Bakan Kurum mu yoksa Bakan Uraloğlu mu doğru söylüyor

Gazete Pencere - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Şubat’ta Başakşehir-Nakkaştepe Otoyolu şantiyesini ziyaret etti. Erdoğan’a bu ziyarette Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Çevre Bakanı Murat Kurum eşlik etti.

Helikopterle bölgeye gelen Erdoğan’a uçuş sırasında Uraloğlu tarafından Kanal İstanbul projesiyle ilgili bilgi verildi. Ardından yapılan toplantıda, Kanal İstanbul’a dair detaylı bir sunum yapıldı.

Sunumda kanalın uzunluğunun 45 kilometre, taban genişliğinin 275 metre, derinliğinin 20,75 metre ve genel genişliğinin 360 metre olacağı belirtildi. Projeye dair gemi geçiş animasyonları da gösterildi.

Bu sunumdan hemen sonra Arap televizyonlarında Kanal İstanbul ile ilgili reklamlar yayınlanmaya başladı.

Bakan Kurum: Gündemimizde yok

Murat Kurum, ortaya çıkan konut projesi şantiyesine ve bu sunumun görüntülerine rağmen Kanal İstanbul’la ilgili tartışmaları reddetti. Kurum, sorulara şu yanıtı verdi:

“Kanal İstanbul’daki gibi bir konu şu an gündemimizde yok. Olmadığını daha önceden de söylemiştim. Kanal İstanbul üzerinden polemik yaratmak, konuyu başka alanlara çekmeye çalışma çabası, milletimiz nezdinde de karşılıksız kalacaktır. Bunu muhalefetin iyice bilmesini buradan tekrar ifade ediyorum.”

Kurum’a, projenin geçtiği güzergâhta yapılan konutların Kanal İstanbul ile ilişkisi de soruldu. Şöyle dedi:

“Konutların Kanal İstanbul’la hiçbir bağlantısı yok. O konutlar, daha önce seçim meydanlarında söz verdiğimiz sosyal konut projeleri kapsamında yapılıyor. Kuraları çekildi. Alan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Araplara ya da başka bir ülke vatandaşına satış söz konusu değil.”

Arap ülkelerindeki reklamlar soruldu

Arap medyasındaki Kanal İstanbul reklamları hakkındaki soruya da Kurum şöyle yanıt verdi:

"Yabancı ülkelerde ne reklamı yapılıyor bilmiyorum. Onlar daha çok İngiltere'deki, Almanya'daki, İtalya'daki reklamları takip ediyorlar. İşlerine gelince, oraya, işlerine gelince Orta Doğu'daki reklamlara bakıyorlar. Daha önce de Orta Doğu'dan gelen turistlerin, ülkemizde yerinin olmadığına ilişkin de çalışmalar yapıyorlardı."

27 Şubat'taki sunumda yer alan iki bakandan biri olan Abdülkadir Uraloğlu, konuyla ilgili soruya, Murat Kurum'dan çok farklı bir yanıt verdi. Uraloğlu, "Biz Kanal İstanbul'dan vazgeçmiş değiliz, hemen yarın başlamayacağız. Ama günü-zamanı geldiğinde, doğru finansmanı da sağladığımızda projeye başlayacağız" dedi.

DMM'den yalanlama: İki bakanın açıklamaları arasında bir çelişki yok

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) iki bakanın Kanal İstanbul açıklamalarıyla ilgili açıklama yaptı. DMM, iki bakanın açıklamalarında bir çelişki olmadığını savundu. DMM, bu yöndeki haberleri şöyle yalanladı:.

''Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'nun, "Kanal İstanbul Projesi hakkındaki açıklamalarının birbiri ile çeliştiği" yönündeki iddialar doğru değildir.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Kanal İstanbul yapılacak mı?" sorusuna, "Kanal İstanbul ile ilgili bir konu şu anda, gündemimizde yok. Olmadığını daha önce de söylemiştik. Kanal İstanbul üzerinden polemik yaratmak, konuyu başka alanlara çekmeye çalışma çabası milletimiz nezdinde de karşılıksız kalacaktır." şeklinde cevap vermiştir.

Açıklamadan da anlaşılacağı üzere, "Kanal İstanbul Projesinden vazgeçildiğine" dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır. Bakan Kurum, gündemin şu anda bu olmadığını, gereksiz bir şekilde polemiklere malzeme edildiğini vurgulamıştır.

Bakan Uraloğlu da Kanal İstanbul sorusuna şu şekilde cevap vermiştir:

"...Doğru zamanda doğru kredi ve finans imkanlarıyla beraber Kanal İstanbul'u yapacağız. Vazgeçmiş değiliz. Siz Kanal İstanbul'u gündem değiştirmek için gündeme getiriyorsanız bunu da doğru bulmuyorum. Şu anda gündem olarak biz Kanal İstanbul'u tartışmıyoruz. Tartışılmasını da doğru bulmuyoruz. Ancak Kanal İstanbul'dan vazgeçmedik. Kanal İstanbul Türkiye'nin ihtiyacıdır. Biz de doğru zamanda yapacağız."

İki açıklamada da Kanal İstanbul'un gündeme getirilmesi, "meseleleri başka alanlara çekme çabası" olarak değerlendirilmiş, şu anda gündemin bu olmadığı" vurgulanmıştır. Açıklamaların birbiri ile çeliştiği yönündeki iddialar manipülasyondur. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik kampanyalara itibar etmeyiniz.''