İBB soruşturmasından tutuklu Aykut Erdoğdu: İki hafta boyunca tuvaleti taşan yerde kaldım
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik 5. dalga operasyon kapsamında 31 Mayıs’ta gözaltına alınan ve 3 Haziran’dan bu yana Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, cezaevindeki zorlu yaşam koşullarını anlattığı bir mektup gönderdi. Mektubunda, cezaevinin hijyenik koşullarını ve yaşadığı sıkıntıları samimiyetle dile getiren Erdoğdu, "İki hafta boyunca tuvaleti taşan, mutfağı taşan bir lağımın içinde yaşamak ve burayı temizlemek zorunda kaldım" diyerek, yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Ancak, tüm bu zorluklara rağmen direncini kaybetmediğini ve bu baskılara karşı direndiğini vurguladı.
Erdoğdu'nun cezaevindeki koşullara dair aktardığına göre, hücrelerde hijyen oldukça kötüydü ve kısıtlı malzemelerle temizlik yapmaları istenmişti. Mektubunda, "Hücrelerimiz çok pis ve kasvetli. Kısıtlı malzeme ile temizliğe zorlandık. Benim hücremdeki giderler tıkalıydı, bu yüzden iki defa tuvalet, 5 defa mutfak taştı. Her gün hücremi temizledim, bunu vatani görevim gibi kabul ettim" ifadelerini kullandı. Bu koşulların ağır olduğunu belirten Erdoğdu, yaşadıkları zorluklara rağmen cesurca ve kararlılıkla direnmeye devam ettiklerini dile getirdi.
Erdoğdu'nun Sözcü'den Uğur Dündar'a yazdığı mektubunda dikkat çeken bir diğer nokta ise, suçlamalara karşı gösterdiği dirençti. Kendisine yöneltilen suçlamaların tamamen asılsız olduğunu ve suçsuzluğunun er ya da geç ortaya çıkacağını belirten Erdoğdu, "Hayatım boyunca rüşvet almadım, rüşvet vermedim. Suçsuzluğum er ya da geç ortaya çıkacak, delilleriyle anlatacağım" diyerek, suçlamaların dayanaksız olduğunu vurguladı. Aynı zamanda, "Bana atılan iftirayla ilgili hiçbir delil bulamayacaklar" diye ekleyerek, tüm suçlamaların asılsız olduğuna olan inancını yineledi.
Mektubunda, cezaevindeki yaşam şartlarının zorluklarına dair daha fazla detay veren Erdoğdu, "Mutfak sürekli taştığı için temizlik kovasında karavana tabaklarını yıkadım. Sigaraya para kalması için su alamadım. Musluk suyu içtim. Kendimizi kesmemek için verilen bıçaklar kesilmiş, tırnak kadar bırakılmış. Çatal ve kaşıkla yemek yediğinizde dahi eğilip bükülüyor" şeklinde yaşadığı sıkıntıları aktardı. Bu koşulların, cezaevinin pisliğinden, yiyeceklerin yetersizliğine kadar geniş bir yelpazede olduğunu dile getiren Erdoğdu, yaşamını anlatırken, ülke ve halk için duyduğu vicdan azabını da paylaştı.
Erdoğdu'nun en dikkat çeken ifadelerinden biri, "Bu zulme aslanlar gibi direniyoruz" cümlesi oldu. Suçsuz yere cezaevinde tutulan ve çeşitli baskılara maruz kalan Erdoğdu, mektubunda sadece kendi durumunu değil, tüm tutuklu arkadaşlarının da karşılaştığı zorluklara dikkat çekerek, “Bizim başımıza ne geldiyse saflığımızdan, iyiliğimizden ve vicdanımızdan geldi. Bu yaşananlar bizi asla yıldıramaz” dedi.
Erdoğdu, mektubunun sonunda, bu zorlukları ve haksız suçlamaları dikkate almadan, Türkiye'nin siyasi geleceğiyle ilgili düşünmeye ve yazmaya devam edeceğini belirtti. Mektubunu sonlandırırken, kendisine yöneltilen iftiraların ve sahte delillerin birer yalan olduğunu ve her birini yargılama sırasında çürüteceğini belirterek, "Bu iftiraların ardında hiçbir gerçeklik yok. Bunu herkese ispatlayacağım" diye yazdı.
Kaynak:Haber Merkezi