Gezi'nin 12. yılında olağanüstü önlem: İstiklal Caddesi kapatıldı

Gezi'nin 12. yılında olağanüstü önlem: İstiklal Caddesi kapatıldı
İstanbul Valiliği’nin kararıyla saat 15.00’ten itibaren Taksim ve Şişhane metro istasyonları ile Taksim-Kabataş Füniküler Hattı kapatıldı. İstiklal Caddesi sabah saatlerinden itibaren bariyerlerle çevrilirken, Taksim Dayanışması üyeleri caddeye alınmadı.

İstanbul Valiliği, bugün saat 15.00 itibarıyla M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı'nın Taksim ve Şişhane istasyonları ile F1 Taksim-Kabataş Füniküler Hattı'nın işletmeye kapatılması yönünde karar aldı. Metro İstanbul’dan yapılan açıklamada, seferlerin istasyonlara uğramadan devam edeceği belirtildi.

Sabah saat 09.00’dan itibaren İstiklal Caddesi’ne çıkan sokaklara polis barikatları kuruldu. Şişhane ve Galatasaray meydanları ile cadde üzerindeki geçişler de bariyerlerle kesildi. DİSK ve Taksim Dayanışması koordinasyonu üyeleri, İstiklal Caddesi’ne giriş yapmak istese de polis engeliyle karşılaştı.

Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm yolların polis barikatlarıyla kapatılması nedeniyle buluşma, Taksim Mis Sokak’ta gerçekleştirildi.

Anmada “Karanlık gider, Gezi kalır” ve “12. yılında Gezi yaşıyor, barikatları aşıyor” yazılı pankartlar açıldı.

“Gezide düşene dövüşene bin selam”, “Her yer Taksim her yer direniş”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Faşizme karşı omuz omuz omuza”, “Gençlik gelecek gelecek sosyalizm” sloganlar atıldı.

Taksim Dayanışması tarafından yapılan açıklamada Gezi tutuklularına selam gönderildi; özetle şu ifadeler yer aldı:

"Aradan geçen 12 yılda, siyasi iktidar Gezi’nin meşru taleplerini bastırmak için baskı, sindirme ve hukuksuzluk politikalarını daha da derinleştirdi. Ancak 19 Mart’ta halk iradesine yapılan darbe ile başlayan direniş, gençlerin yaşanabilir bir ülke talebiyle birleşerek bu ülkenin demokratik birikiminin sindirilemeyeceğini bir kez daha gösterdi.

Dünyanın en demokratik, silahsız, kitlesel, kararlı, talepkâr, zeki, espirili, yaratıcı ve dayanışmacı halk hareketine “darbecilik” yaftası takılınca, mantık bitti, mana bitti, Ve söz bitti.

Gezi parkı ve Taksim yayalaştırma projesine karşı Mimarlar Odası adına davayı açan Av. Can Atalay'a, aynı davanın takipçisi diğer oda olan Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman'a, çekimi yapılmamış bir filmin senaryosundan dolayı Çiğdem Mater'e, Bir Vakfın çalışanı olarak Gezi’ye katılan milyonlarca insandan biri olan Mine Özerden'e örgüt üyesi olmaktan 18’er yıl ağır hapis cezasına, yine Gezi'de masa sandalye, poğaça börek yardımı yapan dünyanın en naif insanlarından Osman Kavala'ya tanıksız, kanıtsız, karinesiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilince söz bitti. Bu hukuksuzluğu Yargıtay’da onaylayınca masumiyet karinesi ile birlikte hukukta bitti, söz de bitti.

Milyonluk tazminat davaları, kayyum atamaları, seçilme yasakları, itiraz edenden slogan atana, derdini anlatandan tweet paylaşana, haberi yazandan, ekrana taşıyanına kadar herkesi sindirme çabası içinde olanlar hukuksuzluğu sıradanlaştırdı… Ve söz bitti.

Yoksulun, mağdurun, emeklinin, işçinin, köylünün, işsizin, öğrencinin dertlerini, sözlerini, itirazlarını dinleyin; asgari ücreti ve emekli maaşlarını insanca yaşanabilir hale getirin; kadın cinayetlerini bitirin; sağlık sistemindeki tıkanma ve yozlaşmayı, eğitimdeki çöküşü nasıl durduracağınızı anlatın; gençlerin ve üniversite öğrencilerinin gelecek kaygılarını hissedin; komşu ülkelerle barışçıl iyi ilişkiler kurun, barışı hem ülke içinde hem de dünya ölçeğinde dillendirin; sanatı, sporu, akademiyi, çağdaş standartlara nasıl taşıyacağınızı anlatın; İşte tüm bunlar bütün baskılara, engellemelere, saldırılara, tutuklamalara rağmen parkın kadim ağaçlarından yankılanan ve Gezi parkından dönen milyonların iç sesidir."

Taksim'de gençlik örgütler polis barikatını aşıp Tarlabaşı'na doğru ilerledi.

Anma bitiminde dağılım başladığı anlarda polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Çağdaş Hukukçular Derneği gözaltı sayısını 87 olarak açıkladı.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar