Tutuklu belediye başkanları ve İBB bürokratlarının aileleri “Dayanışma Platformu” kurdu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı bürokratlar ve Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediye başkanlarına yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklanan kamu görevlilerinin aileleri, kurulan “Dayanışma Platformu” çatısı altında seslerini duyurmaya başladı.
Platformu basına tanıtan Dilek Kaya İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a yaptığı çağrının anımsatılması üzerine, "Çağrımı olumlu bulanlar oldu, olumsuz bulanlar oldu. Çok fazla tepki gösterenler oldu. Ama ben hepsini anlayabiliyorum. Daha çok olumsuz bulanları daha çok anlayabiliyorum. Onların baktığı pencereden bakıyorum ve haklı olduklarını da düşünüyorum gerçekten. Çünkü hukukun, adaletin ve yargının işlediği, özellikle yargının bağımsız olduğu bir ülkede, herhangi bir kişiye böyle bir mektup yazılması, gerçekten bir üçüncü dünya ülkesi göstergesi. Adalet işlesin ve bağımsız yargı işlesin diye mücadele ediyoruz ama bari kadınlara bu işkence çektirilmesin" ifadesini kullandı.
İBB bürokratları ve CHP’li belediye başkanlarına yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklananların aileleri, kurulan Dayanışma Platformu çatısı altında seslerini duyurmaya başladı. Yenikapı’da düzenlenen toplantıda konuşan tutuklu İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökçe’nin eşi Filiz Gökçe ve tutuklu eski Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı Avukat Seraf Özer, yaşananların hukuki değil, siyasi bir süreç olduğunu vurguladı.
“Dayanışmayla bu zorbalığı aşacağız”
Filiz Gökçe, eşinin tutuklanmasının ardından ailelerin yaşadığı mağduriyetleri aktarırken, "Bizler sevmenin, umut etmenin ve dayanışmanın önemine inanıyoruz. Edip Cansever’in şiirindeki gibi, karanfili elden ele uzatarak bu kötülüğü aşacağımıza inanıyoruz" dedi. Kamuoyuna yansıyan "fotoğraf krizi"ne de değinen Gökçe, "Basit gibi görünen bu mesele aslında yaklaşımı ve zihniyeti gösteriyor. Eşimle nikah fotoğrafımız bile yok. Mayıs ayında çekilen fotoğraflar dahi tarafımıza verilmedi. Oysa içeride yerlerde yatan, çocuklarından koparılan insanlar var. Biz bununla anılmak istemiyoruz ama bu tablo yaşadıklarımızın sembolü oldu" dedi.
Gökçe, kurulan platformun önemine vurgu yaparak, "Bu bir vicdan ve insanlık meselesi. Umudu kaybetmeden, el ele karanfillerimizi uzatarak direneceğiz. İyi insanların, vicdanlı insanların bu karanlık günleri aşacağımıza inanıyoruz" dedi.
“Seraf Özer: Bir kişiye haksızlık yapılıyorsa, hepimize yapılıyordur”
Tutuklu eski Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı Avukat Seraf Özer de sürecin münferit değil, sistematik bir adaletsizlik zinciri olduğunu belirterek, "30 Ekim sonrası başlayan süreçte hukuksuzluklar arttı ancak bu sorun yeni değil. Maalesef bu ülkede ateş evine düşene kadar birçok kişi yaşananları önemsemiyor. Biz artık bu ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ anlayışını kırmak istiyoruz” dedi.
Özer, kurulan platformun temel amacının yaşanan hukuksuzlukları kamuoyuna birebir aktarmak olduğunu belirterek, “Bugün Ahmet Özer içeride ama yarın bir başkası olabilir. Eğer bir kişi haksız yere özgürlüğünden mahrum bırakılıyorsa, hiçbirimiz özgür değiliz” ifadelerini kullandı. Platformun, ailelerin yaşadığı mağduriyetleri paylaşarak kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve aynı acıları başkalarının yaşamaması için dayanışma içinde mücadele etmeyi hedeflediğini dile getirdi.
“Sesimizi bireysel olarak değil, kolektif şekilde duyurmalıyız” diyen Özer, platformun önümüzdeki dönemde çeşitli etkinliklerle kamuoyuna daha güçlü ulaşacağını aktardı.
Kaynak:ANKA