Emekli komutanlardan İsrail-İran savaşı yorumları: ‘Eğer İran’da bir rejim değişikliğini başarırlarsa…’

Emekli komutanlardan İsrail-İran savaşı yorumları: ‘Eğer İran’da bir rejim değişikliğini başarırlarsa…’
İsrail’in İran’a karşı başlattığı saldırıyı emekli general ve amiraller değerlendirdi. Emekli komutanların “Eğer İran’da bir rejim değişikliğini başarırlarsa bu yüksek moralle doğu Akdeniz’de şüphesiz Türkiye’ye yönelirler” yorumu dikkat çekti.

Gazete Pencere- İsrail, İran'ın başkenti Tahran’a hava saldırısı düzenledi. Tahran’ın çeşitli noktalarında sivil yerleşim alanlarını ve önemli kişilere ait konutların hedef alındığı saldırıda, İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami, İran Atom Enerjisi Kurumu’nun eski başkanı Feridun Abbasi ve nükleer bilim insanı Muhammed Mehdi Tehrançi’nin hayatını kaybettiği bildirildi.

İsrail’in İran’a karşı başlattığı saldırıyı emekli general ve amiraller değerlendirdi. Emekli komutanların “Eğer İran’da bir rejim değişikliğini başarırlarsa bu yüksek moralle doğu Akdeniz’de şüphesiz Türkiye’ye yönelirler” yorumu dikkat çekti.

Emekli Amiral Türker Ertürk “Korkulan ve beklenen oldu ve İsrail İran'a saldırdı. Artık Pandora'nın kutusu açılıyor” yorumunu yaptı.

Emekli General Ahmet Yavuz ise “İran’ın devlet anlayışı birçok ders almamızı sağlıyor ama tabii öğrenmeye açıksak! Laiklik, inanç dahil özgürlük, hukuk, bilim arasındaki bağlantıyı sağlayan menteşedir” diye yazdı.

Emekli Amiral Cem Gürdeniz, İsrail’in İran’a karşı saldırısının Türkiye’ye yönelik tehditlerini değerlendirdi.

Cem Gürdeniz’in yorumu şöyle:

“İsrail’in saldırısı sadece bölgesel ve kıtasal dinamikleri altüst etmiyor aynı zamanda İran rejimi, Netanyahu ve Trump‘ın siyasi geleceğini de belirleyecek bir süreci tetikliyor. Netanyahu kendi siyasi geleceğini belirleyecek İran saldırısından sonra “Çok yaşa İsrail çok yaşa Amerika” diyerek Başkan Trump’a desteği için teşekkür etti. Trump da İran bölgedeki Amerikan hedeflerine saldırırsa ABD’nin kendini koruyacağını söyledi. Her ne kadar ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Washington, bu sürecin tamamen dışında dese de İsrail’in İran’da kullandığı cephaneden, istihbarat ve hava/füze savunma sistem desteğine kadar yanında olduğu biliniyor. O nedenle İran’ın bu süreçte ABD’nin İsrail’in yanında olduğunu defaten vurgulaması ABD söylemlerine bir cevaptır.

Trump‘ın son Orta Doğu ve Körfez ülkeleri ziyaretinde İsrail’e uğramaması Netanyahu ‘ya ciddi bir mesaj olarak değerlendirilmişti. Ancak Trump bu hamlesinin bedelini ülke içinde çıkartılan ayaklanmalarla ödedi. Görünen o ki Trump’ın Netenyahu üzerindeki baskısı Los Angeles’te başlayan anti ICE ayaklanmaları ve AIPAC’ın kongredeki maddi etkisi ile kaldırılmış durumda. Trump çok eleştirdiği Obama’nın Netanyahu’ya İran’a saldırı konusunda gösterdiği direnci gösteremedi. Bu durum Trump‘ın gerçekte iddia ettiği gibi ABD siyasetinde güçlü olmadığını gösterdi. Bu günden sonra İran’ın karşı saldırıları , tırmanmanın şiddeti ile temposu Trump’ın siyasi geleceğini de etkileyecektir. Bölgede bulunan Amerikan askeri yığınaklanmasının yetersizliği eğer İran Amerikan hedeflerine saldırır ve Amerikan can kaybı yaşanırsa Trump’ı çok zorlar.

Diğer yandan bu saatten sonra yaşanacaklar İran rejiminin geleceği açısından da çok önemlidir. Zira her zaman olduğu gibi Netanyahu İran halkını yaptığı konuşmada ayaklanmaya davet ediyor. İran halkı geçmişte bu davetlere cevap vermedi. Ancak bu kez durum farklı, zira nükleer tesislere saldırı aslında rejimin itibarına da saldırıdır. Geçmişte yaşanan suikastlerden sonra bu kez de üst seviyede pek çok kişinin öldürülmesinin de etkisi ile bu durum İran rejimine olan güveni derinden sarsacaktır.

O nedenle İran rejimi bu saldırıyı varoluşsal bir saldırı olarak değerlendirip tırmanmayı arttırabilir ve savaşı yayabilir. Daha da öte İran rejimi hayatta kalmak için şu andan itibaren nükleer silah üretimine yönelik tüm gayretlerini seferber edebilir.

Diğer yandan Gazze soykırımı nedeniyle İsrail’in uluslararası arenada itibarı ve güvenilirliği ABD ve birkaç Avrupa ülkesi dışında tamamen yok olmuş durumda. İsrail gibi saldırgan ve hukuk tanımaz bir devletin söz konusu saldırılarının tek taraflı meşruiyet söylemlerine artık değer veren devlet olmaz. Rusya, Çin ve Küresel Güney’in İsrail saldırganlığına karşı tutumu geleceğin belirlenmesinde belirleyici olacaktır.

İsrail Trump’a çok büyük bir emrivaki yapmıştır. Trump artık istese de istemese de neocon ve siyonist siyasetin kölesi olmuştur. Bu durum ABD’nin Rusya ve Çin karşısında enerji toplamasına engel çıkaracaktır. Bu saldırı sonrası İsrail ve ABD siyasi ve askeri hedeflerini başaramazsa, İran ABD çatışması başlarsa Çin ve Rusya’nın jeopolitik hedeflerine erişimi hızlanır.

İsrail’i korumak için bölgede yığınaklanma yapması ABD’nin Pasifik harekat alanındaki güç dengesini altüst eder. Bu durum Avrupa ve özellikle NATO için çok büyük boşluk yaratır.

Bu saldırı Pandora’nın kutusunu açmıştır. Hamaney, Netanyahu ve Trump rejimlerinin geleceği artık tamamen Tahran’ın vereceği kararlara endekslidir. Tırmanma artar ve savaş yayılırsa İsrail ve ABD etkilenir. İran geri adım atarsa rejim çöker.

Türkiye’nin de desteğiyle Suriye rejiminin çökmesi sonrasında komşumuz olan İsrail (dolayısıyla Amerikalı neocon ve zioconlar) eğer İran’da bir rejim değişikliğini başarırlarsa bu enerjiyle ve yüksek moralle doğu Akdeniz’de şüphesiz Türkiye’ye yönelirler. O nedenle Türkiye’yi yönetenler jeopolitik denklemde nerede duracaklarını ve ne yapacaklarını dilerim biliyordur.”

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar