Eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün kardeşi hakkında "milyonlarca liralık vurgun" iddiası

Eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün kardeşi ve eşinin sahip olduğu inşaat şirketi, maket üzerinden yüzlerce kişiye ev satıp milyonlarca lira topladığı iddia edildi. Araba ve evlerini satıp şirkete yatıran ve vaat edilen evleri alamayan mağdurlar, çiftin kayıplara karıştığını öne sürüyor.

BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, 2019 ve 2020 yıllarında yaklaşık 400 kişi, önceki Adalet Bakanı AKP’li Abdulhamit Gül’ün kardeşi Ayşenur Atmaca ile eşi Muharrem Atmaca’nın sahibi olduğu İbrahimli Yapı isimli inşaat şirketinden ev almak istedi. Ev almak isteyen bu kişilere konut projelerinin maketleri gösterildi. Yaklaşık 400 kişi tüm birikimlerini bu şirkete teslim etti.

Hatta oturduğu evi, arabasını satıp parasını şirkete verenler de oldu. Ancak şirket, aradan yıllar geçmesine rağmen hâlâ evleri teslim etmedi. Şirketin sahibi Atmaca çiftinin kayıplara karıştığı belirtiliyor.

İbrahimli Yapı’nın maket üzerinden sattığı konut projelerinin başında ise Etiler, Beykoz, Yesem, Ortaköy ve Marina Sitesi geliyor. Konut mağdurları ise uzun süredir seslerini duyurmak için eylemler yapıyor.

" 'Abdülhamit Gül arkamızda, şirket onun himayesinde' dedi"

“Maket üzerinden ev almamız eleştirilebilir. 'Nasıl güvenip paranızı verdiniz?' diye soranlar olabilir. Cevabı çok basit. Şirketin sahibi, önceki Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün kız kardeşiydi” diyen mağdurlar şunları anlattı:

“Şirket ev sattığı herkese, ‘Abdulhamit Gül arkamızda. Şirket onun himayesinde’ dedi. Haklılardı da… Çünkü şirketin resmi olarak sahibi Abdulhamit Gül’ün kız kardeşi Ayşenur Atmaca ile eşi Muharrem Atmaca’ydı. Ancak şimdi kayıplara karıştılar. Kimse bulamıyor onları. Milyonlarca lira toplayıp evlerimizi teslim etmediler. Büyük bir vurguna imza atıldı. İşin içinde bakan olduğu için güvenip paramızı verdik. Biz ev alırken Abdulhamit Gül Adalet Bakanı’ydı.

Şimdi yaptığımız suç duyuruları ‘Kovuşturmaya yer yoktur’ kararı verilerek kapatılıyor. Kimseye sesimizi duyuramıyoruz. ‘Ayağınızı denk alın’ şeklindeki ifadelerle bazı mağdurların tehdit edildiğini de biliyoruz. Tapumuz yok, elimizde sadece yaptığımız sözleşmeler var.”