DEM Parti Mardin Adayı Ahmet Türk: İktidar, Kürtlere karşı yürütülen acımasız bir siyasetin sonuç almayacağını kendisi de görmelidir

DEM Parti Mardin Belediye Başkan Adayı Ahmet Türk, bugün KRT’de yayınlanan Seçil Özer'in programında Başak Demirtaş’ın adaylığı, yeniden bir çözüm sürecinin başlama durumu hakkında konuştu. Seçil Özer’in sorularını yanıtlayan Ahmet Türk'ün açıklamaları dikkat çekti.

“İstanbul’da gözler DEM Parti’ye dönmüş durumda, Başak Demirtaş çıkışını doğru buldunuz mu?” sorusunu alan Ahmet Türk'ün cevabı şöyle oldu:

“Başak Demirtaş’ın tutumu bence doğruydu. Burada partiye sahip çıkacak bir tavır gösterdi. Burada önemli olan İstanbul’da bir adayın; Türkiye’nin her yerinde bir adayın çıkarılması konusunda bir mesajdı. Ben öyle algılıyorum, yani sadece Başak Demirtaş aday olmak için başvurmadı. Her yerde partinin aday çıkarması konusunda bir mesaj olarak değerlendirmek lazım. Yoksa kendisi hiç bir zaman ‘İstanbul’da aday olayım’ gibi bir şeyin içinde değildi. Ama sonuç olarak partiye hizmet etmek partinin yanında olduğunu göstermek için bir tavır olarak değerlendirmek lazım.”

Seçil Özer’in “Yeniden bir çözüm süreci başlayacak mı?” sorusu üzerine Ahmet Türk'ün yanıtı ise şöyle oldu;

“Elbette ki bütün mücadelemiz bu çözümün ortaya çıkması, Kürtleri kucaklayacak bir anlayışın olmasıdır. Bunun mücadelesini veriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının bir ifadesi var, 'Filistinli çocukları, gençleri, kadınları öldürmekle Filistin halkı bitmez' diyor. Burada da köklere karşı yürütülen acımasız bir siyasetin sonuç almayacağını kendisi de görmek durumundadır. Nasıl Filistin halkı bitmiyorsa Kürtler de bitmez. O zaman çatışmalarla ölümlerle bu işin çözülmeyeceği noktasında bir değişim ve dönüşümün olması gerekir. Yeniden toplumu ortaklaştıracak, halkları kucaklayacak siyasetin ortaya çıkması için başından beri çabamız budur. Bu gerçeği de görüyoruz ki; bugün milliyetçilik üzerinden apolitik kesimi kendi tekelinde tutmaya çalışan bir siyaset anlayışı var. Bugün AKP ve MHP'nin yürüttüğü siyaset apolitik kesimi ve milliyetçi kesimi kendi tekelinde tutmaya yönelik bir siyaset izleniyor. Bu da Kürt halkına düşmanlığı köklerle ilgili düşmanca söylemleri ortaya çıkarıyor. Tabi ki bugün bu çözüm süreci kolay değil, bazı adımlar atılabilir bazı yumuşatmalar olabilir. Sayın Öcalan üzerinde bir teşvik var, cezaevinde bir teşvik açlık grevi var. Tüm bunları ortadan kaldıracak gelişme olursa olursa bir yumuşamanın işareti olarak ortaya çıkar. Tabi ki çözüm süreci böyle ortada tartışılarak yapılmaz. Bunun alt yapısının hazırlanması lazım 1-2 günde de çözülecek bir sorun değil zamana ihtiyaç var. Toplumu bunu hazırlamak lazım. Demokrasi güçlerini bunun içine katmak lazım. Yeni bir mantığın ortaya çıkması için çaba göstermek gerekir diye düşünüyorum. Bu bizim talebimiz ama bir çözüm sürecinin hemen başlayacağı konusunda da bir inanca sahip değilim. ”