Hrant Dink cinayeti davasında ara karar: Tutukluluk ve adli kontrol devam
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde çok sayıda kamu görevlisinin hüküm giydiği ve Yargıtay’ın 15 sanık hakkında verdiği bozma kararının ardından yeniden görülen dava, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşma salonunda Dink ailesinin avukatları Havva Hülya Deveci ve Sebu Aslangil yerini aldı.
Davada ara karar açıklandı. Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol şartının aynen devamına karar verdi. Sanıkların son sözlerinin alınması için duruşma 10 Ocak 2025 tarihine ertelendi.
Kimler yargılanıyor?
Bu davada yargılanan 7’si tutuklu 15 kamu görevlisi şunlar; Ali Öz,Bekir Yokuş, Faruk Sarı,Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu,Mehmet Ayhan,Mehmet Ali Özkılıç, Muharrem Demirkale,Okan Şimşek,Onur Karakaya, Osman Gülbel,Şükrü Yıldız, VeysalŞahin, VolkanŞahin ve Yavuz Karakaya.
Tutuklu sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunma yapacağı duruşmayı takip eden Hrant’ın Arkadaşları Platformu’nda Bülent Aydın X sosyal medya hesabından yaşananları şöyle aktardı:
“Muharrem Demirkale mütalaaya karşı savunma yapacaktı fakat avukatı müvekkilinin salona gelmek istediğini söyleyerek müdahale etti. Mahkeme başkanı Demirkale’nin talebini kabul etmedi. Sanık savunma vermedi. Avukatı bu konuda zorlanmayacağını, AYM kararı olduğunu söyledi.
Sanık Karakaya Rakel Dink'ten alıntı yaptı
Ardından Yavuz Karakaya’ya söz verildi. Karakaya, mütalaayı kabul etmediğini söyledi. Savunmaya geçti. Bir ayetten adalet konusunda alıntı yaparak konuşmasına başladı. Karakaya, şunları söyledi:
‘İftira edenlere hakkımı helal etmiyorum. Cinayete ilişkin müfettiş raporlarında adım geçmedi ve sorgulanmadım. Dosyada meşru bir delil yok. Üretilmiş sahte delil ve yoruma dayanan suç isnadı var. Sıralı amirlerimden şikayetçiyim. Hakkımızda evrak düzenleyenler mahkemeye getirilmedi. ‘andırıyor’ tabiri delil sayıldı. Dosyada kumpas vardır. Üretilmiş belge ile 4 kişiye suç atıldı. Biri de benim. Ali Barış Sevindik ve Metin Yıldız beraat etti. Bekir Yokuş ve ben mağdur olduk.
Sanık Karakaya Rakel Dink’in Hrant Dink’in cenaze töreninde okuduğu mektuptan alıntı yaparak konuşmasına şöyle devam etti:
‘Rakel Dink hanımın çocuktan katil yaratan karanlık saptamasına katılarak, mağdur insanları fail göstererek de o karanlığı sürdürdüklerini söylemek istiyorum. Ogün Samast’ın beyanları güvenilir bulunmadığı için bazı sanıkları beraat ettirdiniz. Benim hakkımda da çelişkili beyanları var. Olay gününe ilişkin söyledikleri de tutarsızdır. Yasin Hayal takip edenler için ‘onlar bizden’ dediğini kabul etmedi.
'Keşif çalışmasına katılmadım'
Ogün Samast kendisini olay günü takip eden araba iddiasında da çelişkili ifadeler verdi. Olay yerinde bulunan ve diğerlerine talimat veren kasketli şahıs tabiri de muğlaktır. Ogün’ün verdiği tarif ne bana ne Bekir Yokuş’a benzemiyor. Teşhis yaptırılmadı. Hrant Dink ile ilgili keşif çalışmasına katılmadım.’
Yavuz Karakaya 19 Ocak 2007 günü görüntü ve tespit evraklarında olduğunu iddia ettiği çelişkili hususları anlattı. Kendisine yönelik tespit ve iddiaların gerçek dışı ve gerçeklerin saptırılması olduğunu söylüyor.”
Duruşma 13.40’a kadar verilen aranın ardından tekrar başladı. Yavuz Karakaya’nın avukatının savunmasıyla devam edilen duruşmada şu ifadelere yer verildi:
Sanık avukatı: 'Samast’ın ifadeleri çöp mahiyetindedir’
"Savunmamız daha önce söylediklerimizi geçemeyecek" deyip karanlıkta kaybettiğini aydınlık yerde aratan Nasrettin hoca fıkrasına atıfta bulunan avukat şunları söyledi:
"Ogün Samast müvekkilime ve Bekir Yokuş’a suç atıyor. Takip edenler kimdi? Bu dosyada 10 yanlış bir doğru yapılmaya çalışılıyor bu olmaz. Bu bir senaryo. Müvekkilim 15 Temmuz sonrası bu senaryoya eklendi. Yusuf Bozca ifadesi var ama kendisi mahkemede bu ifadelerini reddetti. Müvekkilimin Trabzon jandarma istihbarat ile ortak hareket ederek bu cinayetin işlenmesini sağladığına dair somut bir delil yok. Bir görüşme de yok. Ağustos 2006 tarihinde Hrant Dink için Bakırköy’de yapıldığı iddia edilen keşif çalışmasına katılmış değil. Böyle bir görüşme ve baz kaydı yok. Orada istihbaratın binası var. Müvekkilin orada bulunması normal. Yusuf Bozca’nın ifadesinde geçen benziyordu ifadesi delil kabul edilemez. Fotoğraf ve görüntü delili yok. Bu konuda düzenlenen ifade ve teşhis tutanakları hukuki değildir. Ogün Samast’ın bütün ifadeleri çöp mahiyetindedir. Çelişkilidir ve duruşmalarda reddedildi. Buna rağmen savcılık işine gelenleri delil olarak kıymetlendirmiş durumda.”
Duruşma ertelendi
Mahkeme ara kararı açıkladı. Duruşmada, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıkların adli kontrol şartının aynen devamına karar verdi. Sanıkların son sözlerinin alınması için duruşma 10 Ocak 2025 Perşembe günü saat 10.00'a ertelendi
Cumhuriyet savcısı mütalaayı açıklanmıştı
31 Mayıs 2024'te görülen davada Cumhuriyet Savcısı Süleyman Erturan esas hakkındaki mütalaasını vermişti. Sanıklar Veysal Şahin, Ali Öz, Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Mehmet Ayhan, Okan Şimşek, Onur Karakaya, Osman Gülbel’in 'tasarlayarak kasten öldürme' ve 'Anayasa'yı ihlal' suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.
16 Temmuz 2024'te görülen bir önceki duruşmada ise Dink Ailesi avukatları savcılık mütalaasına karşı mütalaalarını sundu.
Dink Ailesi avukatlarından Hülya Deveci, soruşturma safhasındaki eksiklere dikkat çekti, cinayete giden yolun gereğince soruşturulmadığını, Dink için İstanbul'da koruma önlemlerinin alınmadığını vurguladı. Ceza verilmesini talep etti.
Mahkeme, tutukluların tutukluluk hallerinin devamına, bugünkü duruşmada ise Muharrem Demirkale ile Yavuz Karakaya’nın esasa karşı savunmasının alınmasına, Ali Öz’ün ev hapsinin devamına ama üç gün izin alınmasına karar vermişti.
Kaynak:Haber Merkezi, Bülent Aydın