Bölge barolarından ortak Abdullah Zeydan açıklaması: 'Van halkının büyük çoğunluğunun oyuyla seçilmiştir'

Bölge barolarından ortak Abdullah Zeydan açıklaması: 'Van halkının büyük çoğunluğunun oyuyla seçilmiştir'
Bölge baroları, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Abdullah Zeydan’ın "memnu hakları"na ilişkin Yargıtay kararına karşın kayyım atamalarının anayasal güvenceleri ihlal ettiğini ve demokratik ilkelere müdahale teşkil ettiğini belirtti.

Gazete Pencere- Bölge baroları, Van Bahçesaray Belediyesi'ne kayyım atanması ve Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Abdullah Zeydan’ın "memnu hakları" ile ilgili Yargıtay tarafından verilen karara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Van Barosu’ndaki toplantıya, bölge baro başkanları ve temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşan Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, “Kayyım uygulaması yıllardan beridir belirttiğimiz üzere Türkiye’de artık demokratik işleyişin ortadan kalktığı bir sorun haline geldi. Ve bu demokratik işleyişin kaldırılmasıyla birlikte anayasal düzeninde ciddi anlamda işlemez hale getirdi. Yine seçmen üzerinde seçilme hakkı yönetime katılma hakkının ortadan kaldırıldığı ciddi bir hukuksuzluğa döndü" dedi.

'Kayyım atamaları halkın iradesine darbedir'

Kayyım atamalarının halkın iradesini darbe olduğunu söyleyen Muş Barosu Başkanı Kadri Karaçelik, şunları kaydetti:

''Bildiğiniz üzere yıllardır Türkiye’de ve özellikle Kürtlerin yaşadığı illerin Yerel Yönetim seçimlerinden sonra birçok Belediyeye yönelik kayyım uygulaması gerçekleştirilmektedir. Halk iradesinin sandığa yansıdığı hali ile sonuçlanan 31 Mart seçimlerinden hemen sonra Hakkari ile başlayan Esenyurt, Mardin, Batman, Halfeti, Dersim ve Ovacık ile devam eden, en son da Van Bahçesaray'a kayyım atandığı hepimizin malumu.

Biz bölge baroları olarak yıllardan beri; anayasa’nın 67. maddesi ile güvence altına alınan seçme ve seçilme hakkının demokratik toplumun en temel unsuru olduğunu, halk iradesinin bir neticesi olan seçilmişlere kayyım atanmasının hiçbir koşulda kabul edilemez olduğunu, temsil makamında bulunan başkanlarla ilgili hukuki bir sorun olsa dahi başvurulacak yöntemin, belediye meclisi üyelerinin kendi arasındaki seçim mekanizması ile bu sorunun giderilmesi olduğunu belirttik. Kayyım uygulaması; Türkiye demokrasisine ağır tahribatlar oluşturmaktan, seçmenin inancını örselemekten ve hukuka olan güveni zayıflatmaktan başka bir netice üretmemektedir.

Bölge baroları olarak bugün yine Bahçesaray Belediyesi eş başkanlarının seçilme hakkına, Bahçesaray Halkının seçme iradesine sahip çıkma ve kayyım rejiminin hukuksal ve toplumsal tahribatına dikkat çekmek adına buradayız. Şunu net olarak belirtmek gerekir ki; sahip çıktığımız şey ülkenin demokratik işleyişidir, anayasal düzendir, hukukun üstünlüğüdür.

Yine 31 Mart Yerel Seçimleri sonucunda Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı olarak seçilen Sayın Abdullah Zeydan’ın Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin (ACM) kararıyla 2022 yılında 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının tutuklu kaldığı sürelerden mahsup edilerek infaz edilmesi için yapılan başvuruda Diyarbakır İnfaz Hakimliği’nce tutukluluk sürelerinin mahsubuna karar verilerek, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının 20 Aralık 2019 tarihi itibariyle yerine getirilmiş sayılmasına karar verilmiştir. Bu karar üzerine Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesi uyarınca infaz tarihi olan 20 Aralık 2019 üzerinden 3 yıl geçtiği hesaplanarak 21 Mart 2023 tarihinde Diyarbakır 5. ACM'ye başvuru yapılarak memnu hakların iadesine karar verilmesi istenmiştir. Bu başvuru üzerine Diyarbakır 5. ACM’nin 04 Nisan 2023 tarihli ek kararı ile memnu hakların geri verilmesine karar vermiştir. Bu karar süresi içerisinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na tebliğ edilmiştir. Diyarbakır CBS itiraz ve temyiz hakkını kullanmadığından karar 25 Nisan 2023 tarihinde kesinleşmiştir.

'Zeydan Van halkının büyük çoğunluğunun oyuyla seçilmiştir'

Bizler hukuk kurumları olarak sayın Abdullah Zeydan Hakkında yeniden karar verecek olan yargısal makamlara Van’dan bir kez daha sesleniyoruz; sayın Abdullah Zeydan Van halkının büyük çoğunluğunun teveccühü ile seçilmiş belediye eş başkanı olup meşruluğunu halkın iradesinden almaktadır. Hukuki sorununa uygulanacak kanunun lafzı ve ruhu, aleyhine bir sonuç doğurmamasını öngörmektedir. Yeniden verilecek kararın aleyhe sonuç doğurmayacağının vurgulanması kanuni gerekliliktir. Seçme ve seçilme gibi anayasal haklar ile usul kanunun emredici hükümleri gözetilerek karar verilmemesi halinde yargının siyasallaştırılması eleştirileri haklı olarak kaçınılmaz olacaktır. Kayyım uygulaması yalnızca bölgesel bir soruna değil, tüm Türkiye’nin demokratikleşmesine ve toplumsal barış umutlarına yönelik bir tehdide de dönüşmüştür. Kayyım atamaları, anayasal güvenceleri yok sayarak seçme ve seçilme hakkını ihlal etmekte; demokratik ilkelere ve halkın iradesine açık bir müdahale teşkil etmektedir. Bu hukuksuz uygulamalar, demokratik çözüm umudunu gölgelemekte ve toplumsal huzuru tehdit etmektedir. Biz bölge baroları olarak; halk iradesini yok sayan, anayasaya aykırı ve antidemokratik olan uygulamalardan derhal vazgeçilerek halkın iradesine saygı duyulması çağrısında bulunuyoruz."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar