanıtlanmayan sorular arasında. Yılmaz, Akar'ın Dişli'nin tutuklanmasını neden hemen talep etmediğini ve Dişli'nin biraderi Şaban Dişli'ye bilgi vermesine nasıl izin verildiğini anlamlandırmakta zorlandığını belirtiyor.

6- BU DARBE GİRİŞİMİ EN BAŞINDAN ÖNLENEBİLİR MİYDİ?

Yılmaz, tüm bu soruların temelinde yatan en önemli meseleyi soruyor: 15 Temmuz darbe girişimi en başından önlenebilir miydi ve 251 kişi bugün hayatta olabilir miydi? Yazar, bu sorulara yanıt alınamamasının, dönemin en yetkili isimleri olan Akar ve Fidan'ın TBMM komisyonunda ifade vermeyi reddetmelerinden ve Cumhurbaşkanı'nın bu konunun aydınlatılması için bir adım atmamasından kaynaklandığını savunuyor.

Mehmet Y. Yılmaz, yazısını "yazabildiğim sürece her yıl aynı soruları, tam da bu tarihte soracağım" diyerek noktalıyor.

TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda muhalefet partileri engellemelerle karşılaşmış, darbe gecesinin önemli aktörlerinin komisyona ifade vermesi engellenmiş, komisyonun raporu da Meclis'te 'kaybolmuştu'...

Yılmaz, darbe girişiminden çok önce, Hürriyet gazetesinde yazdığı dönemdeki köşesinde; üniversite ve KPSS sınav sorularının çalınmasıyla ilgili sorular sormuş ancak iktidar bu soruları görmezden gelmişti. O dönemde bu soruların yanıtları aranmış olsaydı, FETÖ organizasyonu darbe girişiminden çok önce ortaya çıkarılmış olurdu çünkü FETÖ'nün o sınavlarda soruların yanıtlarını kendi elemanlarına vererek kamuya sızmalarını sağladığı sonradan ortaya çıkarılmıştı. Sınavları düzenleyen ÖSYM çalışanlarından da FETÖ'cüler çıkmıştı.

Kaynak:Alıntı

Öne Çıkanlar