Naylon fatura soruşturması sürerken Yunus Emre Vakfı’na milyarlık destek!

Naylon fatura soruşturması sürerken Yunus Emre Vakfı’na milyarlık destek!
Yunus Emre Vakfı, "naylon fatura" soruşturmasıyla sarsılırken, Hazine’den alacağı devlet desteği 2.1 milyar lirayı aşacak. Soruşturmada 8 kişi tutuklanırken, eski başkan Şeref Ateş hakkında da gözaltı kararı bulunuyor.

Yunus Emre Vakfı'na milyarlık destek: Naylon fatura skandalına rağmen Hazine'den rekor kaynak

"Naylon fatura" skandalıyla gündeme gelen Yunus Emre Vakfı, Hazine’den aldığı yüksek devlet desteğiyle bir kez daha tartışmaların odağında. Emekli mülkiye başmüfettişi Mahmut Esen, vakfın siyasi iktidar tarafından özellikle desteklendiğini belirterek, 2024 yılında bu kuruma aktarılacak kaynağın 2 milyar lirayı aşacağını vurguladı.

Soruşturma ve yolsuzluk iddiaları

Geçtiğimiz yıl Merkezi Yönetim Bütçesi'nden 1.7 milyar TL aktarılan Yunus Emre Vakfı'na, bu yıl yaklaşık 2.1 milyar lira daha tahsis edilmesi öngörülüyor. Ancak vakıf, tabela şirketler üzerinden kesildiği öne sürülen "naylon faturalar" nedeniyle soruşturma altında. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada şu ana kadar 11 kişi gözaltına alınırken, sekiz kişi tutuklandı.

Vakfın eski başkanı Şeref Ateş hakkında da gözaltı kararı bulunuyor. Ancak Ateş’in yurtdışında olduğu iddia edilirken, henüz hakkında bir işlem yapılmadı.

Vakıf ne iş yapıyor?

2009 yılında kurulan Yunus Emre Vakfı, Türkiye’nin kültürel mirasını tanıtmak, Türk dilini ve kültürünü uluslararası alanda yaymak amacıyla faaliyet gösteriyor. Vakıf, yurtiçinde ve yurtdışında Yunus Emre Enstitüleri ve Türk Kültür Merkezleri aracılığıyla projeler yürütüyor. Ancak son dönemdeki yolsuzluk iddiaları, bu faaliyetlerin finansmanında şeffaflık tartışmalarını beraberinde getirdi.

“Siyasi iktidar tarafından destekleniyor”

Cumhuriyet’in haberine göre, emekli mülkiye başmüfettişi Mahmut Esen, vakfa yapılan devasa bütçe aktarımının siyasi destekle açıklanabileceğini belirtti. Devlet kaynaklarının belirli vakıflara yönlendirilmesinin kamuoyu nezdinde hesap verebilirlik sorunlarına yol açtığını vurgulayan Esen, soruşturma sürecinin vakfın faaliyetleri ve finansmanı üzerindeki etkilerinin yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi.

Şeffaflık tartışmalarının gölgesinde, Yunus Emre Vakfı'na aktarılan kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığı sorusu ise gündemdeki yerini koruyor.

Öne Çıkanlar