Engin Altay: Meclis bütçesi arttı, asgari ücret de artmalı

(TBMM) - CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, yargı kararlarının siyasi etkilerden bağımsız olmadığını ifade ederek, "Siyasallaşmış yargıya yasama organı göz yummamalıdır. Yürütmenin kontrol aracı haline gelmiş bir yargı önünde TBMM'nin daha hassas bir davranış sergilemesi gerekmektedir. Denetim yetkisi bulunmayan bir yasama organı, işlevsiz kalır" dedi. Ayrıca, 2026'da Meclis bütçesinin yüzde 53 oranında artırılmasıyla ilgili, "Bakalım asgari ücreti ne kadar artıracağız? Meclis bütçesi yüzde 53 artıyorsa, asgari ücret de en az yüzde 60 artırılmalıdır" şeklinde konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş'un başkanlığında bir araya geldi. Toplantıda TBMM, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştay'ın bütçeleri ele alınacak.

Komisyonda söz alan CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, bugünkü görüşülen bütçenin devletin düzeni, denetimi ve itibarının yansıması olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

"Çatısı altında bulunduğumuz bu müessese, milletin ta kendisidir. Fiiliyatta milletin derdiyle dertlenmesi gereken Meclis'te birçok konuyu gereği gibi konuşmadık, çözüm üretmedik. Kayyum atanan belediyelerde yürütülen süreçlerle ilgili, İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırıma rağmen Türkiye'nin İsrail'li ticaretini, Suriye'de gerçekleşen yönetim değişikliğini, AKP iktidarlarının yanlış politikalarından dolayı oluşan göçmen ve sığınmacı politikalarının ülkeyi düşürdüğü hali, öğrencilerimizin uyuşturucu bataklığına düşürülmesini, tarım sektöründe yaşanan sorunları, KDV ve ÖTV oranlarındaki yükselmeleri, ekonomik krizi, adaletsizlikleri, orman yangınlarındaki kifayetsizlikleri, eğitim alanında son 20 yılda yaşadığımız garabeti konuşamadık, çözüm üretemedik. Organize suç örgütlerini devletle bağıntılarını ve bu kadar yaygınlaşmasına adeta seyirci kaldık.

" Anayasa Mahkemesi'nden sürekli darbe yiyen Bir Meclis ortaya çıkamaz "

TBMM denetim faaliyeti yapmıyorsa kapatalım gitsin. Milletin kör kuruşunun partisi olmaz, kim ona el uzatıyorsa bu hepimizin meselesidir. Burada particilik olmaz, olmamalıdır. TBMM bu sistemle birlikte atanmış bakanların geçmiş dönemlerde milletvekillerine yönelik küstahlıklarına sahne oldu. Bu bütçede umarım bunlara hem siz Meclis Başkanı olarak bunlara müsaade etmez, önden yürütmeyi uyarırsınız hem de bu küstahlıklara artık fazla seyirci kalınamayacağının bilinmesi gerekir. AYM'den sürekli dayak yiyen bir Meclis olmaz. Enis Berberoğlu, Faruk Gergerlioğlu kararları ortadayken Can Atalay davasıyla ilgili Meclis'in başının yerde olması kabul edilebilir değildir. Seçilmişin yerine atanmışın, halkın yerine kayyumun, denetim yerine sessizliğin geçtiği bir Türkiye'de Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin ruhuna da aykırısınız.

Siyasallaşmış yargıya yasama organı seyirci kalamaz. Yürütmenin sopası gibi çalışan bir yargı karşısında TBMM'nin daha duyarlı olması gerek. Denetim ayağı olmayan bir yasama organı olabilemez, işlevsizdir. Sayıştay denetim yapıyor. 2024'te 580 kurum denetlemişiz. 2023 yılında 344 yargılamaya esas rapor tutmuş Sayıştay. 2024 yılında kamu kaynaklarının mevzuata uygun kullanım oranı yüzde kaç? Eğer bu oran yüzde 100'ün altındaysa bile burada bir zafiyet vardır.

Meclis'in bütçesini yüzde 53 artırdık, bakalım asgari ücreti ne kadar artıracağız? Meclis bütçesi yüzde 53 artıyorsa asgari ücret de en az yüzde 60 artmalı."

Uzun: "TBMM'den bütçe yapma ve Denetim hakkını ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin geleceği yoktur"

Parlamentonun bir düşünce biçimi olduğunu vurgulayan CHP İzmir Milletvekili Salih Uzun, bütçe hakkının önemini belirterek, şunları ifade etti:

"Dünyanın bir yerinde bir gün parlamento fikri oluşmuş. Parlamento fikrinin oluştuğu günden itibaren bir temel ilke var. Bütçe hakkı parlamentonundur. Ne olursa olsun, hangi referandumla, hangi sistemle ne yaparsanız yapın bu ilke değişmez. Değişirse parlamento parlamentoluktan çıkar. O yüzden biz söylüyoruz: TBMM'den bütçe yapma hakkını, denetim hakkını, iradesini sakatlayan bu ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin geleceği ve millete bir umudu yoktur. Parlamento bir fikirdir. Bir arada yaşama iradesini ortaya koymuş insanların bir arada yaşama kurallarını kimin belirleyeceği fikridir. Yani asıl karar verenin kim olduğu fikridir. Asıl karar verici parlamento mu?

Sayıştay Başkanlığının yaptığı raporlara, Sayıştay'ın raporlarına ve genel uygunluk bildirimine göre değerlendiriyoruz. Şimdi, orada işte, ne kadar kısıtlanırsa kısıtlansın, budanırsa budansın Sayıştay'ın denetim yetkileri ve etkisi azaltılırsa azaltılsın işte var, birtakım bulgular var, 10 bin 569 bulgu var, bunların bir kısmı da hatalı bulgu olarak ortada. Şimdi, biz bunları esas alırsak, diyelim ki biz burada, bu Komisyonda ve bir dahaki ayda Genel Kurul'da bu Kesin Hesap Bütçe Kanun Teklifi'ni reddetsek ne olur? Bütçe reddedilirse ne olacağı yazıyor en azından, orada da yaptırım yok ama ne olacağı yazıyor? Diyor ki: Yeniden değerleme oranlarına göre ödenekler artırılır, devam edilir."