Sahte diploma skandalında yeni perde: 3 günde lise diploması veriyorlar

Halk TV yazarı İsmail Saymaz’ın ortaya çıkardığı skandal, devletin kurumlarını örümcek ağı gibi saran bir sahtecilik çetesini gözler önüne serdi. İddiaya göre, danışmanlık şirketleri üzerinden yürütülen düzenekle, lise diploması olmayan kişiler yurtdışında eğitim görmüş gibi gösterilerek Türkiye’de üniversitelere yerleştirildi.

Başrolde emekli emniyet müdürü

Sistemin merkezindeki isim emekli emniyet müdürü Bekir T. TVS Grup Akademi Eğitim Danışmanlık Şirketi’nin sahibi olan Bekir T., kendini “hukuk doçenti ve kriminalistik uzmanı” diye tanıtıyor, hatta “profesör” unvanını da kullanıyordu. Daha önce üç kez AK Parti’den, bir kez İYİ Parti’den, iki kez de CHP’den aday adayı olmuştu.

Şebekenin diğer kilit isimleri EF Danışmanlık’ın sahibi Erdal Ş. ile Harun K. oldu. Her üç şirket de Ankara’da faaliyet gösteriyor.

Üç günde lise diploması, 15 bin dolara kayıt

Şirketler, öğrencilere “yurtdışında lise okumuş” süsü vermek için Rusya ve Ukrayna’daki okullara sahte online kayıt yaptırdı. Hiç gitmedikleri okullardan mezun olmuş gibi transkript düzenlendi. Bu belgeler Türkçe’ye çevrilip Talim Terbiye Kurulu’na sunuldu.

Her öğrenci için 10 bin ila 15 bin dolar arasında ücret alındı. Bazı öğrenciler yalnızca üç günlüğüne Rusya’ya giderek lise diploması sahibi oldu. Bu belgelerle tıp, eczacılık ve hukuk fakültelerine kayıt yapıldı.

Talim Terbiye Kurulundaki bağlantı

Saymaz’ın aktardığına göre, şebekenin Talim Terbiye Kurulu’ndaki bağlantısı öğretmen Güler K. idi. Güler K., yetkisi olmamasına rağmen sistem dışı yollarla denklik belgelerini hazırladı. Bunun karşılığında hem para aldığı hem de yakınlarına denklik sağladığı öne sürülüyor.

Güler K., ifadesinde Bekir T.’nin Talim Terbiye Kurulu Başkanı M.A.B. ve diğer üyelerle bağlantısını anlattı.

Milyonların hakkı gasp edildi

2019-2020 yıllarında 39 öğrenciye sahte denklik belgesi verildi. Belgelerin çoğunda eğitim tarihleriyle yurtdışına çıkış tarihleri uyuşmadı. Hiç yurtdışına gitmeden lise diploması alan öğrenciler bile üniversiteye yerleştirildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede 46 sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçlaması yöneltildi. İddianamede, “Milyonlarca öğrencinin üniversiteye girmesini engelleyen bu sahte belgeler, ailelerin yıllarca süren emek ve birikimlerini boşa çıkarmıştır” denildi.

Dava, Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.