Metalde grev zamanı: 2 bin işçi iş bıraktı

Metal iş kolunda patronların örgütü MESS’in yüzde 40 zam isteğini kabul etmeyen Birleşik Metal-İş üyesi Hitachi işçilerinin başlattığı grev sürerken greve katılan iş yeri sayıları da artıyor

Hitachi işletmesinin Kartal, Tuzla, Dilovası ve Dudullu'daki fabrikalarında 4 Aralık’ta başlayan grev sürerken; bugün de Schneider Elektrik’in Kocaeli Çayırova’da ve Manisa’da bulunan fabrikaları ile Gebze’deki Grid Solutions fabrikasında işçiler şalteri indirdi, greve çıktı. Böylelikle grevde olan Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin sayısı bin 500’ü aştı.

Fabrika önlerinde pankartlarıyla, “Direne direne direnişten zafere“, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atan metal işçileri “Metal işçisi çalıştı, üretti ve işverenlere çok kazandırdı. Şimdi karşılığını istiyor!”, “Şimdi sıra metal işçilerinin emekleri ile zenginleşen metal işverenlerin de ve MESS'te” diye seslendi. MESS’in sefalet zammı dayatmasını Kabul etmeyen Birleşik Metal-İş üyesi işçiler talepleri karşılanana kadar mücadeleyi büyütmekte kararlı.

GE Grid Solutions fabrikasının Gebze'de bulunan fabrikasında greve çıkan işçilere seslenen Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, "Bizleri açlığa mahkûm edenlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. Grev alanına Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Mersen gerevcileri, Hödlmayr direnişçileri, Birleşik Metal-İş Kocaeli ve İstanbul Şubeleri, Genel-İş, Nakliyat-İş, Emek Partisi, TİP, TKP, TÖP, HKP, DİP, UİD-DER ve MİB üye ve yöneticileri de desteğe geldi.

Metal-İş’ten açıklama

Grev alanında konuşan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, 4 aydır sözleşme sürecini sürdürdüklerini belirtti. Metal işçilerinin sefalet ücretine boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Atar, "Sendikamızın yetkili kurumları ve işveren sendikası MESS ile müzakere ettik, mücadelemizi sürdürdük. Şimdi grev aşamasındayız. Bu dönem yüksek enflasyon ve hayat pahalılığına rağmen üretime devam ederek çarkları döndürerek kendi hakettiğimiz payı almak için mücadele ettik. Son üç yıldır uygulanan ekonomik politikalar sonucunda bizler de diğer işçiler gibi reel gelirimizden kayıp yaşadık. Her geçen gün artan enflasyon ve hayat pahalılığına maruz kaldık. Uluslararası sermaye kuruluşları kasalarını doldururken, tarihte görülmemiş düzeyde değer kaybeden emekçi sınıfı olarak bizler ezildik. İşte böyle bir sürecin sonunda halen yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı devam ederken bir nebze de olsa hayatımızı kolaylaştırmak için bu toplu sözleşme için binlerce emekçi mücadele ettik. Bu işçi sınıfına umut oldu. Mevcut ücretlerimiz ortalama 30 bin bile değil, 4 kişilik bir ailenin sadece mutfak masrafından biraz daha fazlaya çalışıyoruz. Gayet karşılanabilir taleplerde bulunuyoruz. Genel olarak ortalama bugünkü yoksulluk sınırında talepte bulunduk. Bu fabrikanın sahipleri Türkiye'nin en çok kazanan sermayesinden biri, onlara burdan sesleniyoruz, siz bizi köle olarak değerlendiriyor olabilirsiniz ama biz insanca yaşamak istiyoruz" dedi.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar