Şişli’de rezerv alana 72 katlı rezidans projesi: "Başkan oldum, mühürledim, Bakanlık tekrar ruhsat verdi"

İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik “Kent uzlaşısı” kapsamında 45 gündür Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, iktidarın kafasında İstanbul için birden çok “Kanal İstanbul” projesi olduğunu söyledi. Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar’a konuşan Şahan, Şişli’de deprem yasaları kullanılarak rezerv alan ilan edilen 24 bin m²’lik alana dikkat çekti.

"72 katlı AVM projesine başlandı. Başkan oldum, mühürledim"

Depremle ilgili bir soruna çözüm olması gerekirken, bölgenin birilerini zenginleştirmek için kullanıldığını belirten Şahan, “72 katlı otel, rezidans, AVM projesi için çalışmalara başlandı. Başkan oldum, mühürledim. Milyar ceza kestim. Bakanlık tespitlerimi kabul etti, ruhsatı iptal etti. Sonra kendi tekrar ruhsat verdi.” dedi.

Şişli’de kişi başı 1 m²’nin altında toplanma alanı ve yeşil alan düştüğünü belirten Şahan, “Kanal değil, sosyal konut yapıyoruz.” diyen iktidara çağrıda bulundu:

“Şişli’deki ilan edilen bu rezerv alanı, yapı stokunun yüzde 90’ı riskli yapı olan bu ilçede, toplanma alanı olmayan Kuştepe, Mahmut Şevket Paşa, Yayla, Paşa, Merkez Mahallesi ve benzeri tüm alanlarında çözüm üretebilecek bir açık alan, otopark ve hatta dönüşüm için sosyal konut yapmaya varlar mı? Hakikat bu kadar net. Cevap tek: Evet-Hayır. Madem sosyal konut üretme derdiniz var, bu alana yürümek 20 dakika sürmez. Kuştepe’ye borcumuzu, oradaki ve yoksul tüm mahallelerdeki vatandaşımıza borcumuzu ödeyelim. Bu alandaki Deprem Yasası ile yaratacağınız değerle bunu yapalım.”

“Bir Şişli Mahallesi kadar inşaat yapıyorlar”

“Derdi millet olanla, derdi ‘Kanal İstanbul’ gibi projelerle kendi muhterislerini zengin etmek olanın kavgasıdır bizi içeri atan.” diyen Şahan, şöyle devam etti:

“Bakın, bu alanda yapılmak istenen sadece Şişli’ye değil, tüm İstanbul’a etkisi olacak. Belediyenin arka tarafındaki inşaatla birlikte toplam 1 milyon m². Yani şöyle izah edeyim, tüm Merkez Mahallesi’ndeki evlerin m²’sini toplayın, 900 bin eder. Bir Şişli Mahallesi kadar inşaat yapıyorlar. Hevesleri, heyecanları bu.”

11 aylık dönemde rantçı anlayışla mücadele ederken, tespitler ve teknik raporlar sonucunda milyarlık cezalar kestiklerini anımsatan Şahan, şunları söyledi:

“Sonrasında hakkımda görevi kötüye kullanmadan müfettiş savunma istedi. Milletin hakkını savunduğunuz için bu devletin müfettişi sizden savunma istiyor. Gerçekten sadece gülüp geçeriz. Çünkü onlar milletin hakkı için müfettişlik değil, devlet için değil, siyasal iktidarın sermayesinin bekası için varlar o koltuklarda. Fakat çok rahatım. Millet bunları görüyor. Ve inanın, hem sandıkta cevap verecek hem de sonrasında, yeniden kurduğumuz, inşa ettiğimiz hak hukuk döneminde hesap verecekler.”

Ekrem İmamoğlu’nun 130 projede açıkladığı 85 milyar dolar rantın 5 milyar dolarının Şişli’den sağlandığını belirten Şahan, “5 milyar dolarla tüm Şişli’yi yenileyebilirsiniz. Peki ne oldu o 5 milyar dolar? Toplasanız belki de 10 aile. Bu kente yapılan ‘ihanet’ budur. Yoksulun cebinden, hakkından alıp zengini daha da zengin etme konusudur. Ve olan depremlerde yine eski evlerde oturan, kötü koşullarda yaşayan yoksula olur. Konu kul hakkıdır.” dedi.

“Onlar ‘Yeniden inşaat’ dedikçe biz ‘Yeniden inşa’ diyeceğiz”

‘İnşaat ya Resulullah’ aklının bugünlere getirdiği ve var ettiği bu otokratik iktidar, kentin üzerinden yaratacağı her değerle kendi siyasal alanını ve sermayesini sürdürme, uzatma çabasıyla çırpındığını vurgulayan Şahan, sözlerine şöyle devam etti:

“Mazlumun, yoksulun hakkını arayacağız diye geldiler, bu hale dönüştüler. Kendi davalarının katili oldular, bunu görelim. Şu anda kendi kendini yiyecek koca zehirli bir yılana dönüştüler. Milletin rızasını kaybettiler! 19 Mart bunu net gösterdi. Onlar ‘yeniden inşaat’ dedikçe, biz ‘yeniden inşa’ deyip bu ülkenin, bu kentin yıktıkları tüm kurumlarını, değerlerini yeniden ayağa kaldıracağız. 2019 İmamoğlu sonrası İstanbul’da bunu ispat ettik. Ondan İmamoğlu ve tüm kadrosunu önlerinden temizlemek istiyorlar.”

“Ama göremedikleri koca bir millet var. Yaptıkları, diktikleri beton gökdelenler, inşaatlar, kuleler, mega projeler ufuklarını kapattı. Önlerini çok uzun süredir göremiyorlar. İstanbul, tüm ihanetlere rağmen hâlâ dimdik ayakta duran kadim bir kenttir. Bu ülke, kendi değerleriyle, kendi yurttaşına, yoksuluna, depremde riskte olan tüm insanına yetecek güce de kaynağa da sahiptir. 2. Yüzyıl Cumhuriyeti’nde hep birlikte, milletle bunu inşa edeceğiz. ‘Her Şeyin Çok Güzel Olacağı’ yarınlarda, kentler ve İstanbul bu projelerle değil, milletin hakkını millete verdiğimiz projelerle konuşulacak. Hiç şüpheniz olmasın…”