Grev krizi büyüyor! Cemil Tugay bu kez Tunç Soyer'i hedef aldı

Grev krizi büyüyor! Cemil Tugay bu kez Tunç Soyer'i hedef aldı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, işçilerin grevi nedeniyle düzenlediği basın toplantısında DİSK yöneticilerine tepki gösterdi. Soyer, kendinden önceki belediye başkanı Tunç Soyer'i de yaşanan süreç nedeniyle suçladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İzelman, İzenerji ve Egeşehir şirketlerine bağlı DİSK üyesi yaklaşık 23 bin işçinin grevi beşinci gününe girdi. Belediye ve sendika yönetimleri arasındaki uzlaşmazlıkta tansiyon hayli yükselirken taraflar karşılıklı açıklamalarda bulundu. işçilerin Gündoğdu Meydanı'na yürüyerek miting yaptığı sırada Belediye Başkanı Cemil Tugay da kameraların karşısına geçti.

Sözcü’den Gökmen Ulu’nun aktardığına göre, Tugay, Bornova Belediyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, İzmirlinin hakkını savunarak uzlaşıya açık olduklarını söyledi. Dün akşam Alsancak Kordon'da bizzat yaptığı temizlik çalışması hakkında konuşan Tugay, kötü görüntünün önüne geçmek istediklerini ve grevde olmayan çalışanlarla çöpleri toplamaya başladıklarını söyledi. Tugay, "İzmir halkı, Türkiye'nin neredeyse tamamı bu olayda haklılığımızı anlamış durumda. Yaptığımızı onayladılar, destek oldular” dedi.

‘Türkiye’deki en iyi teklifi verdik’

Uzlaşmaya, görüşmeye açık olduklarını belirten Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin teklif olarak masaya koyduğu rakamların Türkiye'de belediye çalışanlarına verilmiş en yüksek rakamlar olduğunu söyledi. Tugay, "Bu rakam Genel-İş'in imzaladığı hiçbir sözleşmede verilmiş değildir. Türkiye'de, İzmir'in ilçe belediyelerinde ya da diğer büyükşehir belediyeleri dahil hiçbir yerde daha yüksek bir rakam teklif edilmemiştir. Böyle bir şey yoktur" dedi.

Tunç Soyer’i sorumsuzlukla suçladı

Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, görev süresinin bitimine beş gün kala Türk İş Sendikası'na bağlı İzdoğa Şirketi personeline yüksek miktarda zam yaparak sorumsuz davrandığı tepkisini tekrarlayan Tugay, şunları söyledi:

"Biz DİSK'e en iyi tekliflerde bulunmamıza rağmen, eşit işe eşit ücret söylemiyle referans aldıkları tek şey, ben göreve gelmeden önce önceki belediye başkanının diğer sendikaya imzaladığı sözleşmede yaptığı ölçüsüz artıştır. Onu gerekçe göstererek biz de o ücretleri isteriz diyerek talepte bulundular. Çalışanlarımızın hakları bizim garantimiz ve teminatımız altında. Onların haklarını en üst düzeyde vermek bizi sadece mutlu eder. 23 bin kişiyi kapsayan böyle bir toplu iş sözleşmesinde eğer biz o rakamları verirsek bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinin kaldırması mümkün değil. Bizden yapamayacağımız bir şey istiyorlar. Aradaki farkın mümkün olan en kısa zamanda düzeltileceğini defalarca kendilerine söyledim.

‘Diğer sendikayla Genel-İş'in üyeleri arasında fark kapansın onu amaçladık’

Yine bu noktada, ben göreve geldikten sonra geçen Ağustos'ta aradaki farkı kapatalım diye toplu iş sözleşmesinde olmadığı halde yüzde 7'39;luk artış yaptık biz. Diğer sendikayla Genel-İş'in üyeleri arasında fark kapansın onu amaçladık. Ama onu yaparken de şunu da söylemiştik; şu yüzde 7 artışı önümüzdeki yılın artışına da sayın dedik. Normalde şu anda ilk 6 ay için önerilen yüzde 30,39'luk artış, yüzde 7 ile birlikte 37-38 oranına tekabül ediyor. Memur maaş artışları yüzde 11, asgari ücrette yüzde 30, emekli maaşlarını biliyorsunuz. Türkiye'de daha bugün 2 büyükşehir belediye başkanımız aradı, özellikle sordum ne ücret veriyorsunuz dediğimde rakamların en az 20-25 bin lira altında bizim önerdiğimiz. Gerçekten çok iyi teklif ediyoruz. Aksini söyleyen varsa söylesin, Türkiye'de en iyi teklifi vermiş durumdayız.”

‘Verebildiğimiz en iyi teklifi verdik’

“Bizim görüşmeler açısından, uzlaşma açısından kapımız açık. Verebildiğimiz en iyi teklifi verdik. Bundan ötesine gitmemizin adı sorumsuzluk olur” diyen Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üzülerek izliyorum, maalesef siyasi fırsatçılığı konusuna dönüşmüş durumda. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni ve beni sendikal haklara karşı olan, işçi haklarına karşı olan insanlar gibi göstermeye çalışıyorlar. Çok büyük ayıptır bu. Siz bu Türkiye'nin diğer 80 ilini görmeyeceksiniz, hatta CHP'li olmayan belediyelerinde olan biteni görmeyeceksiniz, Türkiye'nin genel ekonomisiyle ilgili belediyelerinize yapılan baskılarla ilgili konuları kaale almayacaksınız, bir günde 5 CHP'li başkanın tutuklanmış olmasını, sadece İstanbul'da 8 ilçe ve belediye başkanının tutuklu olmasını ve cezaevinde olmasını önemsemeyeceksiniz, Türkiye'de herkesin umudu olmuş durumda olan CHP'yi kalesi gibi yılladır yönettiği İzmir'deİ üstelik sadece CHP burayı yönettiği için yapılanabildiğiniz örgütlenebildiğiniz İzmir'de hedef alacaksınız. Bunun hiçbir vicdan tarafınca kabul edilmesi mümkün değil."

‘Bu belediyede bizim sayemizde örgütlendiniz’

Belediye Başkanı Tugay ayrıca şu ifadeleri kullandı.

“Neye imza attığına baksın insanlar. Bu siyaset fırsatçılığını niye İzmir’de yapıyorlar? CHP’ye burada zarar vererek neyi amaçlıyorlar? Sadece İzmir’e zarar vermek değildir bu, Türkiye’ye zarar vermektir. Neyin peşindesiniz? Böyle bir dönemde bu mudur yapacağınız? İzmir’i çöpe boğmak, insanları toplu ulaşımdan mahrum bırakmak, başka yerlerde ağzınızı açmamak, belediye başkanlarının 5’inin birden hapse atıldığı gün en tepenizdeki idarecinizle, DİSK’in Genel-İş’in genel başkanıyla miting yapıp, orada ücret pazarlığı yapmak, bu mu sizin bu ülkeye sahip çıkışınız? Bataklığı bununla mı kurutacaksınız? Sadece bizim belediye çalışanlarımızın iyi ücret almasıyla Türkiye’nin sorunu çözülmeyecek. İzmir’in çöpe boğulmasıyla Türkiye’nin sorunu çözülmeyecek. İzmirlilerin sağlığının bozulmasıyla Türkiye’nin sorunu çözülmeyecek. Mücadelenizi doğru kişilere doğru yöne doğru yapın. Biz sizin dostunuzuz. Bizim sayemizde burada örgütlendiniz. DİSK, Genel-İş bizim sayemizde İzmir’de var. Bunu nasıl istismar edersiniz? Bu haksızlığı nasıl yaparsınız? Bu bana değil, belediye başkanı arkadaşlarımıza değil, CHP’ye de değil, İzmir’e yaptığınız büyük bir ayıp, haksızlıktır. İzmir bunu hak etmiyor. İzmir’in demokrat, laik, cumhuriyetçi, Atatürkçü insanları CHP’ye bir şey emanet etti. Önce bu şehri emanet etti sonra değerlerini emanet etti. Sonra CHP’nin kalesi olma anlamını emanet etti. Ve dedi ki; İzmir’de öyle bir hizmet yapın ki Türkiye düşünsün, biz de keşke İzmir gibi olsak desin.

‘Belediyeyi önünüzde diz çöktürmeyeceğim’

Siz bu anlayışın, mücadelenin neresindesiniz? O siyaset fırsatçılarına söylüyorum; biz sendikayla anlaşamadık diye hemen ortaya çıkıp sanki sendikal haklar için çok büyük mücadeleler veriyormuş gibi, bu ülkede sanki iktidara talipmiş gibi sanki siyasi olarak halkta karşılıkları varmış gibi kalkıp o açıklamayı yapmanın ne alemi var? Niye işçimizle aramıza girmeye çalışıyorsunuz? Neden insanların duygularıyla oynuyorsunuz. Bu kışkırtmanız ayıp değil mi? Utanmıyor musunuz yaptığınızdan? Ülkenin hali böyleyken esnafımız, çiftçimiz, emeklimiz, memurumuz bu haldeyken bu mudur sizin hedef yapabileceğiniz, meydan okuyacağınız yer. İzmir’i de İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni de önünüzde diz çöktürmeyeceğim. Haberiniz olsun.”

‘Verdiği karar sorumsuzdur’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Tele 1 yayınında yaptığı açıklamada ise şunları kaydetti:

"Diğer sözleşmeye göre 6 ayda bir zam oluyor ve açık oluşuyor. Ağustos ayında toplu iş sözleşmesinde olamamasına rağmen farkı kapatmak için zam yaptık. Ama bugün bakıyoruz asla karşılayamıyoruz. Bunu yapmak sorumsuzluktur. İzmir'e böyle bir kötülük yapamam. Çıkarım çöpü kendim toplarım ama yine yapmam.

Zam yaptığımız zaman fark azalacak. 80 bin lira civarı alıyor Belediye İş'tekiler. Genel İştekiler yan ödemelerle 55-60 bin alıyor. Yaptığımız zammı kabul etseler ortalama 70 bin fark olacak. Ancak Eylül - Ekim gibi Belediye İş'in maaşı zamlanacak bundan dolayı Genel İş kabul etmiyor.

Sorumlusu ben değilim. Seçime 5 gün kala aday olmayacağı belli olan bir kişinin verdiği karar sorumsuzdur. Bu partiye yüklenemez. "

Kaynak:Sözcü

Öne Çıkanlar