Çocuk Hakları Savunucuları Ağı: Mattia Ahmet’in ölümü önlenebilirdi, tüm sorumlular hesap vermeli

Çocuk Hakları Savunucuları Ağı, 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin öldürülmesine ve sonrasında mezarına yapılan saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. “Mattia Ahmet’in ölümü önlenebilirdi” başlığıyla yapılan açıklamada, çocukların yaşam hakkını korumanın devletin temel yükümlülüğü olduğu hatırlatıldı.

7 Mayıs 2025 tarihli açıklamada, Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye atıfta bulunularak, devletin çocukları her türlü şiddetten korumakla yükümlü olduğu vurgulandı. “Bu yükümlülük yerine getirilmediği sürece çocuklar için güvenli ve adil bir toplumdan söz edilemez” denildi.

FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nin verilerine göre, son iki yılda en az 23 çocuk akran şiddeti nedeniyle yaşamını yitirdi. Açıklamada bu durumun bireysel davranışlarla açıklanamayacağı, çocukların şiddete yönelmesinin yoksulluk, eşitsizlik, toplumsal cinsiyet normları ve cezasızlık politikalarıyla doğrudan ilişkili olduğu vurgulandı.

“Çocukların suç grupları tarafından istismara açık hale geldiği; kimi zaman çetelere dahil edildiği bir sistemde, hem şiddetin hem de cezasızlığın sürdüğü görülmektedir” ifadeleriyle çocuk koruma sisteminin yetersizliğine dikkat çekildi.

“Gerçek nedenlerle yüzleşilmeli”

Ağ, yalnızca cezalandırma talebinin yeterli olmadığını belirterek, “Gerçek nedenlerle yüzleşmeden çocuk ölümlerini durduramayız” dedi.

Açıklamada ayrıca, şunlar kaydedildi:

“Mattia Ahmet’in ölümünün ardından yürütülen dava süreci, çocuk hakları temelinde yürütülmelidir. Bu yalnızca onun için değil, bugünün ve geleceğin tüm çocukları için daha güvenli bir toplum inşa etmenin ön koşuludur.”

Onarıcı adalet ve koruyucu politikalar vurgusu

Çocuk Hakları Savunucuları Ağı, son olarak tüm kamu kurumlarını “koruyucu ve önleyici sosyal politikaları hayata geçirmeye, toplumu ise hak temelli bir çocuk koruma sistemi için birlikte hareket etmeye” çağırdı.

Açıklamada, “Mattia Ahmet’in can yakıcı şekilde öldürülmesi, bizlere bir kez daha çocukların güvenliği için yapısal adımlar atılması gerektiğini gösterdi” denilerek, ihmallerin üstü örtülmeden tüm sorumluların hesap vermesi gerektiği vurgulandı.