Liderlerle 10 soru 10 yanıt: İbrahim Akın anlatıyor

Liderlerle 10 soru 10 yanıt: İbrahim Akın anlatıyor
Türkiye belki de tarihinin en önemli seçimlerine gidiyor. 14 Mayıs’taki kritik seçimlere günler kala siyasi partilerin liderleri seçmeni ikna etmek için son şehir şehir dolaşıyor.Tam da tarihi seçilere giderken biz de Gazete Pencere...

Türkiye belki de tarihinin en önemli seçimlerine gidiyor. 14 Mayıs’taki kritik seçimlere günler kala siyasi partilerin liderleri seçmeni ikna etmek için son şehir şehir dolaşıyor.

Tam da tarihi seçilere giderken biz de Gazete Pencere olarak, liderlerin bu yoğun programında sorular yönelttik. Fakat alışılagelmişin dışında siyasi değerlendirmeler için değil; hayatlarına dokunan sorular sorduk.

Hayatlarında unutamadıkları anıları neydi, hayatlarına kritik yön veren olaylar hangileriydi ve tabi ki 14 Mayıs seçimlerinin ertesi günü ne yapacaklarını…

Bugünkü konuğumuz Yeşil ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü İbrahim Akın.

Liderlerle 10 soru 10 yanıt: Erkan Baş anlatıyor

Liderlerle 10 soru 10 yanıt: Davutoğlu anlatıyor

İşte Akın’ın yönelttiğimiz sorular ve aldığımız yanıtlar: 

1- Hayatınızdaki dönüm noktası dediğiniz olay neydi?

12 Eylül darbesi sonrası Uşakta Polis operasyonu sırasında ağır yaralanmıştım polis öldü diye ilan etti. Hatta hakkımda öldü şeklinde televizyonda haberler yer almıştı. Oysa ben çok büyük bir şans eseri hayatta kaldım.

2- Unutamadığınız çocukluk anınızı paylaşır mısınız?

Çocukluğum Uşak’ın Kurudere köyünde geçti. Bir yarış atımız vardı, ata binmeyi çok seviyordum. Ancak çok küçüktüm ve at çok hızlıydı. Üzerine binmek için yüksek bir yerden sırtına atlamam gerekiyordu. Her atladığımda at hızla fırlayıp koşmaya başlıyordu. Binmeyi başarabilmek için çok kez düştüğüm oldu. Ancak kazanan ben oldum. Ondan sonra o atla birçok maceramız oldu.

3- Sizi en çok ne heyecanlandırıyor?

Türkiye’de çokça karşılaştığımız hukuksuzluklara karşı örgütlenme ve mücadele süreci beni en çok heyecanlandıran şeydir diyebilirim. Elbette bu örgütlü mücadele başarı ile sonuçlandığında heyecanım anlatılamaz bir seviyeye çıkıyor. Örneğin, Çeşme Projesi’ni bahsettiğim şekilde örgütlü bir mücadele ile durdurmayı başardık. Yine benzer şekilde Brezilya’dan Aliağa Limanı’na gelmesi planlanan gemiyi halk adına engellediğimizi ve başarılı olduğumuzu belirtmem gerekir.

4- Kendinizde "burayı bir türlü tamamlayamadım" dediğiniz yönünüz nedir?

Lise sonrasını cezaevinde geçirmiş olmam üniversite okumama engel oldu. Sonrasında da gerek hayat geçimi kaygısı gerek siyasi mücadelem üniversite okumaya fırsat tanımadı. Bu yönümün eksik kaldığını düşünüyorum.

5- Sizi en çok ne sinirlendirir ve en çok ne mutlu eder?

Beni en çok haksızlık sinirlendirir. Sadece bana yapılan değil başkasına yapılan haksızlığa da tahammül edemem, sinirlenirim.

Dostlarımda sevdiklerimle birlikte olmak, hayatı paylaşmak beni çok mutlu eder.

6- Siyasete atılmasaydınız yapmak isteyeceğiniz meslek ne olurdu? Neden?

“Siyasete atılmasaydım” gibi bir ihtimal olmadı hiç hayatımda. Çünkü ortaokulun son yıllarından bu yana sürekli olarak siyasi bir mücadelenin içerisindeydim. Okulda, mahallede, sokakta kısacası gündelik hayatımın her anında mücadele etmek bir var olma biçimim halini almıştı. Dolayısıyla bir meslek hayalini kurup onu gerçekleştirmek için zaman ayıracak bir durgunluk halim hiçbir zaman olmadı.

7- Kullanmayı en sevdiğiniz ve sevmediğiniz kelimeler hangileridir?

Her türlü küfür, argo kelimeleri sevmem, kullanmam da.

En çok sevdiğim kelime “arkadaşım, canım” .

8- Hayatınızı yazsanız manşet cümlesi ne olur?

“İnadına aşk, inadına devrim ve sosyalizm!”

“Mücadele dolu yıllar."

9- Siyasi hayatınızda unutamadığınız olumlu ve olumsuz anılar nedir?

10 Ekim Ankara Gar katliamı. Hem o an orada bulunmuş olmam ve yaşattığı travmalar hem de ne kadar insanlık dışı katliamların yapılabileceğine tanıklık etmem beni çok olumsuz etkiledi.

Olumlu anım ise; Irak’a yönelik operasyona katılmak için meclisten geçirilmek istenen tezkereye karşı Ankara’da yaptığımız Barış Mitinginin çoşkusu ve sonrasında tezkerenin kabul edilmemesidir.

10- Seçimin ertesi günü ne yapacaksınız?

Seçimin ertesi günü esasen Türkiye’nin ikinci yüzyılının ilk günü. Ancak şöyle ifade edebilirim; seçim günü akşamı ve gecesi büyük bir coşku ile halaylar ve şarkıların verdiği yorgunluğu göz önünde bulundurarak ertesi günü tatlı bir yorgunlukla Türkiye halklarına vermiş olduğumuz barış ve demokratik cumhuriyet sözünün icrası için kollarımı sıvayacağım.

Editör notu: Liderlerle yaptığımız 10 soru 10 yanıt serisinin yayımlanma sıralamasında liderlerin yanıtlara geri dönüşleri dikkate alınmıştır.