Otel yangınında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Gençbay'dan hukuki sürece dair açıklama

Otel yangınında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Gençbay'dan hukuki sürece dair açıklama
Otel yangınında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Gençbay: "Turizm Bakanlığı'nın bakan yardımcısı hakkında soruşturma izni vermemesi yargılamanın mahkeme dışı yollarla adil bir şekilde sonuçlanmasına engel olmuştur"

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin davanın altıncı gününde konuşan yangında oğlu Yiğit Gençbay’ı kaybeden Danıştay 9. Daire Ceza Başkanı Abdurrahman Gençbay, "Turizm Bakan Yardımcısı hakkında soruşturma izni istenilmesine rağmen bakanlık tarafından engellenmiştir. Yargılamanın mahkeme dışı yollarla adil bir şekilde sonuçlanmasına engel olunmuştur" dedi.

Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce altıncı gününde devam ediyor. Adliyenin yetersiz olması nedeniyle duruşma, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda yapılıyor.

Yangında doktor oğlu Yiğit Gençbay’ı kaybeden Danıştay 9. Daire Ceza Başkanı Abdurrahman Gençbay, duruşmada müşteki sıfatıyla yaptığı açıklamların ardından ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Gençbaş, şunları söyledi:

"Bu yargılamadan adalet bekliyoruz. İyilerle kötülerin mücadelesi dedik bu mücadeleye. Bu bütün toplumu, milleti ilgilendiren bir dava. Ama bu dava eksik başladı. Sorumlu mevkiide olan kimi kamu görevlileri maalesef bu davada mahkeme huzuruna çıkarılamadı. Bunu da 4483 sayılı kanunun arkasına sığınarak Turizm Bakanlığı, Turizm Bakanlığı yetkilileri hakkında soruşturma izni vermedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı henüz bu konuda bir karar vermedi bu kadar süre geçmesine rağmen. Oysa başsavcılığın görevlendirmiş olduğu her iki bilirkişi raporunda defaatle "bu olayın oluşumunda Turizm Bakanlığı denetleme ve gözetleme yetkililerinin görevini yerine getirmediklerinden dolayı birinci dereceden sorumlu olduklarını, Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin de yine gözetim ve denetim görevlerini de yerine getirmemelerinden dolayı birinci dereceden sorumlu olduklarını" açık açık ifade etmiş olmalarına rağmen Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı bu kişilerle ilgili soruşturma izni istemesine rağmen, hatta görevi gereği Bolu’da ya da ağır ceza mahkemesinde yargılanması mümkün olmayan Turizm Bakan Yardımcısı hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma izni vermeme kararına itiraz ederek, bu konuyu soruşturmak istediğini belirtmiş olmasına rağmen bu bakanlık tarafından engellenmiştir. Yargılamanın mahkeme dışı yollarla adil bir şekilde sonuçlanmasına engel olunmuştur.

"Valiliğin sorumlu olmadığını düşünmek son derece yanlış bir hukuki yorum olur"

Burada sadece bu kamu görevlileri mi var yargılanması gereken. Bana göre, burada İl Özel İdaresi’nin sorumlu olduğu bir noktada belediye yetkililerinin sorumlu olduğu bir noktada Bolu’da bu otelin kurulduğu tarihten günümüze kadar görev yapmış tüm valilerin de bence kendi payına düşen ölçüde sorumlulukları olduğunu düşünüyorum. Şöyle ki valiler, il özel idaresinin başı, mahalli idarelerin gözetmeni, vasisi durumda; vesayet denetimine tabiidir. Öte yandan, merkezi idarenin temsilcisi durumundadır. Turizm Bakanlığı’nın da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın da ildeki temsilcisi durumundadır. İl Özel İdaresi yetkililerinin, İl Genel Sekreteri’nin ve yardımcısının sorumlu olduğu bir notkada bunların başı pozisyonunda olan Valiliğin sorumlu olmadığını düşünmek son derece yanlış bir hukuki yorum olur diye düşünüyorum. Bununla ilgili mücadelemiz devam edecek.

"O ateşin içinde girip bir can daha kurtarabilir miyiz diye hiç tanımadığı insanlar için kendi canlarından vazgeçtiler"

78 can, içinde benim evladım, oğlum Yiğit de var arkadaşı Alp ile birlikte. Onlar kurtulmuş olmasına rağmen tekrar o ateşin içinde girip bir can daha kurtarabilir miyiz diye hiç tanımadığı insanlar için kendi canlarından vazgeçtiler. Burada görüyoruz ki onlarca ayrıcalıklı misafir var otelde. Bunların içerisinde otel sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, onların bakıcıları, çocukları, torunları hepsi var; hiçbirinin burnu kanamadan tamamı o ateşin içinden çıkarken aynı katta bulunan onlarca misafir hayatını kaybediyor, ateşlere teslim ediliyor. Oysa biz biliyoruz ki özellikle otelcilik sektöründe müşteri kavramı yoktur, otelinize gelen sizin misafirinizdir.

''Heyete yürekten seslendim ve "Bolu’da hakimler olduğunu bütün dünyaya gösterin" dedim"

O insanlar size misafir olarak kendi canlarını emanet etmişlerdir ama gecenin bir karanlığında o emanet ettikleri, misafir oldukları yerde ev sahipleri tarafından katledilmişlerdir. İşte bu yargılama sonunda inanıyorum ki adil, tarafsız, yansız yargılama sonunda vicdanlara dokunan adil bir karar verilecek ve bu karar bütün toplumda bundan sonra her şeyin bu şekilde ki ben buna organize kötülük diyorum, devam etmeyeceğini, sorumluların hesap verebileceğini ve artık cezasızlık algısının -ki bu cumhurbaşkanımızın- lafıdır. Cezasızlık algısının kaldırıldığı, yapanın yanına kar kalıyor algısının toplumdan söküp atıldığı bir dava olacaktır. O yüzden ben ifadelerimi verirken sayın mahkemeye, heyete yürekten seslendim ve ‘Bolu’da hakimler olduğunu bütün dünyaya gösterin’ dedim."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar