Minguzzi cinayetinde mahkeme beraat kararı gerekçesini açıkladı
(İSTANBUL) Kadıköy'deki Salıpazarı'nda bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi cinayetiyle ilgili dava sonunda verilen kararın gerekçesi gün yüzüne çıktı. Mahkeme heyeti, beraat kararı alan yaşı küçük iki sanık için, "öldürme eyleminde aktif eylemlerinin bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi sebebiyle ssçlerin (suça sürüklenmiş çocukların) atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı" ifadelerine ulaştı.
24 Ocak'ta Kadıköy'deki Salıpazarı'nda bıçaklı bir saldırı sonucu hayatını kaybeden 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin cinayetiyle ilgili davanın 6. duruşması, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirildi. Mahkemede, yaşı 18'den küçük olan iki sanık, "çocuğa karşı kasten öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmesiyle birlikte, bu ceza yasa gereği en üst limitten 24 yıl hapse dönüştürüldü. Diğer iki sanık ise beraat ve tahliye kararı alarak özgürlüklerine kavuştu.
Mahkeme heyeti, bu kararın gerekçesini de açıklığa kavuşturdu. Heyet, beraat kararının alındığı iki sanık için, şu noktalara dikkat çekti:
"Ssç A. ve ssç M.'nin haklarında çocuğu kasten öldürmek suçundan cezalandırılmalarına karar verilen ssç B. ve ssç U. ile arkadaş oldukları, olay günü eylemin gerçekleştirildiği pazar yerine yakın zaman dilimlerinde birlikte gittikleri, pazar yerinde birlikte dolaştıkları ve eylem sona erdikten bir süre sonra bir metrobüs durağında birlikte görüntülendiklerinin sabit olduğu ancak ssçlerden ele geçirilen dijital ürünlerde yapılan incelemeler, hts kayıtları, telefonlarda bulunan içerikler, olaya dair kamera görüntüleri, olay sırasında maktulun yanında bulunan ve olayı gören ve baştan itibaren tutarlı şekilde olayı anlatan tanık beyanları, ssçlerin savunma içerikleri, katılan tarafın "ssçler veya aileleri ile önceye dayalı herhangi bir husumet bulunmadığı, öncesinde öldürülen çocukları veya kendilerine yönelik herhangi bir tehdit eyleminin bulunmadığına" dair beyanları birlikte değerlendirildiğinde ssç A. ve ssç U.'nun 5237 sayılı TCK'nun 39/2 maddesi kapsamında kaldığı değerlendirilebilecek nitelikte suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak, suç işlemeye teşvik etmek, suç işleme kararını kuvvetlendirmek, suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaad etmek, suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek şeklinde herhangi bir eylemde bulunduklarının ve öldürme eyleminde aktif eylemlerinin bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi sebebiyle ssçlerin atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı kanaatiyle CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca AYRI AYRI BERAATLERİNE..."
Kaynak:ANKA