Hatay’da 12 yaşındaki kız çocuğunun öldürülmesi, Eğitim Sen Kadın Meclisi tarafından protesto edildi

Hatay’da 12 yaşındaki kız çocuğunun öldürülmesi, Eğitim Sen Kadın Meclisi tarafından protesto edildi
Eğitim Sen Hatay Şubesi, Altınözü ilçesinde 12 yaşındaki İrem İşçimen'in babası tarafından öldürülmesi ve annenin ağır yaralanmasına ilişkin açıklama yaptı

Hatay’ın Altınözü ilçesi Babatorun Mahallesi’nde Hasan İşçimen, eşi F. İşçimen'i ağır yaralayarak 12 yaşındaki kızı İrem İşçimen'i öldürdü. Hastaneye kaldırılan F. İşçimen'in hayati tehlikesi devam ederken, fail Hasan İşçimen jandarma tarafından gözaltına alındı.

Konuya dair Eğitim Sen Hatay Şubesi Kadın Meclisi, Necmi Asfuroğlu Lisesi önünde bir açıklama yaptı. Meclis adına konuşan Hatay Şubesi Kadın Meclisi Sekreteri Şubesi Kadın Meclisi Şube Kadın Sekreteri Sevilay Elmas, fail Hasan İşçimen'in daha önce cinayeti işleyeceğine dair tehditlerde bulunduğu ancak yeterli koruyucu-önleyici tedbirlerin alınmadığı için bu olayın ortaya çıktığını söyledi. Elmas, İrem'in taziyesinde yerel kamu kurumlarından hiçbir yetkilinin bulunmadığını belirtti.

"Bu olayda da bir kez daha failin tek değil, şiddetin münferit değil, sistematik olduğu ortaya çıkmıştır" ifadelerini kullanan Elmas, kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin politik bir sorun olduğunu vurgulayarak, ataerkil zihniyetin erkeklerin şiddet uygulamasını meşrulaştırdığına dikkat çekti.

"Aile Yılı" ilan edilen 2025'te kadınlar şiddet mağduru

Kadını birey olarak görmeyen, aile içinde toplumsal cinsiyet rollerine hapsedip kamusal alandan uzaklaştırmaya çalışan siyasi iktidarın 2025 yılını "Aile Yılı" ilan ettiğine dikkat çeken Elmas, "Kadınların en çok aile içinde şiddete ve cinayete maruz kaldığı gerçeği ortadayken milli ve meşru görülen, kutsanan aile bu aile modeli midir" diye sordu.

Açıklamada ayrıca, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması ve 6284 Sayılı Yasa'nın etkin uygulanmaması gibi politikaların iktidarın kadının ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin karşısında konumlandığını gösterdiği ifade edildi. Koruyucu-önleyici tedbirlerin alınmaması, kovuşturma sürecinde faile haksız tahrik ve iyi hal indirimlerinin uygulanmasının kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini artırdığına vurgu yapıldı.

Yetkililere acil sorular ve talepler

Elmas, yetkililere şu soruları yöneltti:

"Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın çocuğun ve kadının korunması yönündeki politikaları nelerdir? Çocukların bu tür olaylar sonucu yaşadıkları psikolojik sorunlar için ne tür müdahale araçları kullanılmaktadır? Bu saldırının yaşanmasının önlenmesi konusunda yerelde sorumluluk üstlenmesi gereken kamu kurumları tarafından neler yapılmıştır? Babası tarafından katledilen çocuktan bu kamu kurumları haberdar mıdır? Haberdar ise olay takibini nasıl yapmakta ve sınıf, okul arkadaşlarının psikolojik sürecine nasıl müdahale etmektedir?"

Açıklamada, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dersi” taleplerinin görmezden gelindiği, çalışmalarının engellendiği ve eylemlerine disiplin cezaları verildiği belirtilerek, şu talepler sıralandı:

“‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği eğitimi, eğitimin tüm kademelerinde müfredata dahil edilmelidir. İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanmalı ve etkin bir şekilde uygulanmalıdır. 6284 Sayılı Yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Kadınların yaşam haklarını güvence altına alan politikalar gecikmeksizin yürütülmelidir."

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar